Anılarım-128

Doç.Dr.İbrahim KOÇ 49ibkoc@gmail.com

ANNE VE BABALARA
Aslında okul öncesinden başlayarak ergenlik dönemini kapsayacak şekilde çocukların bedensel ve beyinsel gelişimini ele alan çok sayıda yayınlar bulunmaktadır. New York Üniversitesi’nde (NYU) çocuk gelişimi ve istatistik dersleri vermekte olan Prof. Dr. Selçuk Şirin’in YETİŞİN ÇOCUKLAR (Bebeklikten Ergenliğe Çocuk Yetiştirme Kılavuzu) kitabını özellikle başta anne ve babalara olmak üzere herkesin okumasını tavsiye ederim [*]. Bu kitapta yapılan araştırmalara göre bir çocuğa ilk üç yaşına kadar yapılan yatırımın geri dönüşünün bire yedi olduğudur. Yani okul öncesi çocukların mutlaka kreşlere gönderilerek sosyalleşmeleri ve gıdalarını iyi almaları gerekmektedir. Okul öncesi dönemde çocuğun duyduğu kelime sayısının artırılması yine büyük önem taşımaktadır. Çocuğun kelime haznesi ne kadar zenginse kendini ifade etmesi ve sorulanlara yanıt vermesi o derece tatmin edici olduğunu araştırmalar göstermiştir.
Selçuk Şirin bu kitabında anne ve babaların çocuk yetiştirirken dikkat etmesi gereken hususları araştırmalardan elde edilen bulgulara göre çok güzel şekilde ifade etmiştir. Çocuklarının geleceğine önem veren herkesin bu kitaptan öğreneceği çok temel bilgiler bulunmaktadır. Okumalarını tavsiye ederim.
Anne babalar ellerinden gelen her şeyi yapmalarına rağmen çocukları, okulda başarılı değillerse hiç üzülmeye değmez. Dünyanın sonu değildir. Evlatları neyle mutlu oluyorlarsa o konuda kendisini desteklesinler ve çocuklarını bağırlarına basmaya devam etsinler. Asla başaramadın diye onları kırmasınlar ve üzmesinler. Başkaları ile asla kıyaslamasınlar. 
ORTA ÖĞRETİM GENÇLİĞİNE AÇIK MEKTUP
Bebeklikten ergenliğe çocuk gelişiminin çok yönlü araştırma yönlerini ve sonuçlarını uzmanlarına bırakarak, gençlerin başarılı olmaları yönünde kendi görüşlerimi ifade etmek istiyorum. Bütün ömrünü, gençlere ders vererek geçirmiş biri olarak, edindiğim ve gözlemlediğim deneyimlerimi yeni yetişen gençlere aktarmayı kendim için bir görev olarak görüyorum. Bu yazımın hedef kitlesi ortaokuldan lise son sınıfa kadar olan gençler, onların aileleri ve genel olarak herkestir.
Orta okulu başlangıç almamın sebebi, bu çocukların artık hayatı yavaş yavaş tanımaya başlamaları ve üniversiteye kadar önlerinde sekiz yıllık bir zaman diliminin olması yüzündendir. Sevdikleri bir bölüme girmeyi hedef ediniyorlarsa öncelikle derslerine iyi çalışmaları zaruridir. Peki gençler sevdikleri bölümü nasıl belirleyecekler? Bunu tespit edebilmek için öğrenci kendi günlük hayatına bakacak. Hangi aktiviteyi yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsa veya açlığını susuzluğunu unutuyorsa o aktiviteye yakın olan işleri konu edinen bölümler, tercih edeceği bölümlerden biri olabilir. Diğer bir yöntem ise meslekleri tanımak için bir ön araştırma yapmalıdır. Bunun için üniversitelerin web sitelerine girerek meslekler hakkında bilgi edinebilir. Eğer imkânı varsa üniversite bölümlerini ziyaret ederek ilgililerden yüz yüze bilgi alabilir.
Öğrenci istediği bölümü bu şekilde belirledikten sonra, bu bölüme girme hedefi öğrenci için “Nihai amaç” olur.  Sekiz yıl boyunca nihai hedeflerini göz ardı etmeden günlük çalışma programlarını en verimli şekilde takip etmelidirler. Çünkü ayni hedeflere doğru koşan milyonu aşkın akranları bulunmaktadır. Bundan dolayı öğrenci, günün sonunda, nihai amacım için günlük çalışmamı verimli şekilde tamamladım diyebilmelidir. Bu durum üniversite sınavına kadar devam etmelidir. Altını kırmızı kalemle tekrar çiziyorum “Nihai Amaç” hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır. Yani gençler kendilerine bir uzun vadeli bir de kısa vadeli hedef seçmelidir. Uzun vadeli hedef, nihai amaçtır. Kısa vadeli hedef ise günlük çalışmalardır.  Kısa vadeli hedefler, uzun vadeli hedefe ulaşmak için yapılması gerekenlerdir. Başka yan hedefler nihai hedefin önüne geçmemelidir.
Bu nihai hedefe giderken mutlaka ara hedefler olacaktır. Bunlardan başta geleni öncelikle Türkçenin çok iyi bilinmesi zaruretidir. Çünkü bu dil sayesinde başkaları ile iletişimi sağlayacaktır. Okuduğunu kısa zamanda anlayacaktır. Türkçe gramer bilgisini iyice geliştirmelidir. Bunu başardığı takdirde yabancı dil gramerini de kolayca öğrenebilecek ve dile hâkim olacaktır. Başarılı olmanın koşullarından başta geleni akıcı bir konuşma diline sahip olmaktır. Bunu sağlamanın yolu ise yerli ve yabancı edebiyat ustalarının romanlarını okumaktan geçer. Böylece öğrencinin hem kelime haznesi zenginleşir hem de okumuş olduğu kitaplardaki yaşanmışlıkları tekrar kendi dünyasında yaşayarak, kitaplarda anlatılan başarılı karakterleri rol model alma olanağına kavuşacaklardır.
Ara hedeflerden biri de Matematiktir. Matematik konusunda da kendisini yeterince geliştirmelidir. Artık günümüzde internet kendini geliştirme yönünde büyük olanaklar sunmaktadır. İnternetteki sorulu cevaplı değişik alanlarla ilgili uygulamalardan yararlanılabilir. Ben de matematik, trigonometri ve geometriye ilgi duyduğum için orada sorulan soruları çözmeye çalışıyorum. Vaktim olduğu oranda uygulamadaki soruları çözüp, ayni uygulamada paylaşabiliyorum. Ayrıca başkalarının çözüm yollarını ve sonuçlarını inceleyebiliyorum. Böylece paylaştığım çözümlerden başkaları yararlanırken, ben de başkalarının çözümlerinden faydalanıyorum.
Takip eden ara hedeflerden bir diğeri İngilizcedir. Seçtiğimiz nihai amaç olan mesleğimizdeki gelişmeleri yakalayabilmemiz için en önemli bilim dili olan İngilizcenin de çok iyi öğrenilmesi gerekmektedir. Bunları takip eden ara hedeflerden birisi de kodlamadır. Kodlama sayesinde gelecekteki mesleki problemlerin çözümünü kolayca yapabilecektir. Görüldüğü gibi ara hedefler nihai amaç için mutlaka başarılması gereken ara aşamalardır.
Bütün bu ön çalışmalar, öğrencinin geleceğini şekillendirmek içindir. Nasıl her yapının bir mimarı varsa ve onun çizdiği mimari projeye göre yapı ilerliyor ve sonunda estetik görünümlü ve kullanışlı bir yapı elde ediliyorsa, tıpkı onun gibi öğrenciler de kendi yaşam mimarilerini, kendileri   oluşturur. Bu mimarinin alt yapısı da yukarıda değinildiği şekilde uzun ve kısa vadeli hedeflerin belirlenmesiyle sağlanır. Çünkü anne babaların burada yapacağı en önemli görev onlara olabildiğince en iyi çalışma ortamını sağlamaktır. Bunun dışında yapabilecekleri kısıtlıdır. Bir söz vardır: Anne baba, evladının tahtını yaparmış ama bahtını yapamazmış. O nedenle bir insanın gelecekte nasıl biri olacağını ancak kendisi tayin edebilir.
