Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Bir Kürek Bir Yürek Yeter!

09 Nisan 2019 - 15:59

Kaç saattir tuşlara basıyorum. Kitaplar önümde didikliyorum. Araştırdığım bir konu var. Bitirmeden asla bırakmam. Vaktin bir önemi yok benim için. Kaç yazıyı, kaç araştırmayı sabahlayarak yazmadım mı?
            Yazıhanemin birden kapısı açıldı. Yaşlıca bir adam, başında kasketi var. Selam verdi, aldım. Hoş geldiniz dedim. Gözüm bir anda yakasındaki madalyaya takıldı. Nasıl yorgunum fakat madalya gözümde şimşekler çaktırdı.
            Hiç görmediğim, tanımadığım bu adam söze başladı: ' Beni niye yazmıyorsun?'
            Evet, hepsi bu kadardı. Üç kelimeden ibaretti söylediği. Şaşırmıştım. Peki, siz kimsiniz dedim. Tok bir sesle cevap verdi: BİGALI MEHMET ÇAVUŞ
            Feryatla ve yorganı yırtarcasına uyandım bu rüyadan. Nefesim, med-cezir misali kabarıp alçalıyordu.
            Hemen kalktım. Kasketli adamın görüntüsü, gözümün önünden gitmiyor. Hele yakasındaki madalya, hala gözlerimi kamaştırıyordu.
            Hakkında sınırlı bir bilgim vardı. Sabah olunca, her şeyi didik didik ettim. Gitmeliyim dedim.
            O, Çanakkale savaşlarının sembol olmuş isimlerindendi. Biga ilçesinin Bahçeli köyündendi. Seddülbahir çarpışmalarının ölümsüz kahramanıydı. Mezarı, Bahçeli köyündeydi.
            Bir güzel iş vesile olup, geçen hafta sonu Biga'ya gittim. Dostlarımı da alıp, heyecanla Bahçeli köyüne vardım. Mezarlık girişinde dev bir pano asılmış. Bir tarafında cephede çekilmiş fotoğrafı, bir tarafta yaşlılık dönemine ait bir fotoğrafı vardı. Rüyamdaki adam işte o fotoğraftaki kasketli adamdı. Madalyası yakasında, nazenin misali asılı duruyordu.
            Kur'an'da onun kahramanlığına işaret eden ne kadar ayet varsa, tek tek okudum mezarı başında. Ve anlattım oradakilere. Fatihalarla bitirdik bu tarihi anı. Uzun süre kabri başından ayrılamadım.

            Kimdir Bigalı Mehmet Çavuş?
            1881 yılında Filipe'nin Ayran köyünde doğdu. Ailesiyle birlikte 93 harbi sonrası Biga'nın Bahçeli köyüne göç etti. Balkan savaşlarında doğduğu topraklar için yıllarca savaştı.
             Çanakkale cephesinde 27.Alay, 3.Tabur, 10.Bölükte ihtiyat çavuşu olarak görev yaptı. 4 Mart 1915 günü; güçlü donanma bombardımanı ve makineli tüfek desteği ile İngiliz askerleri, Seddülbahir'e çıkartma yaptı.
            Mehmet Çavuş en önde, bölüğüyle ilk karşı müdahalede bulundu. Düşman sayı olarak çok üstündü. Çarpışma tam üç saat sürdü. Mehmet Çavuş'un tüfeği, bir ara aşırı ısınmadan kullanılamaz hale geldi. Bu defa tüfekle saldırdı düşmana. Tüfeği kılınca mevzideki küreği eline aldı.
            Saldırdı kürekle ve oda parçalandı. Bu sefer yerden aldığı taşlara saldırdı İngiliz askerlerinin üzerine. Akıl, mantık durmuştu. Bir Mehmet; insanüstü hale gelmiş, dünyaya kafa tutuyordu.
            Bigalı ve arkadaşları düşmanı püskürtmeyi başarmıştı. Bölükten 6 asker şehit olmuş, 13'ü de yaralanmıştı. Mehmet Çavuş'un elleri paramparça olmuş ve aldığı yaralar sonucu bayılmıştı.
            Eceabat hastanesinde hemen tedavi altına alındı. Kahramanlığı, cephede dilden dile konuşuldu. Türk askeri, Bigalının cansiperane vuruşması ile büyük moral kazandı.
            Eceabat mıntıka komutanı Yarbay Mustafa Kemal, Mehmet Çavuş'un bu kahramanlığının ödüllendirilmesi için, bir rapor hazırladı ve üst makamlara teklifte bulundu.
            Hastanedeyken; Gümüş İmtiyaz Madalyası, ziyaretine gelen Enver Paşa tarafından bizzat takıldı.
            Tedavisinin ardından, hava değişikliği için köyüne gönderildi. Fakat süresi dolmadan; 'arkadaşlarım orada kelle koltukta savaşırken, ben burada oturamam' diyerek tekrar cepheye döndü.
            İstanbul gazeteleri, günlerce Bigalı Mehmet Çavuş'un kahramanlığını anlattı.
            Onu en veciz şekilde hatırlatan Yılmaz Özdil oldu. Mustafa Kemal kitabında Özdil, onun için şunları yazdı:
            'Mustafa Kemal tarafından madalya sahibi yapılan, memlekete tanıtılan Bigalı Mehmet Çavuş, 'Mehmetçik' kavramının isim babası oldu. Bigalı Mehmet'in verdiği ilhamla, bu olaydan sonra Türk askerine 'Mehmetçik' denilmeye başlandı.
            Bigalı Mehmet savaştan sonra evine, Biga'nın Bahçeli köyüne döndü. KENDİSİNE TEKLİF EDİLEN MADDİ YARDIMLARI ASLA KABUL ETMEDİ. ‘Tabak' soyadını aldı ama daima Mehmet Çavuş olarak anıldı.' (age, sf:66–67)
             Seddülbahir kahramanı Bigalı Mehmet Çavuş, 1964 yılında ebedi âleme göçtü. Eşi Fatma Hanımla birlikte, Bahçeli köy mezarlığında yan yana yatıyorlar.
            Yazmalıymışım, yazdım işte!!!
            Vatan müdafaası için, 'BİR KÜREK, BİR YÜREK YETER' diyebilenlerin manevi hatırası önünde saygıyla ve minnetle eğiliyorum'.


 

Bu yazı 1390 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum