Anılarım-63
YENİDEN TÜRKİYE’ DE
Ülkemize ulaşmanın heyecanı içinde, Sirkeci’den bir taksi tutarak Dikilitaş Ertuğrul Sitesi yakınlarındaki kayın biraderim Abbas Ataman’ın evine geldik. Avrupa’ya giderken eşyalarımız oraya taşınmıştı.
Bu evdeki her türlü masrafı yarı yarıya paylaşıyorduk. Bir gider defterimiz vardı. Herkes bu deftere mutfak masrafı için yaptığı günlük harcamaları düzenli olarak yazıyordu. Ay sonu geldiğinde bütün harcamalar toplanıp ikiye bölünerek ortaya çıkan farka göre birbirimize ödeme yapıyorduk. Bu evde yaklaşık bir buçuk yıl yaşamımızı sürdürdük. Evimiz Yıldız Teknik Üniversitesi’ne ve Sait Çiftçi Hastanesine çok yakındı.
Böylece yedi ay aradan sonra tekrar Üniversitedeki görevime tekrar başlamış oldum. Yurt dışında kaldığım süre içinde yaptığım çalışmalarla ilgili bölüm başkanlığımız benden bir rapor istedi. Bu raporu hazırlayıp bölüm başkanlığına teslim ettim. Üniversite çalışmalarımı sürdürmeye başladım. Fakat değerli hocam Prof. Macit Erbudak son günlerini yaşıyordu. 23 Nisan 1982 tarihinde ebediyete uğurlandı. Toprağı bol olsun.
EMİNE HANIM’IN REHBER OLMA SERÜVENİ VE ESERLERİ
Ben kendi işlerimle uğraşırken eşim de ekonomik yönden nasıl kendi ayaklarım üzerinde durabilirim arayışlarını sürdürüyordu. İsviçre’ye gitmezden önce Anadolu Hisarı Ortaokulu’nu dışardan bitirmişti. Amacı ise bir daktilo kursunu da bitirerek noterde bir iş bulup para kazanmak ve aile bütçesine katkıda bulunmaktı. Yurt dışından geldikten sonra daktilo kurslarına devam etmeye başladı. Abbas bey, kardeşi ile konuşmalarında ona “Köylü” diye hitap ederdi.
Kayınbiraderim, bir gün Emine Hanım daktilo kursu ilgili derslerdeki çalışmalarını anlatırken, eşime “Köylü sen bu daktilo kursları ile hiç zaman kaybetme hemen Japonca turist rehberi olmayı hedefleyerek çalışmalarını ona göre ayarla. Çünkü bu sıralarda Türkiye’de turizm acenteleri Japonca rehber bulamadıkları için gruplara İngilizce bilen rehber veriyorlar. Onun için eğer Japonca rehber olursan ilerde iş bulmakta zorlanmazsın.” Dedi. Bu ve buna bezer sohbetler sonunda Emine Hanım’ın rehber olmaya aklı yattı.
Fakat önce lise diploması alması, Japonca öğrenmesi, rehberlik sınavlarını kazanıp altı ay sürecek rehberlik kurslarını başarı ile bitirmesi gerekiyordu. Emine Hanım bu amaçlar doğrultusunda çalışmaya başladı.
Kabataş Erkek lisesine de 1982 yılında kaydolup 24.09.1985 tarihinde dışarıdan sınavlarına girerek bitirip lise diplomasını aldı. Kabataş Lisesi’ne kayıt yaptırdığı sıralarda Japonca kurslarına da başladı. Liseyi dışarıdan bitirdiği sıralarda Japoncasını da ilerletmişti.
1986 yılı kasım ayında Nevşehir’de açılan Bölgesel Rehberlik Kursunu kazandı. Bu kursu 1987 yılının haziran ayında bitirdi. 1990 yılına kadar bölgesel rehber olarak çalıştı.1991 yılı ağustos ayı içinde Ülkesel Turist Rehberliği unvanını kazandı ve yaklaşık otuz yıl rehberlik yaptı.
Ayrıca çocukluğundan evleninceye kadar olan köy yaşamını anlatan “Altı Bin Düğüm Bir Yevmiye Gördes” kitabı bulunmaktadır. Kendisinin ortaokulu ve liseyi dışarıdan nasıl bitirdiğini ve daha sonra Japonca profesyonel turist rehberi unvanını nasıl aldığını anlatan anılarını 2014 yılında basımı yapılan “Gördes’ten Tokyo’ya” adlı eserinde detaylı olarak yazmıştır. Rehberlik anılarını ise “Japonlarla Tarihin İzinde Güneşin Peşinde “adlı eserinde sergilemiştir.