Reklam
Reklam
Burak AKGÜN

Burak AKGÜN

bur_ak_gun@hotmail.com

Eşekli Kütüphane Beğel'e Gelir mi?

14 Şubat 2018 - 17:10

Günümüzden 65-70 yıl önce Ürgüp'ün Karain köyüne bir öğretmen atanır. Öğretmenimizin adı Rasim Pehlivanoğlu. Köyü biraz gözlemledikten sonra kız çocuklarını okula göndermediklerini, okuma-yazma oranının düşük olduğunu fark eder. Ailelerle konuşur, akşamları da halk için okuma-yazma kursu açar. Köyde okuma-yazma oranını yüzde yüze yaklaştırır.
Okumaya ilgiyi nasıl arttırırım diye düşünürken, aklına köyde bir kütüphane kurmak gelir. El birliğiyle, köy halkıyla eski bir binayı temizleyip boyarlar. Bağışlanan dolapları, masaları koyarlar binaya ve Türkiye'nin ilk köy kütüphanesi Ürgüp'ün Karain köyünde açılır. Kütüphanede imamlar, doktorlar köy halkına konferanslar verir. Köylünün birbirine davranışları değişmeye başlar.
Gel zaman git zaman öğretmenin tayini çıkar. Kütüphane öksüz kalır ilk başta. Bu duruma vicdanı el vermeyen köylülerden Bekir Koca ile kütüphaneci Mustafa Güzelgöz duruma el atar. Akıllarındaki ilginç fikri uygularken en büyük yardımcıları Bekir Koca'nın eşeği Karakoçan olacaktır. Yanlış okumadınız 'Eşek Karakoçan'. İki de sandık yaptırırlar. Sandıklar eşeğe yüklenecek, eşek yolu olmayan köyleri dolaşacaktır. Kitaplar köylere gitmeye başlamıştır. İlk başta yadırgansa da benimsenmiştir Karakoçan'ın sırtındaki kütüphane. Hatta çocuklar 'eşekli kütüphane' diye alkış tutmaya başlar köye her girişinde.
Bu girişimciliği ilk duyduğumda çok etkilendim. Öğretmen arkadaşlara bu olayı anlatırken bir arkadaşımız: 'Biz niye kurmuyoruz Beğel'e kütüphane?' deyiverdi. Meğer arkadaşlarım bir kıvılcım bekliyormuş. 'Ne yapıyoruz, nereden başlıyoruz?' derken fikirler gelmeye başladı:' Şu sınıf boş; şuraya kitap raflarını, şuraya akıl oyunları köşesini koyarız.' Fikirleri uygulamaya başladığımızda önce Gördes sahiplendi. Belediyesinden tutun da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne, METEM ve öğrencilerine kadar' Sonra dalga dalga yayılmaya başladı. Demirci'den, Balıkesir'den, Afyon'dan, Birecik'ten, Gaziantep'ten, Osmaniye'den yardım elleri uzandı. Tahmin ettiğimizden daha güzel ilerliyordu proje. Bir telefon geldi sonra. 'Biz Celal Bayar Üniversitesinden arıyoruz. Öğrencilerinizi ve kütüphanenizi ziyaret edebilir miyiz?'
Biz istedik bir göz, Allah verdi iki göz. İlerleyen günlerde misafirlerimiz ziyarete geldi. Biraz muhabbet ettikten sonra kütüphaneye geçtik hep beraber. Fotoğrafın güzelliğine bakar mısınız? Bir tarafta geleceğin öğretmenleri, diğer tarafta Beğel'in kır çiçekleri' Geleceğin öğretmenleriyle öğrencilerimiz o kadar güzel kaynaştılar ki kendi hazırladıkları araçlar üzerinden fen dersi bile anlattılar öğrencilerimize. Herkesin yüzünde bir tebessüm bıraktı bu güzel buluşma. Küçücük bir kıvılcım alev topuna dönüştü anlayacağınız.
Yıllar önce Ürgüp'ün Karain köyünden yola çıkan Karakoçan'ın yolu Beğel'e de düşmüş meğerse. Oyunlarımız, kitaplarımız, öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz sizi beklemekte. Gelin, öksüz kalmasın 'Beğel Köyü Kütüphanesi.'

Bu yazı 38987 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum