Ortaöğretim Meselemiz-II
1719 Temmuz 1939 tarihleri arasında toplanan Birinci Millî Eğitim Şurası'nda da üzerinde en çok tartışılan Ortaöğretim olmuştur. Bu şurada; Ortaokul ve liselerin sınav ve disiplin yönetmelikleri ile öğretim programları yeniden düzenlenerek, Ortaöğretim öğrencilerine yaptırılacak yazılı ödevler hakkında yönetmelik belirlenmiş ve derslerin öğleden önceye alınması ve öğleden sonraları, ortaokullarda isteğe bağlı, liselerde zorunlu olarak öğretmenlerin yönetiminde serbest ve ortak eğitim çalışmalarının yapılması kararlaştırılmıştır.
15- 21 Şubat 1943 tarihleri arasında toplanan İkinci Millî Eğitim Şurası'nda, 220 ortaokul sayısına ulaşıldığı tespit edildikten sonra, okullarda ahlâk eğitiminin geliştirilmesi, ana dili çalışmalarının arttırılması ve özel öğretim metotları üzerinde durulmuştur.
2 10 Aralık 1946 tarihleri arasında toplanan Üçüncü Millî Eğitim Şurası'nda, ağırlık meslekî ve teknik eğitime verilmiştir. Ortaöğretimin sorunlarını araştıran bir komisyon kurulmuştur. Bu komisyonun çalışması sonucunda ortaokul ve liselerde formasyon eksikliğinin olduğu, bunun da bir takım metot ve öğretim programlarının yetersizliğinden ileri geldiği raporda sunulmuştur.
Dördüncü Millî Eğitim Şurası'nda (1949), yeni ortaokul programı projesinin incelenmesi ve lise ders konularının dört yıllık sisteme göre belirlenmesi kararlaştırılmıştır. Yeni ortaokul program taslağının, eğitim ve öğretim anlayışı ve uygulanışı bakımından, ilkokul programına paralel ve ahenk sağlayıcı, ortaokulları özlenen bir eğitim kurumu haline getirici yapıda olduğu ileri sürülmüştür. Liselerin öğretim sürelerinin uzun tartışmalar sonucunda üç yıldan dört yıla çıkarılması kararlaştırılmıştır.
Beşinci Millî Eğitim Şurası 1953 yılında toplanmıştır. Ancak okul öncesi eğitim ve ilköğretimle ilgili kararlar almıştır.
Altıncı şurada meslekî ve teknik eğitim üzerinde durmuştur.
Yedinci Millî Eğitim Şurası'nda (1962), ortaöğretimin sorunları değerlendirilmiştir. Özellikle sınıf geçme ve sınav yönetmeliği ele alınarak, başarının dört ayrı notla, başarısızlığın ise, tek notla değerlendirilmesi istenmiştir. Liselere girişin bir kayda bağlı bulunması için teklifler ileri sürülmüş, bunun gerekçesi olarak da, liselerde aşırı yığılmanın, liselerin kalitesini düşürücü, diğer meslek okullarını köreltici olması gösterilmiştir. Bu sebeple, 1963-1964 öğretim yılında bu kurumlara sınavla öğrenci alınmış, bir yıl sonra bu uygulamadan vazgeçilmiştir. Ayrıca bu şurada ortaöğretimde rehberliğin önemi üzerinde durulmuştur.
Sekizinci Millî Eğitim Şurası'nda (1970), ortaöğretimle ilgili olarak; 12-14 yaş öğrencilerinin ortaöğretimin 1. kademesinde, 14-17 yaş öğrencilerinin ise, ikinci kademesinde eğitim göreceği belirtilmiştir. Şurada, ikinci kademenin çeşitli programlarına yönelmenin 'yol gösterici' nitelikte olup 'zorlayıcı' olmadığını belirtilerek, ikinci devre ortaöğretimin, yükseköğretime hazırlayan çeşitli programlar arasında sınıflara göre yatay ve dikey geçiş yolları sağlanmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu şurada, ortaöğretim sistemimizin kuruluşu ile, yüksek öğretime geçişin yeniden düzenlenmesi konusunda Türk eğitim sisteminin yapısını ilgilendiren önemli kararlar alınmıştır. Bu çerçevede, ortaöğretimin ikinci devresinde yer alan, genel, meslekî ve teknik öğretim kurumlarının bir bütünlük içine alınması, yükseköğretime hazırlayan ortaöğretim programının çeşitlendirilmesi, bu programlardaki derslerin ortak temel, özel dersler ve seçmeli dersler olarak tespit edilmesi sağlanmıştır.
