Büyük Ortadoğu Projesi

Av.Ahmet ÖZDEMİR kirmizicantaliavukat@gmail.com

             Bu haftaki köşe yazımda, Faruk Bilgin tarafından Prof. Dr. Mahir Kaynak ve Doç. Dr. Emin Gürses ile yapılan BOP hakkındaki röportajların derlemesi neticesinde meydana getirilmiş eser, BOP’un Türkiye ve tüm dünya çapında uygulanması aşamalarındaki gereksinimleri ve Türkiye’nin bu planın en önemli parçalarından birisi olduğunu konu ediyor.
            Mahir Kaynak’ın eski bir MİT ajanı olduğu internetten edinilebilecek basit bir araştırma ile ortaya çıkarken verdiği bilgilerin netliği ve detaylı olmasının sebebini de açıklamaya yardımcı oluyor.
            2004 yılında yapılmış röportajlardan elde edilen görüşmeler neticesinde o zaman bahsedilen birçok hadisenin günümüzde vukuu bulmuş olduğu da göze çarpıyor. Özellikle Irak operasyonundan sonra Suriye’ye gerçekleştirilen askeri müdahale ve oradaki karışıklığın esasında en başta Irak’tan beri Türkiye üzerinde gerçekleştirilmesi hedeflenen planların bir ön hazırlığı olduğundan bahsediliyor.
            Bunlara ek olarak, Türkiye’nin ne kadar iyi yönetilirse yönetilsin batı bloğu tarafından zor durumda bırakılmak istendiğinde en zayıf karnının ekonomi olduğu da belirtilerek düşürülmek istenen hükümetlerin en son çare olarak bu şekilde indirilebileceğinden de açıkça bahsediliyor.
            Günümüze kadar gerçekleştirilmek istenen birçok siyasi ve askeri operasyonun merkezinde özellikle coğrafyamızda Türkiye’nin hem vazgeçilmez bir denge unsuru olduğu hem de vazgeçilmez bir hedef olduğu eserden açıkça anlaşılıyor. Bu durumda da Orta Doğu ve Mezopotamya topraklarının yıllardır maruz kaldığı şiddet ve savaş eylemlerinin sebeplerinin de daha net bir şekilde görülmesi kolaylaşıyor.
            AB ve ABD’nin aralarındaki gizli mücadelenin Türkiye ve Rusya kozları üzerinden ilerlediğinden bahsedilen eserde, AB’nin kimi zaman Türkiye’ye yaklaşmasındaki temel sebeplerden birisi olarak ABD’ye mesaj verilmesi amacının yattığından bahsediliyor. Çünkü eserde de belirtildiği üzere, Türkiye bütün taraflar için bu topraklarda kazanmanın anahtar oyuncusu olarak telakki ediliyor.
            Eserin yazıldığı dönemlerde ülkemizin daha çok bir koz olarak kullanılmasına karşın dış politikada etkili siyaset yürütememesinden yakınılsa da, belirtilen unsurların etkili bir şekilde kullanılması akabinde günümüzde belirleyici rolünü daha iyi hissettirebileceğinin uygulamalı tanımı gözüküyor. Ancak ülkemizin yine de, dünyanın süper güçleri ile birebir mücadele edebilecek gücünün olmadığı ve bir süre de olmasının mümkün olmadığı belirtiliyor. Bu durumun temel sebeplerinden birisi olarak da dünyanın süper gücünün ve Rusya’nın 100 yıldan fazladır sürekli yükselen ve artan teknolojik yatırımlarına ülkemizin daha 6 yıldır ilerleme gösterdiği ifade edilebilir. Bu çalışmalar ne kadar önceden denenmiş olsa da, istikrarlı ve dayanıklı bir hükümet olmadığı için devam etmediği herkesin malumu. Demokrasinin bu topraklarda çatışma aracı olarak değerlendirildiği göze alındığında bölge ülkelerinin özellikle siyasi ve ekonomik olarak büyük güçlere sahip olması gerektiği de açıkça anlaşılıyor.
            Sonuç olarak eser, yazıldığı tarih itibariyle günümüzde yaşanılanların adeta öngörülerini barındıran bir kitap olarak incelenmesi gereken analiz yazılarından birisi olarak telakki edilebilir. Bu yönüyle de konuya ilgili olan okuyucular tarafından analiz edilmesi gerekmektedir.
Eserin seçilmiş alıntı ve 5 kriter üzerinden gerçekleştirilen detaylı değerlendirmesine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Ayrıca 200’den fazla yazıdan oluşan blog sitemi inceleyebilirsiniz.
( https://www.kirmizicantaliavukat.net/post/büyük-ortadoğu-projesi-yorumlar-alintilar-ve-değerlendi-rmeler )
(*) : Köşe Yazımda bahsedilmiş olan hususlara ilişkin kısımlar:
BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ
Yazar: Faruk Bilgin
Yayınevi: İlk Yayınları
Baskı: 1. Baskı – Nisan 2004
kitaptan esinlenilerek düzenlenmiştir.