Kış Soğuk Zemheri

Fatma VURAL fvur.69@gmail.com

Kış mevsiminin en soğuk günlerini yaşıyoruz şu günlerde. Hava soğuk ve sert rüzgârlar esiyor. Tam zemheri zamanı yani. Evet, soğuklar olacak ki mikroplar kırılacak, yağmurlar, karlar yağacak ki rahmet bereket olacak.
Edebiyatta mevsimlerle ilgili şiirler yazılmıştır. Farklı zamanlar, insanın duygularını yansıtması bakımından şiirlere konu olmuştur. En çok da bahar mevsimi ile ilgili yazılmıştır mutlaka. Ama ben sizlere kış mevsimi, soğuklar ve kar yağışı ile ilgili yazılmış eserlerden bahsedeceğim.
Aklıma ilk gelen eser, bu yıl ders kitabında işlediğimiz Cenap Şahabettin’in “Elhan-ı Şita” şiiri geliyor.  Elhan-ı Şita’nın anlamı “Kış Nağmeleri”dir. Karın yağışını betimleyen bir şiir. Şiirde bahar ile kış mevsimi arasındaki çatışma işleniyor. Tabii ki karın yağışı baskın geliyor. Önce karların uçuşarak beyaz titreyişler halinde tek tük atıştırdığını, daha sonra aralıksız daha yoğun yağışını ve en sonda da o kadar çok kar yağıyor ki her tarafın beyazlara büründüğünü, karların yığın yığın biriktiğini anlatıyor. Karın yağışını hem sessel olarak hissettiriyor hem de görsel olarak anlatıyor.
Diğer bahsedeceğim eser belki de hemen hemen hepimizin bildiği bir eser. Evliya Çelebi’nin Seyahatname adlı eseri. Evliya Çelebi bu eserinde meşhur Erzurum soğuklarını anlatır. Manisa’da Erzurum soğukları yok tabii. Ama biz sıcak bir iklimde yaşadığımız için biraz soğuklar arttığı zaman “Çok soğuk var.” diye şikâyet edip duruyoruz.  Evliya Çelebi, Seyahatname’nin ikinci cildinde Erzurum’un soğuk bir diyar olduğunu söyler. Eserinde bir dervişe sorarlar “Nereden gelirsin?”diye Derviş, geldiği yerin soğuktan ere zulüm olan yer olan Erzurum olduğunu söyler. Yine sorarlar “Anda yaz geldiğine rast geldin mi?” Dervişin cevabı ilginçtir:”Vallahi ben Erzurum’da on bir ay yirmi dokuz kaldım, bütün halk yaz gelir diyor amma görmedim.”der. Bir de “Damdan dama atlarken kedinin havada donduğu.” söylenir kitapta. Yani o derece soğuk.
Diğer bahsedeceğim eser Yahya Kemal Beyatlı’nın Kar Musikileri şiiri. Varşova’da büyükelçilik görevindeyken bu şiiri yazmıştır şair. Varşova’da kar yağmaya başladı mı günlerce haftalarca yağar.  Bu durum şairde hiç bitmeyecek, bin yıl sürecekmiş izlenimi uyandırır. Ayrıca kar yağarken çok beğendiği Tanburi Cemil Bey’i dinlemektedir. Bu şiir şairin İstanbul’a -Yahya Kemal İstanbul sevdalısı bir şairdir- vatanına, memleketine olan özlemini dile getirir. Türk edebiyatının adı gibi musiki ahengini yansıtan en güzel şiirlerinden biridir Kar Musikileri.
Edebiyatımızda kış mevsimini, karı, soğukları anlatan şiir ve yazı örnekleri aslında çoktur. Zaman olarak biraz daha geçmişe gidersek 16.yüzyılda Köroğlu karşımıza çıkar. Köroğlu dizelerinde şöyle der:
“Bu kış uzunca kışladı
Canım sıkmaya başladı
Kırat avluda kişnedi
Kar yağıyor döne döne”

Eski Türklerin koşuklarından günümüz şiirlerine, roman ve hikâyelere şöyle bir baktığımızda mevsimlerden, iklim şartlarından bahseden birçok eser vardır. Ben birkaç eserden bahsettim sadece. Daha nice şair, yazar vardır kar, soğuk anlatan. Sezai Karakoç, Behçet Necatigil, Ahmet Muhip Dıranas, Attila İlhan, Nazım Hikmet, Orhan Pamuk, Cevat Fehmi Başkut vs. birçok sanatçı.
Kış soğuklarını yaşadığımız şu günlerde edebiyatımızda bu eserlere sanatçıların ruh hâllerini ve yazıldığı dönemin şartlarını yansıtması bakımından belge niteliği taşıyan eserler olarak bakabiliriz.
Bize gelince bu soğuklar elbet geçecek. Çok yakın bir zaman sonra güneşli güzel günler göreceğiz mutlaka.