Tarih Öğretiminin Neresindeyiz?

Ders kitaplarında; ' Geçmiş zamanlardaki insan topluluklarının yaşayışlarını, kültür ve uygarlık alanındaki gelişmelerini, sebep ve sonuç ilişkisi içinde, yer ve zaman göstererek ve doğru olarak anlatan bilim dalı' olarak tarif edilir Tarih.
Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un;
      'Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
      Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
      Tarih"i  "tekerrür"  diye tarif ediyorlar;
      Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? ' dizelerinde ifade ettiği gibi Tarih, ders almak için öğrenilmesi gereken bir bilimdir. Yani bir ibret dersidir Tarih.
 İnsana dostunu düşmanını tanıtır. Geçmişte düşülen hataları ve kazanılan başarıları bütün boyutlarıyla açıklar ve bu günkü insanları uyarır.
Aynı zamanda Tarih; yaşadığımız olayları değerlendirip, analiz ve sentezini yapabilmeyi kazandırır bize, yani muhakeme yeteneğimizi geliştirir. Ömrümüzü uzatır.
 Daha birçok faydaları olan Tarihin öğretilme şekli de çok önemlidir. Sadece kişileri ve olayları bir takım tarihler vererek masal ya da hikâye gibi anlatıp geçmek bir şey kazandırmaz. Tarihin felsefesi ve sosyolojisi verilmelidir çocuklarımıza; olaylar sebep ve sonuç ilişkisi içinde, niçin ve neden sorularıyla ve bu günkü olaylarla bağlantı kurularak, eleştirel metotlarla, hatta bazı olaylar daha iyi anlaşılması için öğrencilere roller dağıtılıp dramatize edilerek anlatılmalıdır.
Büyük Şairlerimizden Mehmet Fuzulî de;
'Tarih okuyanın aklı çok olur.' diyerek Tarih öğrenmenin önemini açık bir şekilde ifade etmiştir.
Demek ki; akıllı bir nesil yetiştirmenin yolu Tarih Bilimi' nden geçmektedir. Dününü iyi bilen bir nesil, bu gününü daha iyi anlar ve yarınına emin adımlarla ilerler.
Günümüzde gelişen ve büyük sorun haline gelen birçok olayın çözümünü tarihte bulabiliriz. Misâl olarak; 1920'lerde Kurtuluş Savaşımız yıllarında Türkiye-Rusya ilişkilerine bakacak olursak; Bugünkü Türk-Rus ilişkilerinin geldiği noktayı çok daha iyi anlayabiliriz. Büyük bir komutan olduğu kadar büyük bir devlet adamı da olan devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Batı emperyalizmine karşı bütün millet fertlerini bir araya getirdikten sonra yine Batı ile ilişkileri bozuk olan Sovyet Rusya ile işbirliği yaparak ve hatta onların getirdikleri yeni rejimle ilgileniyormuş gibi görünerek ABD ve AB Emperyalizmine karşı sağlam bir set oluşturmuş ve bu sayede Türk Milleti'ni zafere ulaştırmayı başarmıştır.
 Bu gün de benzeri olaylar yaşamaktayız. Tarihe şöyle bir bakmamız, bu günkü müşkül durumdan başarıyla çıkmamıza yetecektir.
Netice olarak; Tarih bilimine gereken değerin verilmesi ve Tarih eğitiminin doğru olarak yapılması yarınlarımız için büyük önem taşımaktadır.