Komşumuz Demirci'ye Gezi Hatıraları-III

Prof.Dr.Süleyman Sami İLKER ssamiilker@gmail.com

DEMİRCİ AKINCILAR ANITI
Şehir içinde, halen Adliye olarak kullanılan, Kaymakam İbrahim Ethem (Akıncı) beyin karargâhı ve konutu olan bu binayı dıştan görüyor, hemen önündeki anıtı ziyaret ediyoruz. Anıtta; solda Parti Pehlivan, ortada Kaymakam İbrahim Ethem bey, sağda Gördesli Şehit Makbule'nin heykelleri var. Akıncılar Derneği başkanı Hüseyin Kıncı Bey burada o dönem ve heykelleri olan bu üç kahraman hakkında bilgiler veriyor. Gözlerimiz ıslanıyor, duygulanıyoruz. Kalplerimiz onlara minnet doluyor ve birer fatiha okuyoruz.
ESKİ DEMİRCİ
Demirci, daha doğrusu eski Demirci -çocukluğumdan iyi tanırım- bitişik ahşap eski evleri ile yangınlara aday ya da hazır, sıkışık bir şehirdi. Zaman zaman büyük yangınlar ve deprem hasarları görse de Kurtuluş Savaşı döneminde Yunanlılarca yakılmamıştır. Gördes ise batı Anadolu'daki Yunanlılarca yakılan ilk şehir olmuştur. Bunun da sebebi, bölgenin Parti Pehlivan (Manisa C. Başgardiyanı), kayınbabası Gördesli Şehit Mehmet Efendi gibi çete lider ve önderlerinin burada faal olmalarıdır.
Şehit Mehmet Efendi'nin kabri Eski Gördes'tedir. Yunanlılar onun başını kesip "Sakallı kaymakamı öldürdük" diyerek, halka korku salmak için bir sopaya takıp şehir içinde gezdirmişler. Çünkü onu Kaymakam İbrahim Ethem Bey sanmışlar. Sonra da kafasını Atina'ya göndermişler.
Hüseyin Bey, Gördes yakılınca 1500 kadar insanın Demirci'ye sığındığını; Demirci, Sındırgı ve hatta Balıkesir'in İbrahim Ethem bey sayesinde yanmaktan kurtulduğunu söyledi.
AKINCILAR DERNEĞI
Birazdan gideceğimiz bir çiftlikten söz ediliyor konuşmalarda. Anıta yakın, yolumuzun üstünde olan Demirci Akıncılar Derneği binasına kısa süre kalmak şartıyla giriyoruz. Bütün duvarlar değerli resim, tablo, hatıra eşyalar ve kitaplarla dolu. İki katlı bir bina. Beğendik.
Belediye binası önünde toplanıyor, çiftliğe doğru yola çıkıyoruz.
KARA OKLAR EKOLOJİK HAYAT ÇİFTLİĞİ (ORGANİK TARIM ÇİFTLİĞİ)
8-10 km mesafede, Demirci'yi vadinin karşısından gören çok büyük (460 dönüm) bir çiftlik. Yol boyunca o kadar çok badem ağacı görüyoruz ki. Demirci ve bölge, badem şehri/merkezi olmuş adeta. Ağaçlardaki ürün de şaşırtıcı şekilde çok yoğun.
Çiftlik, adını daha önce duymadığım, ama Türkiye çapında örnek bir organik tarım çiftliği. (Öğreniyorum. Gezinin faydası) Tek katlı modern ve klasik karışımı Türk mimarisi tarzı yapılar var. Girişte bizi kibar, şık ve temiz giyimli, boynunda yaka kartları olan genç görevliler karşılıyorlar. Baktığınız her köşe dikkat çekici.
Burası sosyal sorumluluk faaliyeti kapsamında bir tesis imiş. Kâr amaçlı değil. Gelirlerle bu bölgedeki insanlara ekolojik/organik tarım ve girişimcilik seminerleri, eğitimleri veriyorlar. 20 kişilik bir modern mini otelleri de yer alıyor. Bir Alman firması tarafından denetlenip tescillenen çiftlik, yurt dışına ve içine organik ürünler üretiyor, satıyor.
1500 kişiyi eğitmişler. Bölgede 300 çiftçi organik tarım yapıyor, üstelik satın alma garantili. Dünya Ekolojik Tarım Örgütünün yaptığı yarışmada, Türkiye'deki 168 Çiftlik arasında birinci olmuş. 13 örnek çiftlik kurmuşlar. (Tanıtım broşürüne gezinin 2. bölümünde resim olarak yer vermiş idik)
SAHİBİ
Sahibinin Ahmet Şerif İzgören olduğunu öğreniyorum. Tanınan, bilinen bir insan olduğunu duyuyorum konuşmalardan. Babaları rahmetli Erdoğan İzgören, İzmir Hava Lisesinde bizim Edebiyat öğretmenimiz idi. Oğlunun, baba yurdu Demirci'ye böyle bir eser kazandırması muhteşem bir hizmet.
Geniş bir salonda önce çiftlik hakkında bilgi veriliyor. Kütüphanesi, tohum bankası, Beç tavuğu üretimi, organik bal üretimi, hele binlerce bakımlı bol ürünlü (sanki yapraktan daha çok meyvesi var) badem ağaçları ile heyecan ve takdir hissi veren bir çiftlik. Bu çiftliğe özel gezi düzenleyip görmelisiniz.
Toplumlarda idealist insan sayısı azdır. En fazla yüzde 3 derler. İşletmeci işte onlardan biri. Kendisi ile tanışmadık ama gönülden tebrikler.
MAHMUTLAR KÖYÜ
Demirci'ye 10 km mesafede, Demirci'den daha yüksek bir dağ köyü. İkindiden sonra oradaydık. Ege bölgesinde ekşi mayalı ekmeği ile ünlü, faal 17 fırını ile her gün 15bin ekmeği büyük şehirlere satan başarılı bir köy. Açık olan fırınlardan hepimiz ikişer, üçer ekmek aldık. Daha yeni çıkmış idi.
Sokaklarında bile taze ekmek kokusu duyulan bir yeri görmek güzeldi. Bin metreye yakın rakımı ile biraz üşüdük. İnsanları cömert. Bir düğün yemeği varmış köy konağında. Düğün sahibi hepimize keşkek ikram etti. Cömertlik kırsalda devam ediyor. Son kermesimizde gördük ki şehirde de var cömertlik. Sadece insanlar size güvensinler.
DÖNÜŞ
Biraz yorulsak da güzel verimli bir gezi oldu. Hepimiz memnunduk. Neşe içinde gece 23.30 gibi evlerimize ulaştık.
Selâm ve saygılarımla.