Dokuzuncu Millî Eğitim Şurası'nda (1974), ortaokul sekiz yıllık temel eğitimin içine alınmıştır. Beş yıllık ilkokul 3 yıllık ortaokul ile birleştirilerek, 8 yıllık mecburi temel eğitim veren kurum haline dönüştürülmüştür.
Onuncu Millî Eğitim Şurası'nda (1981), ortaöğretim okulları iki grupta toplanmıştır. Bunlar: 1. Tek amaçlı liseler ( değişik programlı tek tip lise) 2. Meslekî ve teknik okullardır. Ayrıca, öğrencileri bir işe ve mesleğe veya yükseköğretim kurumlarına hazırlayacak, çok amaçlı tek tip liselerin açılması hazırlıklarına başlanmıştır.
Cumhuriyet Döneminde Ortaöğretimdeki Diğer Çalışmalar II. Dünya Savaşından sonra uluslararası ilişkilerin gelişmesi ve kitle iletişim araçları ile bilgi alışverişinin çok önem kazanması sebebiyle yabancı dile duyulan ihtiyaç çok artmış ve 1955'den itibaren Kolej denen ve birçok derslerin yabancı dille okutulduğu liseler kurulmuştur. Paralı ve parasız yatılı olarak öğretim yapan bu okullara Temmuz 1975'ten itibaren Anadolu Liseleri denilmiştir. Ortaöğretimin yeniden yapılandırılması konusunda en ciddi adım, III. Beş Yıllık Kalkınma Planında (19731977) atılmıştır. Bu plan dönemi sonuna kadar, endüstri meslek liselerinden donanımı iyi olanların teknik liselere, diğerlerinin ise, endüstri pratik sanat okullarına dönüştürülmesi öngörülmüştür. 1973 yılından itibaren eğitimde beş yıllık kalkınma planları çerçevesinde bazı çalışmalar gerçekleştirilmiş ve planlı dönem başlamıştır. 1973 2000 yılları arasında ortaöğretimdeki gelişmelere bakacak olursak: Toplam öğrenci sayısı açısından her dönemde plan hedefleri aşılmıştır. Ancak, öğrencilerin genel ve meslekî teknik okullara dağılımında plan hedeflerinin gerçekleşmediği görülmektedir.
Meslekî ve teknik eğitimdeki okullaşma oranı 1986 -1987 öğretim yılında plan hedeflerine yaklaşmış, daha sonraki yıllarda fark büyümüştür. 1980'li yılların sonunda ortaöğretimin yeniden yapılandırılması çalışmalarına hız verilmiştir. Bina ve derslik yetersizliği, sınıf mevcutlarının fazla olması, laboratuvar araç ve gereçlerinin ve kütüphanelerin yeterince kullanılamaması ve öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre yönlendirilmesindeki sıkıntılar nedeniyle, 1991-92 öğretim yılında orta öğretimde geleneksel 'sınıf geçme sistemi' kaldırılarak, 'ders geçme ve kredi sistemine' geçilmiştir.
1988 - 89 öğretim yılında ortaokullarda yabancı dil eğitiminde değişikliğe gidilmiş, yabancı dil ortaokul 1. sınıfta zorunlu olmak kaydıyla, ortaokul 2. ve 3. sınıf ile, liselerde seçmeli ders olarak okutulmuştur. Ama bu uygulama 1 yıl sonra tekrar kaldırılmış ve yabancı dil zorunlu hale getirilmiştir. Haziran 1992'de yaş sınırı aramayan ve kitle iletişim araçlarıyla öğretim yapacak 'Açık öğretim Lisesi' kurulmuştur. 1994 2000 Yılları arasındaki önemli gelişmeyi, okul tercihlerindeki değişiklik ve buna paralel olarak, okullaşma ihtiyaçlarındaki farklılık olarak görüyoruz. Bu dönemde, özellikle Fen ve Anadolu liselerine talep ile, buna bağlı olarak, öğrenci sayısının hızlı bir şekilde arttığı görülmüştür.
2002 yılında Meslek liseliye iki yıllık meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş hakkı tanındı. Amaç dört yıllık programlara yığılmayı azaltmaktı. 2003 yılında yapılan bir değişiklikle Üniversiteye girişte meslek liseleri ve genel liseler arasındaki katsayı farkı arttırıldı. Genel lise mezunlarıyla meslek liseliler arasındaki katsayı farkı 0,2 ile 0,5'ten 0,3 ve 0,8'e çıkarıldı. Ancak 10 yıl boyunca katsayı farkı küçüle küçüle 2011 yılında tamamen eşitlendi.
