Haftanın Yazısı

Haftanın Yazısı

gordesgazetesi@gmail.com

Hikayenin Gizli Kahramanları

26 Şubat 2016 - 16:48

Kaşıkçı köyündeki eğitim mucizesini gündeme taşımamız, müthiş ilgi gördü. Gazeteciliğimin keyifli istisna günlerini geçirdim hafta boyunca. İçeriden ve dışarıdan, yoğun taltif yağmuruna tutulduğumu söylemeliyim.
            Aslında Kaşıkçılı çocukların hikâyesi, uzun zamandır gündemimde idi. İşlerimin yoğunluğundan, bir türlü ele alamamıştım. Ülke gündeminin iç karartan şartlarını, biraz olsun dağıtmak gayesiyle yola çıktım. Topluma gözden ırak kalmış bir başarı hikâyesini anlatarak, zihinsel rahatlama imkânı sunmak istedim.
            Yorucu bir çalışma oldu. Kaşıkçı muhtarı Şuayip Kösem'e özellikle teşekkür etmek istiyorum. Haber ve yorumların formatında, fotoğrafların tasarımında aşırı bir titizlikle çalışan Ali Taha İnce'ye emeklerinden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. Gazete Gördes haber sitemizde, haber ve yorumlar inanılmaz derecede takip edilip paylaşıldı. Gazetemizin 1000 baskısı, pazartesi günü birkaç saatin içinde tükendi.
            Gazetemizin 22 Şubat 2016 tarih ve 1370 sayılı nüshası, özel ve müstesna karakteriyle tarihe geçti. Sadece Kaşıkçılı çocukların başarısı yoktu o sayıda. Prof. Dr. S. Sami İlker'in CBÜ Tıp Fakültesi Dekanlığına atanması, tüm Gördesliler için gurur olmuştu. METEM ve Anadolu Sağlık Meslek Lisesi öğrencilerin, proje başarısıyla Avrupa yollarına düşmesi ayrı bir sevinç teşkil etti.
            Yaşar Atlı hoca ile haftada birkaç kez bir araya gelip, dini, ilmi ve edebi konularda sohbet yapıyoruz. Araştıran, kafa yoran bir isim Yaşar Hoca. Bu sohbetlerin tadına doyum olmuyor. Karşılıklı alış veriş bir anlamda. Kendisinden çok şey öğreniyorum.
            Elimdeki Osmanlıca eski bir kitap dikkatini çekti. Bu kitabı okmuş, ancak tercüme vakti bulmamıştım. Bıçakcızade'nin eserinden mükemmel bir derleme yaptı. Enfes bir üslupla kaleme aldı. Yaşar hocanın yazısı, okuyucularımızın hemen dikkatini çekti tabii olarak. Bu gayretinden dolayı kendisine teşekkür etmeyi borç biliyorum.
            Üslup, birikim ve belagat yönüyle fark edilen Yaşar Hoca'ya, bundan sonra yazmalısın dedim. Kendisinden söz aldım. İlerleyen günlerde, sayfalarımızda onun da bir yeri olacak.
            Av. Cenap Güven, mesleki hatıralarına yeniden başladı. İlk bölümündeki yazılar okuyucularımızda tiryakilik yapmıştı. Onun zarif üslubu, olayları anlatışındaki sadelik okuyucuyu bağlıyor kendisine.
            İki haftadır köşesinden ilginç hikâye ve hatıraları anlatmaya başladı. Gazetenin farklılığına, arzulanmasına Cenap ağabey müthiş katkı yapıyor. Eline sağlık, yüreğine sağlık.
            Her başarı hikâyesinin ardında gizli kahramanlar vardır mutlaka. Kaşıkçılı çocukların başarısı, herkesin merak konusu oldu. Nasıl oluyor, nasıl başarıyorlar gibisinden bana da çok soru soruldu.
            Elbette ilkokuldan başlayan ve Üniversiteye uzanan yıllarda öğretmen ve idarecilerin büyük emeği var. Biz haber ve yorumlarda, onlara temas edemedik. Çünkü gazetecilik gözüyle sadece yakalamanız gereken bir konu, bazen bir nokta vardır. Okuyucuya böyle ulaştırırsanız bir değeri olur, ilgi görür.
            Yakaladığımız nokta; 10 yıl içerisinde Kaşıkçıdan 22 gencin üniversitede okuması ve bunlardan 4 tanesinin Tıp öğrencisi olmasıydı.
            Sadece Kaşıkçılı çocukların başarı hikâyesinde değil, Gördes'te aslında son 20 yılda yaşanan devasa eğitim mucizesinin arka planında duran bir isim vardı. Yani hikâyenin gizli ve gerçek kahramanı ve kahramanları'
            O isim Mesut Efe'dir. Etüt Eğitim Merkezi ile başlayan ve Dershanecilik ile devam eden dev bir hamlenin sahibidir Mesut hoca. Onunla birlikte bu sevdaya baş koymuş hocaları ve özellikle Muzaffer Akdoğan hocayı burada saygıyla anmak istiyorum.
            Mesut hoca ve arkadaşları; bu şehrin tarihine fedakârlıklarıyla, inançlarıyla ve inatlarıyla geçmişlerdir. 20 yılda onlarla beraber oldum. Gayretlerine şahitlik ettim. Haber yaptım, yorum yazdım. Katkıda bulundum.
            Dolayısıyla Gördesli çocukların başarı hikâyesine kuvvet veren, gizli kahramanlarla beraber oldum.
            Kaşıkçılı çocuklar dâhil, diğerleri için neler yapmadılar. Gelecek vaat eden çocukları köylerden getirip, merkez okullarına kayıt ettirdiler. Onlara kalacak yer buldular. İkna etmek için, çocukların aileleriyle uğraştılar.
            Dershanede kimilerini parasız, kimilerini cüzi ücretle kucakladılar. Fen liselerini, Anadolu Liselerini kazandıklarında, üşenmeyip çocukları kayda götürdüler. Çoğunun velisi oldular.
            O çocuklardan çoğunun imkânı yoktu. Mesut hoca, Muzaffer hoca hep beni aradı. Ulaşabildiğim yerlerden çoğuna burs temin ettik, okumalarını sağladık.
            Bunları ne o çocuklar bildi, nede aileleri ve ne de Gördes halkı.
            Kanun, mevzuat derken dershaneler kapandı. Mesut hoca, 20 yıllık sevdaya son verdi, kepenk kapattı. Muzaffer hoca aramızdan ayrılıp, memleketi Burhaniye' ye yerleşti.
            Ve böylece bir devir sona erdi Gördes'te.
            Bir daha yaşanır mı? Çok zor, hem de çok zor..
            Aslında Kaşıkçılı çocukların başarı hikâyesini yazarken, içimde gizli kahramanların destanlık mücadelesi kıpırdayıp durdu.
            Onlara da buradan gönül dolusu, yürek dolusu selam ediyorum.
Ahmet İNCE

Bu yazı 1939 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum