Acı Tütün-4
DİKİMİNDEN ÜRETİMİNE, ÜRETİMİNDEN SATIŞINA TÜTÜNÜN ÖYKÜSÜNÜ ANLATAN TEK PERDELİK BİR OYUNDUR
6. SAHNE (OYUN SONU)
Yer : Boş Sahne
Kişiler : Yusuf Taş
(Sahne boştur. Yusuf soluk soluğa, heyecanlı.)
Yusuf Taş: Yani beni konuşturmadan perdeyi kapatıp oyunu sonlandıracaklar… Oysa benim de söyleyeceklerim var. Beni dinlemeden oyunu bitirirlerse bu oyun eksik kalır. Beni devreden yazar mı çıkardı, yönetmen mi çıkardı bilemiyorum ama ben oyunu bitirmiyorum.
Asıl söyleyeceklerime geçmeden, kısaca, bu yılın tütün satışı sonrasını anlatayım: Yani aile bireylerinin isteklerinin yerine gelip gelmediğini merak edersiniz diye…
Nine’nin dişleri yarısı peşin, yarısı sonraki tütünde ödenmek üzere o yıl yapıldı. Yılmaz’a istediği bisiklet alındı. O yıl dershaneler yeni yeni açılmaya başlamıştı ve ancak birkaç büyük şehrimizde vardı. Bu nedenle Aysel, belirttiği gibi Gördes’teki bir öğretmenden ders aldı ve istediği üniversiteyi burslu olarak kazandı. Öğretmen özveride bulunup çok az bir para aldı. Bu arada Anne Gülten Hanım’a da bir bilezik alındı.
Asıl söylemek istediklerime gelince: Sayın seyirciler. ailecek yıllardır atadan, dededen bize kalan tütün ziraatıyla, tütüncülükle uğraşıyoruz. Tütüncülükte yıl 12 ayla bitmiyor, 15-16 ay sürüyor. Yıllardır aile olarak bunca çok çalıştığımız halde kıt kanaat zorla geçiniyoruz. Yıllardır bu neden böyle oluyor, bu kader midir? diye kafamda bin bir çeşit soru, bin bir çeşit yanıt… Bunca yıllık tütüncülük tecrübemle ve bu yıl gördüklerim, yaşadıklarımla şu kanıya vardım ki her şey iktidar sorunu.
Yani biz üretenler, biz emeğiyle geçinenler devlet yönetiminde söz ve karar sahibi olmadıkça,
İşçiler, köylüler, çalışanlar, emekçiler olarak her çeşit meclise, kurum ve kurullara bizzat girip katılmadıkça,
Yerel yönetimlerde ve devlet yönetiminde; eğitimde, sağlıkta, ülke yönetiminin her kademesinde ağırlığımızı koymadıkça iktidardan bizlerin yararına bir uygulama beklemek boşuna.
Bir örnek; Tekel idaresi lafta destek alımlarıyla tütün üreticisini koruyup kollamaktadır. Gerçekten böyle olsaydı, Tekel, tütün tespitleriyle belirlediği randıman sonuçlarını üreticiye piyasa açılmadan bir yazıyla bildirir, biz de ona göre tütünümüzü kime satacağımızı bilir, karda kışta Tekel önünde, tüccar yazıhanelerinde kıvranıp durmaz, rezil olmazdık.
Bir ikinci örnek: Tüccar yıllardır piyasa açılmadan koçan toplar ve böylece üreticinin tütününü ucuza kapatırdı. Biz yıllarca bu durumdan şikâyetçi olduk, ancak yönetimde söz sahibi olanlar hep “Bu ticaret işidir, biz ticarete karışamayız.” dediler. Bu yıl gördük ki, Allah razı olsun, genç bir kaymakam belediye radyosundan yaptırdığı bir duyuruyla sorunu çözüp derdimize çare oldu… Ancak ne acı ki iktidar sahiplerince buradan sürüldü, başına gelmedik kalmadı ve kaymakamlıktan istifa etmek zorunda kaldı.
Sözü biraz fazla uzattık. Yani sözün özeti, sözün özü: “Her şey iktidar sorunu! Her şey iktidarda kimin olduğu!..” Hepinizi saygıyla selamlıyoruz.
(Yusuf’un çağırmasıyla bütün oyuncular sahneye gelip seyircileri selamlar. Perde kapanır. SON)
NOT: HAFTAYA OYUNUMUZUN 2. PERDESİ: “TURİST RAMAZAN”