Reklam
Reklam
Dyt.Hilal Ahsen TUNCAY

Dyt.Hilal Ahsen TUNCAY


Obeziteye Karşı Sağlıklı Beslenme Önerileri

31 Mayıs 2015 - 18:41

Obezite, özellikle son yıllarda sıkça duyduğumuz bir kelime. Anlam olarak, vücutta yağ dokusunun normalden daha fazla olması veya kısaca 'şişmanlık'. Kilonuzu (kg), boyunuzun (metre cinsinden) karesine böldüğünüzde Beden Kütle İndeksi (BKİ)'nizi bulursunuz. Bu bulduğunuz sayı;
*        18,5 – 24,9 arasında ise normal,
*        25 – 29,9 arasında ise hafif kilolu,
*         30'dan büyük ise obez (şişman) olarak sınıflandırıyoruz.
*         (Bu hesaplama yöntemi yetişkinler içindir.)
  Günümüzde yaşam tarzının değişmesi, hazır gıda maddelerinin tüketiminin artması, herhangi bir sebepten ötürü öğünlerin atlanması veya geçiştirilmesi, hareketsizlik, hormonlara bağlı rahatsızlıklar gibi sebeplerden dolayı obezitenin görülme sıklığı artmış bulunuyor. Bu durumda, gündelik yaşantınızda yapacağınız küçük değişiklikler bile yaşınıza ve boyunuza göre normal kilo aralığına gelmenize yardımcı olacaktır.
*     Öncelikle sağlıklı beslenmenin, obez olsun veya olmasın herkes için gerekli ve önemli olduğunu bilmekte fayda var. Diyetisyen eşliğinde uyguladığınız sağlıklı beslenme programları, kilo verdikten sonra bırakacağınız birer reçete değildir. Sağlıklı beslenme bir yaşam tarzı haline gelmelidir.
*     Gün içinde almanız gereken kalori miktarını küçük parçalara bölmek, zayıflamanıza yardımcı olacaktır. Yani özetle: Az az ve sık öğünlerle beslenmeye çalışın. İstisnalar hariç, çoğumuzun metabolizması, az miktarda yiyecek yiyip doyduktan sonra tekrar yemek yemek ile daha rahat çalışır.
*    Ana öğünlerinizin arasında 5 ila 7 saat olsun. Bu şekilde günde mutlaka 3 ana öğün tüketin.
*    Ana öğün aralarında acıktığınızı fark ettiğinizde, meyve, kuru meyve, ceviz, badem, fındık vb kuru yemişler, süt, yoğurt, kefir gibi süt ürünleri veya ekmek arası peynir ve yeşillik gibi minik öğünler tüketebilirsiniz. Bu sayede kan şekerinizi kontrol altına almış olursunuz ve acıktığınız için oluşan şekerli yiyecek yeme isteğiniz ortadan kalkar.
*    Günlük ne kadar su tükettiğinizi kontrol edin ve günde en az 2 litre su içtiğinizden emin olun. Bu miktar yaz aylarında 3 litreye kadar çıkabilir.
*    Yağlı yiyecekleri en aza indirmeye çalışın. Yağda kızartma yerine fırında kızartmayı deneyin, yemeklerde katı yağlar yerine az miktarda zeytinyağı kullanın, sakatatlar veya diğer yağlı et ürünlerinden, cips, krema, mayonez, yağlı hamurlu vb. yiyeceklerden uzak durmaya çalışın.
*    Şekerin fazlası vücutta yağ olarak depolanır. O yüzden şeker ve içinde şeker bulunan yiyeceklerin tüketimini de azaltmaya çalışın. (Diyabet hastalarının içinde şeker olan yiyecekleri tüketmemeleri gerekmektedir.)
*    Çaylarınızı şeker yerine yanında kuru üzüm vb kuru meyveler ile tüketmeyi deneyin. 
*    Şerbetli tatlılar yerine haftada en fazla 1-2 kere sütlü tatlı veya dondurmayı tercih edin. Şekersiz olarak meyve kompostoları veya şekersiz meyve suları da yapabilirsiniz.
*    Sofrada tabağınıza normalden daha az miktarda yemek alın ve doyduğuz takdirde yemek yemeyi bırakın.
*   Ağzınızdaki lokmaları çok iyi bir şekilde çiğneyerek yutun ve sofrada geçirdiğiniz zamanı mümkün olduğunca uzun tutmaya çalışın.
*    Gece uyumanıza yakın saatlerde bir şeyler yememeye dikkat edin. Yatmanıza 2-3 saat kala yemek yemeyi sonlandırın.
*    Posalı besinler, kendinizi daha uzun süre tok hissetmenizi sağlar ve metabolizmanızı hızlandırır. Kuru baklagiller, bulgur, tam buğday ürünleri, çiğ sebzeler ve meyveler mutlaka günlük beslenmenizde bulunsun.
*    Gün içinde yediklerinizi kontrol altına almak için yiyip içtiğiniz her şeyi miktarları ile yazmak da işe yarayan bir yöntemdir. En azından yapılan beslenme hatalarınızı görmenizi sağlar.
 
Alacağınız her doğru kararın, sizi daha sağlıklı olmaya bir adım daha yaklaştırdığını unutmayın. Kendiniz için en iyisini yapın ve sağlıkla kalın'

Bu yazı 39644 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum