Dünya Şiir Günü mü Dediniz?
21 Mart denince akla gece gündüz eşitliği geliyor. Bir de nevruzun başlangıcı. Aynı zamanda Dünya şiir günüymüş. Bilenler bilmeyenlere söylesin. Şiirin ne önemi var ki şiir gününüz olsun mu diyorsunuz?
Öyle demeyin, edebiyatsız şiirsiz olmaz.
Şair Nazmi Alper Hocam, yapmış olduğum bir röportajda, 'Şiir, şairin hayata bakış açısıdır' demişti. Çok hoşuma gitmişti o zamanlar bu söz. Röportaja başlık yapmıştım.
Şiirin hayatımızdaki yeri gün geçtikçe azalıyor, bir gün silinip gidecek diye korkuyorum. Gençlere bazen soruyorum, ezbere bildiğiniz bir şiir var mı diye. Kem küm ediyorlar. Bazısı edebiyat derslerinde okutulan şiirleri söylemeye çalışıyor ama nafile.
Hafızam zayıf yalanına sığınıyor bazıları. Tüm popçuları, doğdukları yeri, son moda kıyafetleri, hangi dizinin hangi gün oynadığını bir türlü unutmuyorlar ama. Böyle olunca üzülüyor insan.
Oysa zor yazılır şiir. Her şeyden önce dolmak lazım. Dolacaksın ki taşasın, kâğıda kaleme dökesin yüreğini. Sonra kağıt gerekli. Evet, çok şey yapılır beyaz bir kağıtla. Ama galiba en güzeli şiir yazmak olur. Yılmaz ERDOĞAN, 'Yeni Bir Sayfadan Sana Bakmak' şiirinde şöyle diyor:
her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla
uçak örneğin, uçurtma mesela'
altına konulabilir bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine.
Şairler, bir olayı farklı anlattıkları için büyüktür bence. Mesela bizim kelebek ömürlü şairlerden Rüştü ONUR, 'Ölümü Düşünmek' şiirinde ölümü şöyle anlatıyor:
Payıma düşen toprak parçası, senin de payına düşer'
Ne güzel anlatım değil mi? Yani hani halk arasında söylenen bir söz vardır ya. Zengin olsan fakir olsan, iki metrelik mezara gireceksin denir. Ölümden kaçılamayacağını, her an herkesin ölümle yüzleşebileceğini şöyle dile getirir şairimiz:
Ayrılık gayrılık yok, ölüm nefesinde nasıl olsa'
Şairden, şiirden bahsedilir de 'Otuzbeş Yaş' Şairi Cahit Sıtkı TARANCI atlanır mı?
Gençliğin gitmesiyle yaşlılığın belirtilerinin başlaması, simsiyah saçların beyaza dönmeye başlaması, her geçen yılın insanın yüzünde bir çizgiyi daha arttırması, yaşlandıkça insanın aynaya bakamaz olması, bilmem bu kadar güzel anlatılır mıydı?
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Şiirle çok şeyler anlatılabilir, anlatılmışta. Fakat biz şiirleri lise yıllarında yazmış olduğumuz kitap arkalarında bıraktık. Şimdi sorsam size, ezberinizde hangi şiir var? Ya da en son ne zaman şiir okudunuz?
Dünya şiir gününüz kutlu olsun.