Julia Gordos Özet-1
GİRİŞ
Yazar romanını, Ege Bölgesi’nin kalbinde yer alan antik dönemdeki (İÖ 550 li yıllar) Lidya’nın tarihi ile harmanlayarak okurlarına sunmaktadır. Kitap, Antik dünyaya ve arkeolojiye ait onlarca kaynak taranarak ve tarihi olaylar adeta imbikten geçirilerek hazırlanmıştır. Kahramanlarının çoğu Gordos’(Gördes) da yaşayan insanlardan oluşan bir roman tarzında kurgulanmıştır. Tarihi olaylar ve kahramanların ilişkileri oya gibi işlenerek sürükleyici ve elden bırakılamayacak bir eser ortaya çıkmıştır. Böylece kitap, okurları olay örgüsünün içine çekerken tarih bilinci ile beraber tarihe karşı merak duyulmasını sağlamaktadır. Özellikle medeniyet ve uygarlığın, emekleme dönemindeki yani bilinmeyenlerin çok olduğu çağlardaki sıradan insanlardan krallara kadar herkes atacağı adım konusunda, gördüğü rüyayı veya kendince girişeceği bir olayın sonu iyi mi olacak kötü mü olacak? vb. gibi soruları falcılara ya da kehanet merkezlerine danışarak onların elastiki cevaplarına göre karar verirlerdi. Hatta İÖ.400 yıllarında Ksenophon tarafından yazılan On Binlerin Dönüşü (Anabasis) kitabında kahinlere bedel karşılığında soru sorulup yanıta göre hareket edildiği yazılmaktadır. Belki, Lidya devleti, Kehanet merkezinin sorulan soruya verdiği yanıt yüzünden daha erken yıkılmıştır. O dönemin en gözde mesleği falcılık en gözde kurumu kehanet merkezleriydi. Çünkü kazançları yüksekti. Bu tür uygulamaları JULİA GORDOS kitabında sık sık görüyoruz. Doğaldır ki bilim ilerledikçe bu tür çarelere başvurmalar gittikçe sıfırlanacaktır. Ayrıca anaerkil ve babaerkil toplumların oluşumu ve özellikleri sergileniyor. Doç. Dr. İbrahim Koç
Avukat Cenap Güven JULİA GORDOS (Özet 1)
Roman, Krezüs’ün oğlunun bir domuz avı sırasında kaza sonucu ölümü ile başlar. Kardeşinin oğlu Ardu’yu evladı sayar ve onu ordu komutanı yapar. Gördes, o çağdaki adı olan Gordos uluslararsı sempozyumlara ev sahipliği yapar. Farklı ülkelerden bilim adamları, birbirlerine saygı çerçevesinde tartışmalı toplantılar yaparlar. Krezüs’ün desteği ile Diyonizos şenlikleri kapsamında Gordos’ta olimpiyat yarışmaları düzenlenir. Antikçağ hemşehrilerimizden yarışmalara katılanlar olur. Yine bu toprakların yabancısı olmadığı cirit, güreş ve ok yarışları tertiplenir.
Yine Gordos’un bir köyünden olan Kaysak ve Salkos çocukluk arkadaşıdırlar. Kaysak’ın nasıl fakirleştiği, Salkos’un nasıl zenginleştiği anlatılır. Kaysak ekonomik yönden darda kaldığı günlerde Salkos’tan ödünç para almıştır. Gençliklerinde Kaysak ve Salkos aynı kızı Melisa’yı severler. Melisa Kaysak ile evlenince Salkos’un morali bozulur ve Salkos Kaysak’a kin tutmaya başlar. Kitapta, insanoğlunun yüzbinlerce yıl önceki sürüler halindeki yaşayışlarından başlayarak; avcılık yapmaları, taştan alet yapmaları, farklı toplumların farklı dillerinin ortaya çıkışı, anaerkil ve babaerkil toplumların nasıl oluştuğu ele alınır.
