İsmail AYBEY

İsmail AYBEY

ismailaybey45@gmail.com

Uçurtmalar İnmesin Gökyüzünden

18 Mayıs 2016 - 11:38

Uçurtma, şüphesiz çocukluğumuzun yitip giden en güzel hatırası olarak kaldı zihinlerimizde. Şimdilerde pek yaygın değil çünkü. Bizim çocukluğumuzda vazgeçilmezlerimiz arasındaydı.
Biz küçükken kendi uçurtmamızı kendimiz yapardık Gördes sokaklarında. Alabildiğine salardık göklere. İpini uzun tutardık. Bazen ip kopar derinliklerde kaybolurdu uçurtmamız.
Rıfat ILGAZ ne güzel dile getirmiş:
Bizim de ne süslü uçurtmalarımız vardı,
Alıp başlarını gitmediler mi?
Gözümüzden bile esirgedik
Hangi birinin ipi kaldı elimizde?
 Bahar gelince, Gördes'te etkinlikler, şenlikler eksik olmuyor. Hele Kıranköy'de (büyük şehir yasasıyla birlikte adı mahalle oldu ama halen köy kullanıyoruz) yapılan  uçurtma şenlikleri, kaçırılmayacak bir güzellik.
Bu yıl Hıdrellez şenlikleri kapsamında, Kıran Mahallesinde gerçekleştirilen geleneksel uçurtma şenliğinin 12. sine katılma imkanım oldu. İş, güç, vakit azlığından uçurtma yapmaya vaktimiz olmadı. Ne bileyim, belki de unutmuşuzdur uçurtma yapmayı.  Şenliklerin yapıldığı alanda satılıyormuş, aldım bir tane. Kendime değil tabi, artık çocuğum için alıyorum.  Elinde uçurtma koşturdu gün boyunca'Şimdiki çocuklarımızın pek görmediği, görse de kitaplarda gördüğü uçurtma'
Kıran mahallesi, her yıl bu güzel organizasyona ev sahipliği yapıyor. Geniş alanda çocukların gökyüzüne saldığı uçurtmalar, çok güzel manzaralara sebep oluyor. Uçurtma yarışı dışında, halk oyunları, çeşitli yarışmalar, müzik gibi değişik etkinlikler de yapılıyor. Uçurtma yarışmasında dereceye giren yarışmacılara tablet, bisiklet, elektrik süpürgesi gibi çeşitli hediyeler veriliyor.  
Gördesliler olarak bu tür etkinliklere sahip çıkmalı, kültürümüzü çocuklarımıza ve tüm ülkeye tanıtabilmek için elimizden geleni yapmalıyız.
Hadi Orhan Veli'nin, 'bir uçurtma yaptım telli duvaklı, kuyruğu ebemkuşağı renginde' dediği bir şiiriyle bitirelim yazımızı.
MACERA
 Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.
 
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.
 
Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.
 
Ne yârdan geçerim, ne serden;
Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama...
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.
 
Oymuş, diyorum, zavallı şairin
Görüp göreceği.

Bu yazı 1973 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum