Anılarım-120

Doç.Dr.İbrahim KOÇ 49ibkoc@gmail.com

GECE DERSİ İÇİN BULUNAN ÇARE
Kar yağışı nedeniyle eve sıkıntılı bir şekilde ulaşmam beni yeni arayışlara itti. Gece derslerini yürütebilmem için bir çare bulmam gerekiyordu. Bunun için ilk önce Davutpaşa Kampüsü içinde bulunan KYK Fatih Sultan Mehmet Yurdu müdürü ile görüştüm. Yurt müdürüne giderek durumu anlattım. Müdür beye “Evimin 45 -50 kilometre uzakta olduğunu, gece derslerim olduğu zaman dersimin saat on civarında bittiğini, hele hava da karlı olursa eve gitmenin sorun olduğunu, o nedenle gece derslerim olduğu zaman yurdunuzda kalabilir miyim?” diye sordum. Müdür bey “Maalesef böyle bir imkânımız yok. Keşke olsa da size yardımcı olabilsem” diye cevap verdi. Bunun üzerine başka çözüm yolu aramaya başladım.
Aklıma öğretmen evlerini araştırmak geldi. Sonunda bizim üniversitemize en yakın öğretmenevinin Davutpaşa’ya yarım saat uzaklıkta olan Bahçelievler Öğretmen Evi olduğunu öğrendim. Bir gün sözü geçen öğretmen evine giderek ilgili kişiye durumumu anlatarak öğretmenevinde belli günlerde kalıp kalamayacağımı sordum. Yetkili, “Elbette kalabilirsin, yeter ki bir hafta öncesinden yer ayırt” dedi. Ücreti sabah kahvaltısı dahil 2012 fiyatı 50tl idi. O tarihte 1doların 1,80 tl olduğunu internetten araştırarak öğrendim.
Zaten haftada bir gece kalmam gerekiyordu. Bu çözüm yolu hoşuma gitmişti. “Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez” atasözü, benim bulduğum çözüm yoluna uygun düşüyordu. Bir hafta öncesinden yer ayırtmak suretiyle birkaç yıl Bahçelievler Öğretmenevinde kaldım. Yalnız ilk zamanlar Metro hattını kullanarak Öğretmenevine gittim. Fakat metro hattının biniş ve iniş noktaları nedeniyle biraz yorucu oluyordu. Daha sonra üniversitenin Davutpaşa girişinden kalkan ve öğretmenevinin 100 metre yakınından geçen dolmuş hattı olduğunu öğrendim. Dolmuş ile gidip gelmek daha kolay oluyordu. Dersim bittikten sonra üniversitenin giriş kapısından dolmuşa biniyor, yarım saat süren yolculuktan sonra öğretmen evinin yakınında iniyordum. Saat on bir civarında indiğim yerde bulunan bir lokantada akşam yemeğimi yiyip, öğretmen evinde kalıyordum.
Sabahleyin konaklama ücretine dahil olan kahvaltımı yaptıktan sonra tekrar üniversiteye geliyordum. Gece dersim cuma günü akşamıydı. Cumartesi de Gece öğretiminin sabahtan öğleye kadar süren arazi uygulaması dersi vardı. Böylece hem gece dersini hem de arazi uygulaması dersini öğretmen evinde kalarak daha rahat bir şekilde yerine getirebilmiştim. Tabir caizse bir taşla iki kuş vurma eylemi gerçekleşmiş oldu.  
Öğretmen evinde kalmamış olsaydım, cuma akşamı eve gelmek için kat ettiğim yolu, ertesi günü yani cumartesi sabahleyin de kat ederek tekrar okula gelip derslerimi tamamlamam gerekiyordu. Cumartesi üniversitenin servisi çalışmadığı için yolda üç dört defa indi bindi yapmak zorunluluğu da vardı. Emekliliğime iki yıl kala gece dersi almayarak işim biraz daha kolay hale gelmişti. Rüyalarımda hala yol kâbusları eksik olmaz. Bir yerlere yetişmek için otobüsten otobüse ulaşmaya çalışırım.