Kitabın ilerleyen bölümünde Krezüs, ordu komutanı olan ve aynı zamanda manevi oğlu Ardu’yu 5000 kişilik bir ordu ile Lidya’ya bağlı şehir devletlerine gitmesi için görevlendirir. Amaç bağlı devletlerin vergilerini düzenli ödemelerini sağlamak, savaş zamanında ne kadar asker verebileceklerini kayıt altına almaktır. Ardu, görevini kusursuz şekilde yapar ve son durağı olan Smyrna’ (İzmir) dır. Ardu burada Smyrna Tiran’ı Paktos’un güzeller güzeli kızı Helen ile tanışır ve ona âşık olur. Daha sonra Sardes’ten kral Krezüs’ün onayı da alınarak kız isteme alayı Smyrna’ya Tiran Paktos’un sarayına gider ve Helen babasından istenir. Olumlu cevapla Sardes’e geri dönülür. Aradan fazla zaman geçmeden yurt dışından çok sayıda ülke kralları ve Tiranları da davet edilerek günlerce sürecek görkemli bir düğün ile Ardu ve Helen dünya evine girerler.
Kaysak’ın oğlu Argon, Gordos’ta yapılan Diyonizos şenliklerinde yapılan koşu yarışını kaybetmesinden dolayı bunalıma sürüklenir. Kaysak ailesi bütün ümitlerini bu yarışın kazanılmasına bağlamışlardır. Eğer Argon yarışı kazanırsa alacağı ödülle ailenin Salkos’a olan borcu ödenecek yaşam standardı yükselecektir. Fakat yarış kaybedilmiş Argon hastalanmış hayata küsmüştür. Annesi Melisa’nın tek isteği, oğlunun bir an önce iyileşmesidir. Sonunda Argon iyileşmiş fakat psikolojisi bozuktur. Kaysak iki kızını evlendirmiştir. Damatların durumları iyidir. Kaysak Salkos’tan aldığı borcu ödeyemezse ona köle olarak satılmak zorunda kalabilecektir.
Bu arada Gordos köylerinden birinde çiftçilik yapan ve aynı zamanda Klan başkanı olan Salus beş kızından dördünü evlendirmiş, geride kalan 16 yaşındaki kızı Asia ile birlikte evin işlerini ortaklaşa yapmaktadırlar. Asia, Diyonizos şenliklerinde Argon ile tanışır. Karısı daha önceden ölen Baba Salus, Asia’yı bir iç güveysine vermek istemektedir. Çünkü Asia evlenip giderse tek başına evin işlerini çevirmesi mümkün değildir. Asia, babasına Argon ile evlenmek istediğini söyler. Bunun üzerine Salus iki komşusu ile Kaysak ailesine gidip Argon ile Asia’nın evlenmesini ve Argon’nun iç güveysi olmasını ister. Kaysak ve oğlu Argon bu teklifi kabul eder fazla zaman geçirmeden evlenip Asia’nın evlerinde kalmaya başlarlar.
Ardu ve Helen evlilik konusunda bir türlü uyum sağlayamazlar ve sonunda boşanmak zorunda kalırlar.
Gorda, Gordos’un köklü ve varlıklı ailelerinden birinin çocuğudur. Çocukluğundan itibaren doğa olaylarına ilgi duyar. Yağmur nasıl yağar? Dünyanın şekli nedir?Ayın görünümlerinin sebebi nedir? Ay tutulması, güneş tutulması nedir? vb. gibi. Babası, Gorda’ın iyi bir eğitim alması için elinden geleni yapar. Gordos ve Sardes’de eğitimini tamamlar. Kayacık’daki Şahinkayası’nda gözlem evinde ayın ve yıldızların durumunu gözler. Babil Gözlemevi’nde bilgilerini geliştirir. Girit’de çalışmaları ile ilgili konferans verir. Orada Maseyas’la tanışır.