Anılarım-107
ÇALIŞMA YÖNTEMİ NASIL OLMALI?
Günümüzde insanlar çok değişik alanlarda çalışarak yaşamlarını devam ettirmektedirler. Kimisi öğrenci olarak, kimisi çiftçi olarak, kimisi eğitimini tamamlamış olarak uzmanlaştığı konuda çalışarak geçimini sağlarken ürettiği ürün ve hizmetlerle ülke kalkınmasına katkı vermektedir.
Çok değişik yelpazede çalışan bu insanlar eğitimlerini alırlarken, çalışma tarzları ne olmalı? Ya da soru şu şekilde yöneltilebilir. Ne tarzda hareket etmemeli?
Bu sorulara ben kendi açımdan yaklaşarak yanıt vermeye çalışacağım. Bir kere işin kolaycılığına kaçmayı akılımızdan çıkarmalıyız. Yani çalışkan bir arkadaşın yanına otururum ondan kopya çekerim veya kendim kopya hazırlar hocaya çaktırmadan kopya çeker dersin sınavını geçerim gibi davranışlar işin kolayına kaçma girişimleridir. Bu yaklaşım tarzlarından uzak durup konuları ezberlemeden anlayarak çalışmaya devam edilmelidir. Çünkü ezberlenen konular insanın aklında kısa zamanda silinebilir. Oysa konu iyice anlaşıldığında kolay kolay unutulmaz. Bu görüş açısıyla kendi çalışma ve anlama yöntemimi açıklamaya çalışacağım.
Özellikle mühendislik eğitimlerindeki derslerde formüllerle problemlerin çözümü ile sık sık karşılaşılır. Bu eğitimi alan öğrenciler ve hocaların kendilerine göre problemleri çözme tarzları ve yaklaşımları vardır.
Özellikle hesaplamaya dayalı derslerde karşıma çıkan formüllerin üzerinde durur ve formülün yapısını inceler nasıl elde edildiğini araştırırdım. Buradaki temel amacım konunun özümsenmesi oluyordu. Zaten sınavlarda kullanılacak formülleri öğrencilere veriyorduk. Formülü vermek doğru hesap için yeterli olmuyordu. Formüller sınav kağıdında olmasına rağmen problemi doğru çözemeyen çok sayıda öğrenci ile karşılaşıyorduk. Çünkü formülde geçen ifadelerin ne anlama geldiğini, birimleri, formülde geçen sembollerin formülün çıkarılışına uygun olup olmadığı da önemli oluyordu. O yüzden formülün elde edilişini bilmek, doğru kullanılması için de zorunlu oluyordu.
Öğrenciliğimden itibaren, bir formülün çıkışını anlamadan o formülü kullanmazdım. Mutlaka onun ispatını yapmak için kalemi kâğıdı hazırlar çalışmaya başlardım. Bu esnada konu ile ilgili başka kitaplardan da yararlanır ve matematiksel işlemleri yürütürdüm. Formülün ispatı için sürdürülen çalışmalar konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağladığı gibi insanın kendine olan güvenini de pekiştirmektedir. Bazen üzerinde çalışılan formülün ispatı hemen mümkün olmazdı. O zaman çalışmaya ara verirdim. Fakat bu defa bunu niçin başaramadım düşüncesi kafamda dönmeye başlardı. Problemi yine düşünmeye başlardım. Aklıma yeni bir yol geldiğinde kalemi kâğıdı tekrar alıp çalışmaya başlardım. Bazen bu yöntem başarılı oluyor ve sonuca gidiyorum. Bazen formülün nasıl elde edildiğini bulamadığım zaman gece yattığım da tekrar düşünmeye başlardım. Böyle durumlarda yeni fikirler aklıma geliyor ve bu fikri uyguladığımda sonuca gittiğim oluyordu. Gece düşünmenin yararını gördüğüm çok olmuştur. Formül üzerinde çalışmadan verileri yerine koyup çözmek en kolay yoldur. Ancak konu tam anlaşılmaz ve özümsenmez.
Sonuç olarak insanlar hangi eğitimi alırsa alsınlar işin kolaycılığına kaçmadan çalışılan konuların akılda kalıcılığını artırmak için konuları mutlaka özümseyerek çalışmalılar diye düşünüyorum.