2005 yılında alınan bir kararla liselerde eğitim süresi üç yıldan dört yıla çıkarıldı. Zorunlu dersler azaltılarak seçmeli derslere ağırlık verildi. 40-45 saat olan haftalık ders yükü 30-35 saate düşürüldü. Anadolu ve fen liselerinde, bazı derslerin yabancı dilde öğretimine son verildi. Sadece Galatasaray, Kadıköy Anadolu Lisesi gibi birkaç okulda hazırlık sınıfı kaldı. Bir yıl hazırlık eğitimi verilen ve not ortalaması ile girilen süper liseler Anadolu Lisesi oldu. Genel lise ve meslek lisesinin 1. sınıfı ortak oldu. Genel liselerin birinci sınıfında verilen derslere meslek tanıtımı, yönlendirme ve ortak beceriler ile bilgisayar dersleri de eklendi.
Liselere Giriş Sınavı (LGS) gitti, OKS (Ortaöğretim Kurumlarına Giriş Sınavı) geldi. Öğrenciler yine tek sınava girecekti. Ancak içerik, müfredat ve katsayılar açısından farklılıklar oldu. 2007 yılında OKS gitti, SBS geldi. Çocuklar tek sınav stresi çekmesin diye 6,7 ve 8. sınıf sonunda birer sınav yapılıp ortalamasının alınmasına karar verildi. 2008 yılında alınan kararla lise türleri azaltıldı. Ortaöğretimdeki 79 okul çeşidi 15'e indirildi. Genel lise, fen lisesi, sosyal bilimler lisesi ve Anadolu lisesi dışında birçok okul birleştirildi.
2010 yılında SBS' ler kalktı, eski sistem geri geldi. 6, 7 ve 8. sınıfta uygulanan SBS'li sistem sadece üç yıl kalabildi. Öğrenciler sadece 8. sınıfta Seviye Belirleme Sınavı 'na (SBS) gireceklerdi. ÖSS yerine LYS ve YGS sınavları getirildi. 1999 öncesindeki ÖSS, ÖYS uygulamasına geri dönüldü. Düz liselerin tamamı Anadolu Lisesi'ne dönüştürülerek, 2013-2014 yılına kadar 1953 genel lisenin Anadolu lisesine dönüştürülmesi kararlaştırıldı.. Anadolu lisesini kazanamayan öğrenciler meslek liselerine gideceklerdi.
2012 yılında İlköğretimde kesintisiz 8 yıllık sistemden vazgeçildi, 4+4+4 sistemine geçildi. AOBP, OBP olarak değiştirildi. Öğrencilerin üniversite sınav puanlarına okul puanı eklenecek, mezun olduğu okulun başarısı okul puanını artık etkilemeyecekti. Yani öğrenciler sadece kendi bireysel başarılarından sorumlu olacaklardı. 2013 yılında İlköğretimden ortaöğretime geçişte TEOG adıyla yeni bir sınav sistemi getirildi. 2018 yılına yaklaştığımız şu günlerde ise hem İlköğretimden Ortaöğretime geçiş hem de Ortaöğretimden Yükseköğretime geçiş ile ilgili sınav sistemlerinin değiştirilmesi yeniden gündemde.
Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde bugün gelinen noktada, nüfus artış hızımıza paralel bir şekilde, sayısal veriler bazında, okul, öğretmen ve öğrenci miktarlarında büyük artışların olduğu görülmektedir. Bu durum, özellikle okur-yazar oranımızın arttığının da bir göstergesi olduğundan son derece önemli ve sevindiricidir. Ancak, sadece sayısal bazdaki bu artış yeterli olmayıp, öğretmen, öğrenci ve okulların, nitelik açısından da daha istenilen düzeye getirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Yararlanılan Kaynaklar:
1- AKYÜZ, Yahya (1999). Türk Eğitim Tarihi (Başlangıçtan 1999), Alfa Yayınları,
2- İstanbul. BAŞARAN, İbrahim Ethem (1994). Türkiye'de Eğitim Sistemi, 2. Basım, Ankara.
3- CİCİOĞLU, Hasan (1985). Türkiye Cumhuriyeti'nde İlk ve Ortaöğretim (Tarihi Gelişimi), 2. Baskı, AÜ Basımevi, Ankara.
4- MEB Basımevi, Ankara. M.E.B. (2003). Sayısal Veriler 2002-2003, MEB Yayınları, Ankara.
http://www.abbasguclu.com.tr/haber/veliler_icin_zor_gunler.html