Varlık Özgürlüğü Kısıtlar Mı?

Seyfettin Budak budakseyfettin83@gmail.com

Varlık ile özgürlük ilişkili kavramlar…
İnsan, kendini özne, varlığı da nesne gördüğü zaman özgür…
Varlığa sahibi olmak, kaos ve düzensizliğe sebep değil…
Ona güç elde etmek için değil toplumsal yaşamı güçlü kılmak için sahip olmalı…
Denge ve düzen için…
Varlığa güç için yaklaşmak ideoloji üretmek anlamına gelir.
İdeolojiler ritüelleri, ritüeller ise kutsalları doğurur ve insanlar bunlar uğruna kurban gider.
Kutsal olan insandır ve mal ona kurban edilir, o mala değil…
İnsan yaşatılırsa her şey yaşam bulur.
Varlık bireye güç katan bir unsur değil bilinç katan bir unsur.
Varlık sayesinde kültür devamlılık sağlar.
Kurulacak sivil toplum kuruluşları ile geçmişin, köylerdeki yapılar kalıcı hale getirilerek köy kültürünün ve eğitim burslarıyla yardımlaşma kültürün devamlılığı sağlanır.
Ayrıca varlık, ödev ahlakı oluşumuna zemin hazırlar.
Batıda kaynağının kanunlar olduğu bir ahlak sistemi var.
Bunlara uyulduğu sürece ödev ahlakı yerine getirilmiş olur.
Manevi değerler, onlarda gündelik hayatın dışında…
Bizler, “Allah (cc) izin verirse” gibi sözler ile O’nu gündelik yaşamın içine çekeriz.
Batıda, kanunlarda hırsızlığın bir cezası var.
Ama bizler bu gibi kötü fiillerin ahrette karşılık bulacağını düşünerek hareket ederiz.
Onlar, ahlaki ilkelere analitik, niceliksel ve kurallar bütünü ile sadece dünyevi gözle bakar.
Belki bilinçaltında Hıristiyanlıktan kalma bir yaratıcı inancı saklı…
Fakat gündelik yaşamdan kopuk bu Hıristiyanlık inancında sadece kiliseye gidilerek günahların itiraf edildiği bir din anlayışı var.
Ve bu durum, Allah’ın (cc) gündelik yaşam içinde anıldığını göstermez.
Batı dünyasında, ahlakın kaynağının insan olduğuna dair bir düşünce var.
Bu da onların tek dünyalı bir düşünceye sahip olduklarını gösterir.
Bizde çift dünyalıyız. Hem bu hem de öteki dünya…
Varlık toplumsal ahlakın üreticisi…
Ahlak, varlık sayesinde açığa çıkar.
Bu durumu Kur’an şu sözlerle ifade eder:
 “ Eksik ölçüp tartanların vay haline! Onlar ki insanlardan ölçerek aldıklarında tam almak isterler. Ama kendileri onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler.”(86/Mutaffifin, 1-3)
Her ahlaki adım, insanın özgür olduğunun manevi kanıtı…
Her isteyen istediğini yapar, ama karşılığını görmek şartıyla…
Her kötülük akla ihanetin adımı…
Kim ister ki kötülüğü ya da aklını geçersiz kılmayı…
Akıl, özgürlük ise varlık özgürlüğe değer katarak onun özgür olduğunu hatırlatan uyarıcı…