Gördesin Kalemleri:Gördesli Çizer, Şair ve Yazarlar-4
YARD. DOÇ. DR. MEHMET DEMİR (Akademisyen-Yazar)
Mehmet Demir, 1949 yılında Gördes’in Çiçekli (eski adı Kıhra) Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyde bitirdikten sonra, devlet parasız yatılı olarak Aydın-Ortaklar İlk Öğretmen Okulu’nda öğrenim görmeye hak kazandı; daha sonra Ankara Yüksek Öğretmen Okulu’na seçildi. Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Hazırlık Lisesi’ni bitirdikten sonra A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nden 1973’te mezun oldu.
1973 Samsun-Ladik İlk Öğretmen Okulu, 1976 İzmir-Buca Eğitim Enstitüsü, 1978 Kütahya- Domaniç Lisesi, 1981 Manisa- Salihli Lisesi, 1984 İzmir Atatürk Lisesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği yaptı.
1984 yılında, Dokuz Eylül Üniversitesi Türk Dili okutmanlığına atandı. Buradaki görevi sırasında, 1998 yılında, Yeni Türk Edebiyatı dalında, “Nahit Sırrı Örik’in Hayatı ve Eserleri Üzerinde Bir İnceleme” adlı çalışması ile yüksek lisansını tamamladı. Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde, 2000 yılında “Devletoğlu Yusuf’un Vikâye Tercümesi, Dil İncelemesi” adlı çalışması ile doktorasını bitirdi.
2002-2005 yılları arasında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne Yard. Doç. olarak görevlendirildi. 2009 yılında, bir yıllığına, Lefke –Avrupa Üniversitesine Yard. Doç. olarak atandı. 2012 yılında atandığı Celal Bayar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden, 2016 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı.
Feridun Bayram, Cenap Güven, Yurdun Güvenen, Prof. Dr. Bekir Deniz, Esen Yel, Salih Okkalı ile birlikte kaleme aldıkları “Geçmişten Geleceğe Gördes” kitabı, 2008 yılında Gördesliler Derneği tarafından yayımlanmıştır. Demir; “Geçmişten Geleceğe Gördes” kitabında, “Gördes Ağzı” bölümünü yazdı.
Demir’in yayımlanmış çalışmaları: Türk Dilinin Öğretimi Toplantısı, Geçmişten Geleceğe Gördes, Çiçekli(Kıhra) Köyü, Efelerin Hikayeleri.
***
“Ethem’in en yakın adamlarıyla Yunan’a, Kayacık köyü yakınlarındaki Tahtalı Değirmen’de teslim olduğu haberi geldi! Konuşulanlar, bir tuhaf sır gibi Gördes muhitinde hep dilden dile dolaştı.
Şahitlerimizin yaşadığı zamanlarda, birinci ağızlardan anlatılan sahne, Allah şahidim olsun, şuydu: Çerkez Ethem’in etrafında, Pehlivan Ağa, Halil Efe, Kürt Ali, Saçlı Mustafa, Mehmet Efe ve dört yüzden fazla kızan vardı!
Pehlivan Ağa, ‘Bari kendi ordumuza teslim olalım!’ dedi.
Çerkez, ‘sen’ dedi, ‘Yapılanları beğeniyor musun? Kaç Yunan birliğini durdurduk, kaç cephaneyi uçurduk, kaç isyanı bastırdık! Sen bilmiyor musun?
Şimdi, bunlar, ‘sen, çekil’ diyorlar! Eşkıyayız, onların gözlerinde, eşkıya!.. Allah aşkına eşkıya olduğumuzu bilmiyorlar mıydı bu adamlar bizim!’
‘Biz, Yunan öncü birliklerini tepelerken, Aznavur’u, Çapanoğlu’nu dağıtırken iyiydik! O zaman muhtaçlardı bize! Benim millete düşmanlığım, silah doğrulttuğum, Yunana da hayranlığım yok!’ dedi.
Mahmuzlarını öfkeyle kırbaçlıyordu! Etrafına şüpheyle kaçamak bakışlarla bakıyor, arda bir yere tükürüyordu!
‘Ağam şöyle olur, ağam böyle olur!’ diyenler oldu. İleri geri lâf atmalar oldu! Nafile! Fayda etmedi.” Efelerin Hikayeleri
KAZIM GERMİYANOĞLU (Tarihçi-Eğitimci-Yazar)
Kazım Germiyanoğlu, 1959 yılında Manisa’nın Gördes ilçesinde doğdu. İlk ve ortaöğretimini Gördes’te tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden 1980’te mezun oldu. 1980 yılında Bingöl Lisesine atandı. Sırasıyla Bingöl Karlıova tarih öğretmeni ve okul müdürlüğü, Manisa Köprübaşı Lisesi Müdürlüğü, Gördes Lisesi Müdürlüğü, Manisa Lisesi Müdürlüğü, Akhisar Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürlüğü, Manisa Saruhanlı Ticaret Meslek Lisesi Müdürlüğü görevlerinde bulundu. MEB kadrolarındaki 35 yıllık hizmeti sonunda 2014 yılında emekli oldu.
1985 yılından beri Gördes Gazetesi’nde Tarih Sohbetleri Köşesi’nde yazmaktadır. Kazım Germiyanoğlu’nun “Gördes’in Millî Mücadele Destanı: Yangın” adlı belgesel romanı (Yangın I ve Yangın II) Gördes Belediyesi tarafından yayımlanmıştır. Yazarın, Yangın romanı daha sonra tek kitap halinde yeniden yayımlanmıştır. Germiyanoğlu’nun, ikinci romanı “Bir Şehrin Göç Hikayesi” 2024 yılında yayımlanmıştır. Yazar, evli ve üç çocuk sahibidir.
***
“Bahar elbiseleriyle süslü ayva, nar ve badem ağaçları, henüz tomurcuklanmaya başlayan taze asma dalları, tatlı bahar kokularını etrafa yaymaya başlayan kırmızı beyaz güller, mor nergisler, şebboylar, fesleğenler simsiyah olmuş, birer iskelet halini almıştı. Hayatta kalabilmeyi başarmış kediler ve köpekler, gözleri faltaşı gibi açılmış, girecek bir kapı, bir delik arıyorlardı. Uçamayıp boğulan serçe yavruları birer birer yanan toprağa düşüyor, çırpınarak ölüyorlardı. Otlar yanıyor... Toprak yanıyor... Su yanıyordu. Bağlar... Bahçeler... Tarlalarda henüz yeşermeye başlamış ekinler... Ayakları, kolları kırılmış, bütün vücutları, yüzleri simsiyah olmuş, insan denecek halleri kalmamıştı. Bu manzara karşısında herkes hıçkırıklarla ağlıyor ve ‘intikam, intikam!’ sesleri göklere yükseliyordu.” Gördes’in Millî Mücadele Destanı: Yangın
***
“Aziz kardeşim Kazım Germiyanoğlu, 1919-1922 işgal yıllarının Gördes ve havalisini, buralardaki istiklal çabalarını roman tadında yazmış. Roman dedikse, önemli kaynakları tarayarak, belgesel bir eser çıkarmış ortaya. Gördes ve civarını okuyorsunuz ama Türkiye’mizin yakın tarihini de hiç sıkılmadan öğreniyorsunuz.”Bünyamin Aksungur
***
"...1940’lı yılların kıtlık, yokluk, korku, panik ve kaygı dolu; ama dostluğun ve dayanışmanın zirve yaptığı o muhabbet dolu günlere götürüyor sizleri…
O günleri yaşayanların özlem, sonraki nesillerin ise merak duydukları buram buram kahve ve kekik kokan günlere…
Terk edilmiş, unutulmuş, bugün artık kaldırılamayacak bir dev cenazesine dönüşen taş yığınları ve diken tarlaları arasında; ayva ve nar ağaçlarıyla süslü, geniş avlulu, kırmızı kiremitli, beyaz badanalı, cumbalı ve hayatlı evleri… örs ve çekiç seslerinin yankılandığı dükkânları… gürül gürül akan mermer çeşmeleri… cami ve minarelerin dev gölgeleri arasında, iki kanatlı büyük tahta kapıların ve yüksek duvarların çevrelediği dar döşeme sokaklarda cıvıl cıvıl oynayan çocukları ve ıslıkla çaldıkları o güzel türküleri dinleyerek, bambaşka dünyalara doğru kanatlandırıyor sizleri…" Bir Şehrin Göç Hikayesi
İSMAİL AYBEY (Şair-Yazar)
1981 yılında Manisa’nın Gördes ilçesinde doğdu. İlköğretimini tamamladıktan sonra 2000 yılında Gördes Sağlık Meslek Lisesini bitirdi. 2006 yılında Manisa Doğumevine Sağlık Memuru olarak atandı. Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi’nde görev yapmaktadır.
2021 yılında şiirlerini topladığı “Sen Şiire Sığmazsın” kitabını çıkardı. Halen Gördes Gazetesinde ve Manisa’daki yerel gazetelerde köşe yazıları yayımlanmaktadır. Yazmaya, okumaya meraklı olan Aybey, şiir ve fotoğrafa karşı ilgisi yanında kısa film çalışmaları yapmaktadır. Sağlık Sen’in düzenlediği; 2016 yılı ulusal kısa film yarışmasında "Bir Can İçin" isimli kısa filmiyle ikincilik, 2021 yılı ulusal kısa film yarışmasında "Babam" isimli kısa filmiyle ikincilik, Türk Tabipler Birliği tarafından 2018 yılında düzenlenen ulusal fotoğraf yarışmasında "Pekmez Kaynatımı" adlı fotoğrafıyla birincilik kazandı. Aybey, evli ve iki çocuk babasıdır.
***
“Birkaç sözcükle anlatmak zor seni.
Cümlelere dökmek,
Gözlerini sığdırmak bir kâğıda.
Bakışlarını yazmak.
Gülüşlerini yansıtmak…
Kolay mı anlatmak bir şiirle?
Sen şiire sığmazsın ki.”Sen Şiire Sığmazsın
***
“Yazmak bir sevdadır kalem erbabı için. Bazen bir şiir olur gönülden dökülen kağıtlara. Bazen bir hikaye bazen bir mektup… Bir anı olarak çıkar karşımıza bazen yazılanlar. Destan olur, masal olur, olur da olur.
Bir vesikadır yazılan her yazı. Geçmişten günümüze bir belge, günümüzden geleceğe bir kanıt. Yazmak heves işidir, aşk işidir. Bazen bir dava işi, bazen yaşama gayretidir.” İsmail Aybey’in ‘Yazmak Yaşamaktır’ başlıklı yazısından.