"Devlete Kin Yakışmaz"

Ahmet İNCE gordesgazetesi@gmail.com

            Milli Mücadele yıllarıydı. M. Kemal ve arkadaşları, bir yandan düşmanla uğraşırken, bir yandan da Milli Mücadeleye karşı çıkan guruplarla baş etmeye çalışıyordu. Mandacılık fikrini savunanlar sert bir direniş gösteriyor, Milli Mücadeleyi karalamaya çalışıyordu.
            Onlardan birisi de gazeteci Ali Kemaldi.
            Bir İngiliz’le evlenmiş, Milli Mücadele yıllarında Türkiye’ye dönmüştü. Hemen İngiliz Muhipler Cemiyetini kurdu. Milli Mücadeleye karşı çıkarak, ateşli yazılar yazmaya başladı. Bir yazısında, M. Kemal için şunları söyledi:
            “Medeniyet dünyasını aleyhimize çevirmek için, Anadolu’da havsalaya sığmayacak delilikler ve cinayetler işliyor. Eyy Müslüman kardeşlerimiz! Teşkilatı Milliye’ye aldanmayınız. Bolşevik kafası taşıyan serserilerdir bunlar..”
            Ali Kemal daha sonra ikinci evliliğini yaptı. Müşir Zeki Paşanın kızı Sabiha ile evlendi. Öldürülünce, eşi Sabiha Hanım oğluyla birlikte İsviçre’ye gitti. Sabiha Hanım oğlunun tahsiline büyük önem gösterdi. Hukuk tahsili yaptırdı. Oğlu yıllar sonra, memleketime döneceğim diye tutturdu. Seni orada yaşatmazlar dedi annesi, ancak dinlemedi.
            Trene binip Ankara’ya geldi. İngilizce, Almanca ve Fransızca bilen donanımlı bir gençti. Dışişleri’nin memuriyet sınavına girdi ve kazandı. Evet, bu genç, gazeteci Ali Kemal’in oğlu Zeki Kuneralp idi.
            Bundan sonrasını Yılmaz Özdil’in üslubuyla dinleyelim:
            “Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’ydü. Dışişlerini kazananların dosyalarını getirdiler, masanın üzerine bıraktılar. Birinin üzerinde menfi (olumsuz) notunu gördü. ‘İşe alınması uygun değildir’ yazıyordu. Açtı dosyayı okudu. Kırmızı kalemle belirtilmişti. Ali Kemal’in oğluydu.
            Çizdi menfinin üstünü, müspet (olumlu) yazdı. Muvafık değildirin üstünü, muvafakat ediyorum diye yazdı ve imzaladı. Sonra şöyle dedi:
            ‘ DEVLETE KİN YAKIŞMAZ. BİZ BU CUMHURİYETİ KANLA KURDUK AMA İNSANLA YAŞATACAĞIZ.’
            İnönü dosyayı ilgilisine uzatırken de ekledi: ‘ BEN BUNU GAZİ’DEN ÖĞRENDİM.’” (Yılmaz Özdil, Adam, Sf: 13)
            O Zeki Kuneralp; Paris, Bern, Londra, Madrid Büyükelçiliği görevlerinde bulundu. Dışişleri Bakanlığı müsteşarı oldu. Madrid’de Asala terör örgütünün saldırısına uğradı. Kendisi otomobilde değildi. Saldırıda eşi Necla Kuneralp, emekli büyükelçi Beşir Balcıoğlu ve İspanyol makam şoförü Antonio Torres hayatını kaybetti.
            Zeki Kuneralp’in oğlu da, babasının yolundan yürüdü. Stockholm ve Seul Büyükelçiliği yaptı. AB daimi temsilciliği ve Dünya Ticaret Örgütü daimi temsilcimiz oldu.
            M. Kemal; devlete kin yakışmaz, Cumhuriyeti insanla büyüteceğiz felsefesini devletin temel harcı yaptı. Bu hakikatten şunu öğrendik. Devlet vehmetmez, kaygı duymaz, korku üretmez.
            Ne hüzündür ki yüz yıl sonra;
            Banisi Gazi M. Kemal olan Türk Ordusunun genç teğmenleri; M. Kemal’in askeri olmanın heyecanıyla, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” dediği için, M. Kemal’in Ordusundan ihraç edildi.
            Ve böylece, Türk Milletinin maşeri vicdanı derin bir yara aldı ve tarihe not düşüldü.
            O kararı verenler, bu hakikatin acaba farkındalar mı?