Anılarım-95

Doç.Dr.İbrahim KOÇ 49ibkoc@gmail.com

KURA ÇEKİLİŞİ YAPILIYOR
Daha önce de belirttiğim gibi üniversite lojmanına taşınmamız ekonomik açıdan bize biraz nefes aldırdı. 1991 yılı içinde kooperatif evinin inşaatı tamamlandı. Yapı kooperatifinden bir haber geldi. Haberde konutların tamamlandığını ve kura çekimine sıra geldiğini bildiriyordu. Biz Yıldız Teknik Üniversitesinden katılan üyelerin hepsi ayni blokta daire sahibi olmak istediğimizi üyelik aşamasında kooperatife bildirmiştik.
Kooperatif yönetimi bu isteğimizi makul görmüş ve kabul etmişti. Üniversite öğretim üyeleri için yapılmış olan apartman bloğundaki dairelerin dağılımı noter huzurunda hocalar arasında kura çekilerek belirlenecekti.
Biz inşaat sırasında bloğumuzu biliyor fakat hangi dairenin kendimize ait olduğunu henüz bilmiyorduk. İnşaat devam ederken müteaddit kereler Küçük Bakkalköy’e gidip inşaatın durumunu görmüştük. Bloklardaki çalışmaları gördükçe sevinmiştik. Çükü bazı kooperatifler üyelerin parasını gasp edip kayıplara karışıyorlardı. Çalışmaları gördükçe kooperatife karşı güvenimiz de artıyordu ve kendi kendimize verdiğimiz paranın karşılığını alabileceğiz diye ümitleniyorduk.
Gerçi Küçük Bakkalköy üniversitemize oldukça uzaktı ama, ev sahibi olmak için de başka çaremiz de yoktu. Üniversite ile Küçükbakkalköy arasındaki mesafe yirmi üç km dir. Üniversite çevresindeki apartman daireleri çok pahalıydı. Bu dairelerden alabilmemiz mümkün değildi.
Kura çekimi günü çok heyecanlıydık. Bizim apartmanımız beş katlı yirmi daireden oluşuyordu. Yirmi dairenin kura çekimi yirmi kişi arasında çekilecekti. Kura çekimi bittikten sonra bize üçüncü kattan bir daire çıktı. Fakat ilginç olanı, bize çıkan dairenin yan bitişiği de hocam Mehmet Selçuk’a çıktı. Zaten kendileri ile Lojmanda kapı komşusu idik. Mehmet hocam ve ailesi ile çok iyi bir komşuluk ilişkilerimiz vardı. Yan yana olan daireleri paylaşmamız bizim için sürpriz olmuştu ve buna çok sevinmiştik. Böylece bir evimiz olmuştu.
Kooperatif kendi projesine göre yapması gerekenleri yapıp daireleri sahiplerine devretmişti. Artık daire sahipleri kendi zevklerine göre daire içinde istedikleri düzenlemeleri yapabilirdi. Örneğin giriş bölümündeki holün zemin mermerleri ve holün yan duvarlarının lambrilerinin yapılması gibi. Kendimize göre noksanlık gördüğümüz bu işleri, Mehmet hocamla birlikte hol zeminini renkli Afyon mermerinden yaptırmıştık. Hatta mermer çizilmesin diye üzerine talaş sermiştik. Şimdi düşünüyorum da eşyalar için aşırı titizlik bana ömür törpüsü gibi geliyor.
Mermerin bir parçası çizilse ne olur sanki? Fakat yeni ev sahibi olmanın getirdiği heyecan o yaşta insanları bu gibi davranışlara sürükleyebiliyor. Bütün bu çalışmalara özenmelere rağmen bu evde sadece bir iki gün kalabildik.