Emine ATAMAN KOÇ

Emine ATAMAN KOÇ

52emineataman@gmail.com

Gördes'in Ruhuna Sahip Çıkalım

09 Ekim 2017 - 12:01

Kaldığımız yerden devam edelim.  Şehit Makbule Hanım meydanında uzun süredir devam eden çalışmaların sona erdi.  Kurtuluş Savaşı kahramanımız Şehit Makbule Hanımın anıtı da yenilenerek önceki yerine yerleştirildi.  Meydanın yenilenmesinde emeği geçenlere teşekkür borçluyuz. 
Burada Kurtuluş savaşının diğer kahramanlarına da yer verilmeli.  Ayrıca, meydanın bir köşesine halı tezgahı diğer tarafına ayva toplayan, taşıyan veya satan çiftçi heykelleri yapılmalı. Bu tür sanatsal eserlerin yapılması durumunda burayı bir kez görenler bir daha Gördes'i unutamayacaklardır.
Bu güzelliklerin yanında meydanın eksiklerini belirtmeden geçemeyeceğim. Meydanlar, parklar, çarşılar yollar o şehrin aynasıdır ve insanlar için düzenlenir. Buranın durumu otopark görünümünde.  İlk yapılması gereken ise meydanın çevresine park yasağı konulmalı.
Daha önceki yazılarımda da değinmiştim. Bu sorunun çözümü aslında çok basit. Türkiye'nin birçok şehirlerinde uygulanıyor.  Önemli meydanların ve çarşıların bulunduğu yerler araç trafiğine kapatılır.  Akhisar yönünden şehrin girişindeki trafik ışıklarından Divan Camisine kadar olan bölgede araç girişine yasaklanmalıdır.  Yine levha sorunu burada da var. Gördes'in bir şehir olduğu kabul ediliyor ve gelişmesi isteniyorsa anıtla ilgi ayrıntılı bilgilerin yazıldığı bir panonun konulması gerekli.
Gördes on yıl önceki konumundan çok farklı.  Çeşitli eğitim kurumlarımız bulunmakta ve artık her yönüyle bir öğrenci şehri görünümündedir.  Yüksekokul ne taraftadır, bu meydanın adı nedir. Atının üzerinde uçarcasına tasvir edilen kahraman kimdir. İlk akla gelen bu sorularla ilgili levhalar konulduğu takdirde çok işe yarayacaktır. Şehrimize ilk defa gelen konuklar sıkıntı çekmeden gezecekler, tarihimiz hakkında da bilgi sahibi olacaklardır.
Daha önceki yazılarımda da değinmiştim. Ayva yetiştiriciliği ve halı dokumacılığı konusuna.
Doğal ürünümüz olan ayvanın bu topraklarda en irisi, en lezzetlisi yetişiyor. Kıranköy'de çocukluk ve gençlik yıllarımda günlerce ayva ağaçlarını çapalamak, sonbaharda toplamak ve satmakla geçti. Ayvanın hoşafı, fırında pişmişi, rendelenip üzerine toz şeker serpilmesi çürüyen ayvaların tatlı çürük olan kısımlarının çığ olarak yenmesi gibi çeşitli tüketme türü vardır. Yöremizde doğal halde bile yetişmekte. Gördes'in caddelerine, sokaklarına, parklarına, yani uygun olan her yere ayva ağacı dikmeliyiz. Sağlık açısından da türlü şifalar barındıran bu meyveye sahip çıkmalıyız, adına festivaller yapmalı.  İlkbaharda ayva çiçeği, sonbahar ayva hasadı festivalleri düzenlenmeli. 
Daha da geç kalındığı takdirde başka şehirlere gider. Son yıllarda bütün şehirler bu tür etkinliklerle adın duyuruyor turist çekiyor
Akdeniz bölgesindeki bütün şehirlerin sokakları turunç, portakal, limon ağaçlarıyla doludur. Bu şehirlerde, mevsimine göre portakal çiçeği, limon hasadı gibi çeşitli festivaller düzenleniyor.
Yazılı basından öğrendiğim, Kırkağaçlılar geçtiğimiz eylül ayı içerisinde görkemli bir kavun festivali yaptılar. Eşimle birlikte yaz başında yakın çevremizi tanıma amacıyla Kırkağaç'a gittik.  Şehrin girişinde kavun tarlasında çalışanlar, çift sürenler temsili mankenlerle canlandırılmıştı. Bunların yanı sıra sokaklarında kavun heykelleri vardı. Kırkağaçlıları gerçekten kutlamak gerek.  Şehirlerinin adıyla bilinen ünlü kavunlarına sahip çıkıyorlar.
Halı dokumacılığı Gördes ve çevresindeki bütün köylerinde uzun yıllar  geçim kaynağı olmuş. Benim zamanımda bizler tek düğümlü halı dokurduk. Ama halını kenarlarına sağlam olsun diye iki ilmeği çift düğüm yapardık. Bu çift düğüm dünyada 'Gördes Düğümü' olarak biliyor.
  Bizler ayvada olduğu gibi halıcılıkta da aynı durumdayız. Tanıtım eksikliğimiz devam ediyor. Şimdiye kadar halı konusunda herhangi bir etkinlik yapıldığını duymadım. Demircililer halıcılık konusunda festival günlerine başlayabilirler.  Haberiniz olsun. 
Son yıllarda çoğu şehirlerde çeşitli ürünlerin tanıtımı adına etkinlikler düzenleniyor. Moda haline de gelmiş durumda. Sındırgılılar, her yıl halı-kilim  festivali düzenliyor. Şehirlerinin de tanıtımını yapıyorlar.
Doğal ve kültürel varlıklarımızı koruma konusu, burada da önümüze çıkıyor. Bu iki ürün bizler için çok önemli. Görüldüğü gibi hep ihmal edilmiş. Parklarımızda, sokaklarımızda, caddelerimizde halı ve ayvayı anımsatacak sanat eseri bulunmuyor. Oysa geniş, düzenli çok güzel parklarımız ve sokaklarımız var.
İlkbaharda ayva çiçeği, sonbahar ayva hasadı ve halı dokuma festivalleri artık hayal değil gerçek olmalı. Ben inanıyorum, Gördesliler el ele verince yapamayacakları etkinlik yoktur. Yeter ki isteyelim.

Bu yazı 1892 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum