Anılarım-92

Doç.Dr.İbrahim KOÇ 49ibkoc@gmail.com

MADDİ HASARLI ACEMİLİK KAZASI
Bir hafta sonu, sabah erkenden kalkıp araba sürüş pratiği yapmaya karar verdim. Daha sonra da eşime sürpriz olarak anlatırım.” dedim. Sabahleyin erkenden kalktım. Lojmanın bahçesindeki arabamıza bindim. Lojmanın çıkış kapısından hemen sola dönerek, Çesan Sitesi’ni sağıma alıp yola devam ettim. Bu yol bizim üniversiteye giderken servis şoförümüzün kullandığı Faik Bey Mescidi Sok. idi. Yolu takip ederek Validebağ Korusu’nun yanından geçerek Altunizade Kavşağı’na varmadan Fahreddin Kerim Gökay Caddesi’ni takip ederek Küçük Çamlıca’nın alt taraflarından geçip Acıbadem Caddesi’ne ulaştım.
Bu cadde, O1 Oto yolu üzerindeki bir köprüden geçerek Kadıköy’e iniyordu. Yol aşağıya doğru düz devam ediyordu. Fakat köprüyü geçtikten sonra direksiyon hakimiyetimi kaybettim ve arabayı yolun sağındaki korkuluklara çarptım. Hızım normaldi. Arabanın ön sağ çamurluğu hasar gördü. Buraya kadar her şey iyi gitmişti. Fakat bu çarpma olayından sonra moralim bozuldu.
Bu moral bozukluğu ile yola devam ettim. Şimdiki Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi’nin olduğu yerden sağa saparak hemen yakınında bulunan lojman bahçesine dönmek için direksiyonu çevirdim. Lojman bahçesine girerken, karşıdan bir araba da bana doğru lojman bahçesinden dışarı çıkmak için geliyordu. Hızım zaten yine düşüktü. Gelen arabanın da hızı düşüktü. Ben moral bozukluğu içindeki ruh halimle arabayı biraz sola kıvırdım bu defa da arabanın sol ön tarafını bahçe giriş duvarına çarptım. Sol çamurluğu hasar gördü. Moralim bir de burada bozuldu. Bu moral bozukluğu içinde lojmanın bahçesine girip arabayı park ettim.
Daha sonra eşime haber verdim. Görenler yanımıza geldi. Eşime olayı anlattım. Haber vermeden böyle bir işe kalkıştığım için önce bana kızdı. “Niçin haber vermeden gittin” dedi. Olan arabaya olsun yeter ki sana bir şey olmasın diye beni teselli etti. Hiç üzülme dedi. Eşimin bu sözleri biraz moralimi düzeltti. Arabayı hasarlı görüp soran herkese kazayı birkaç defa anlatmak durumunda kaldım. Acemilik herhalde böyle bir şey olsa gerek. Şu anda bile bu kazayı nasıl yaptığımı tam çözebilmiş değilim.
Bu olaydan sonra arabanın yanına yaklaşık birkaç hafta uğramamışımdır. Araba kullanmaktan ürker hale geldim. Fakat arabadan uzak durmam ne kadar devam edecekti? Eğer çağa ayak uydurmak istiyorsam kendimi zorlamalıydım. Bunun için arabanın, benim yaptığım manevralara verdiği tepkileri iyice öğrenip ona göre sürüş yeteneğimi geliştirmem gerektiğine tekrar karar verdim. Yine sürüş çalışmalarımı sürdürdüm. Arabanın yük durumuna, havanın yağışlı olup olmamasına, görüş mesafesine ve trafik yoğunluğuna uygun olarak hız ayarlamak trafikte genel kuraldır. Bu kurallara dikkat ederim. Ayrıca sürücü, virajlara girerken özellikle kendi şeridinde gitmeye çok dikkat etmeli ve hatta karşı taraftan gelecek olan sürücünün olası hatasını da düşünerek en sağdan gitmeye özen göstermelidir.
Yukarıda sözünü ettiğim o kazadan sonra ne kendi arabama ne de bir başkasının arabasına hasarlı bir kazaya sebebiyet vermedim. Şimdi arabamızla istediğimiz her yere gidebiliyoruz. Benden sonra da eşim ehliyet aldı ve kendisi de uzun sürüş denemelerinden sonra araba kullanır hale geldi.