Bu hedefler belirlendikten sonra neler yapılması gerekir? Öğrenci “Geleceğimi şekillendirmek kendi ellerimde” sloganı ile yol haritasını takip etmek zorundadır. Bu yol haritası takip edilirken, dersleri geçmek için değil öğrenmek için çalışmak vardır. Kopya çekmek yoktur. Amacı doğrultusunda kitapları dergileri, konferansları, sempozyumları takip etmek vardır. Zaman planlaması vardır. Sekiz yılda öğrenilmesi gereken bilgileri sekiz yılda öğrenmek vardır. Eğer böyle yapılmayıp orta okuldan lise son sınıfa kadar olan bilgileri son bir iki yıla sıkıştırarak öğrenmeye çalışılırsa çoğu konu özümsenmeden ve tam anlamadan geçilecek ve sınavda tatmin edici bir sonuç alınmayacaktır. Bütün bunların farkında olarak nihai hedefe doğru, düzgün adımlarla ilerlemek gerekir.
Orta öğretim yıllarının değerini içinde hissetmeli ve zamanını çok iyi değerlendirmelidir. Orta öğretim gençliği, bursluluk sınavları ve üniversite sınavlarında daha önceki yıllarda sorulmuş soruları baştan sona bir iki defa çözmeli, çözemediği problemlere ait konuları yeniden çalışarak özümsemeli ve problemleri tekrar çözmeye çalışmalıdır. Bu soruların çözümünü zaman tutarak tekrar çözmeli ve sınavda verilen sürede çözüp çözemediğini kontrol etmelidir. Bu çalışma yöntemini kullandıkları takdirde hemen bütün konuları tekrar gözden geçirmiş olacaklar ve konular anlaşılmış olacaktır. Girecekleri sınavlarda da çözmüş oldukları sorulara benzer sorular karşılarına gelecek ve bunları kolayca çözebileceklerdir. Ders konularında anlaşılmayan hususlar varsa bu konuları anlatan internetteki videolar izlenebilir.
Öğrenci derslerde zayıf ve kuvvetli olduğu alanları belirlemeli ve zayıf yönlerini geliştirmek için önlem almalıdır. Bunun için dersin öğretmeni ile irtibata geçerek ona zayıf yönlerini açık ve net bir şekilde anlatarak kendisine yol göstermesini rica etmelidir. Öğretmen, öğrencinin bu davranışını takdirle karşılayacak ve kendisine yardımcı olmak için elinden geleni yapacaktır. Öğretmeninden, zayıf yönlerini geliştirme yönündeki reçeteyi aldıktan sonra bunun gereklerini yerine getirip getirmediğini o dersin sınavında ölçerek kontrol etme imkânı olacaktır. Dersin sınavından iyi sonuç alınıncaya kadar öğretmeni ile irtibatı kesmemelidir.
Gençler, ailenin işleri ile de ilgilenmelidir. Okuldan geldikten sonra ödevlerini aksatmadan anne ve babasına yardımcı olmalıdır. Böylelikle    yaşam zorluklarını da tanıyarak derslerine daha fazla çalışması gerektiği sonucunu da çıkarmış olacaklardır.    Geçim zorluklarını tanıdıkça ilerde anne ve babasına fazla yük olmadan kendi ayakları üzerinde durabilen bir birey olmanın derslere çalışmaktan geçeceğinin farkına varacaklardır. Şunun da altını kalın bir çizgi ile çizmek isterim: Eğer bir çocuk ailesine yardımda, anne babasının gönlünü hoşnut edebiliyorsa derslerinde de başarılı olur.
Öğrenciler ilk ve Orta Öğretim Bursluluk sınavlarına başvurarak bu sınavlara girmelidirler. Böylece hem nihai amaçlarına ulaşmak için kendilerini disipline edip bilgi birikimlerini sağlamış olurlar hem de eğer bursluluk sınavını kazanırlarsa ailelerine maddi bir külfet getirmeden kendi okul masraflarını karşılayabilirler.                          
[*]: Şirin, S., Yetişin Çocuklar (Bebeklikten Ergenliğe Çocuk Yetiştirme Kılavuzu), Doğan Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık A.Ş., İstanbul, 2019