Aşk Deliliktir

Aşkın en büyük şairi Fuzuli fena fi'l-aşk makamında şöyle der;
Aşk imiş her ne var âlemde
İlm bir kîl-u kâl imiş ancak.
Gerek divan şiirimizde gerekse günümüz edebiyatında en çok işlenen tema hep aşk olmuştur. Kalemi eline alan her yazar az çok aşk ile teşrik-i mesai eylemiştir. İlahî aşk veya beşerî aşk, bir şekilde aşk işlenmiştir. Peki, nedir aşk? Nedir bu efsunlu şey ki ismi geçince kalem elden düşüyor, dil susuyor, akıl aciz kalıyor. Ondan olacak ki Mevlana İlahi aşk meyanında diyor ki bu yolda akıl çamura saplanmış merkep gibidir, bu yolda ancak gönül ile yol kat edilebilir. Yunus kendinden geçmiş bir şekilde şöyle der;
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni.
Veya
Ne akilem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi.
Mecnun Leyla Leyla der; Ferhat Şirin'i arar, çoban çeşmesi bir susuzu'  Aşk öyle kudretli ki en nihayetinde şairlere şunu dedirtir: Kimi sevsem sensin. Ben sana mecburum bilemezsin.
Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin.
Tıpkı Mecnun'un hikâyesinde olduğu gibi. Sormuşlar Mecnun'a nereden geliyorsun böyle?
— Leyla'dan.
Peki, nereye gidiyorsun?
— Leyla'ya.
Kimsin sen?
—    Leyla.
Aşk şairi Fuzuli, aşk peygamberi Mecnun'u kıskanmış olacak ki onunla yarışırcasına şu mısraları söylemekten kendini alamaz. Ne de olsa aşk varsa kıskançlık da vardır.
Mende Mecnun'dan füzun âşıklık istidadı var
Âşık-ı sadık menem Mecnun'un ancak adı var.
Aşk vadisinde söz açılır da Nedim-i şeydaya söz düşmez mi?
Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedim
Bir peri suret görünmüş bir hayal olmuş sana.
Nedim kendi penceresinden işi çözmüş galiba. Nedim'in vardığı aşk nirvanasına Mehlika Sultan'a âşık yedi genç de varmış.
Bu hazin yolcuların en küçüğü
Bir zaman baktı o viran kuyuya.
Ve neden sonra gümüş bir yüzüğü
Parmağından sıyırıp attı suya.
 
Su çekilmiş gibi rüya oldu!
Erdiler yolculuğun son demine;
Bir hayal âlemi peyda oldu
Göçtüler hep o hayal âlemine.
                         Yahya Kemal
Bağdatlı Ruhi bu yazının başlığını sezmiş olacak ki aşağıdaki beytinde adeta; iş sizin bildiğiniz gibi değil, kusura bakmayın bu teraziyle bu sıkleti çekemezsiniz; diyor.
Sanman bizi kim şîre-i engûr ile mestiz
Biz ehli harâbâtdanız mest-i Elest'iz.
Ne o, biri aşk mı dedi? O da nedir?