Işık Doğudan Gelir
Cemil Meriç, İletişim Yayınları, İstanbul, 2022, 280 syf.
Kitabın içeriğine geçmeden önce biraz yazarımızdan bahsetmek isterim. İlk çeviri kitabı olan Balzac’ın Altın Gözlü Kız kitabını 1943 yılında yayımladı. İstanbul Üniversitesi’nde ve Işık Lisesinde öğretmen olarak görev yaptı. Çeşitli yazılar yayımlamaya devam etti. 1981 yılında yılın yazarı seçildi. 1955 yılında göz rahatsızlığı nedeniyle tedavi olmak için Paris’e gitti. Lâkin tedavi sonuç vermedi. Görme yetisini kaybettikten sonra çevresindekilerinin yardımıyla tekrar okuma yazmaya başladı.
Cemil Meriç’in kitabını okumaya başladığınızda ağır bir üslupla karşılaşacağınızın bilincinde olmanızı ve elinizin altında bir bilgisayar olmasını tavsiye ederim. Çünkü kitabın her sayfası bilgi, araştırma, düşünce ve fikirlerle dolup taşıyor. Her bir cümlenin derin manası ve bilgi ile dolu olması okuyucuyu düşünmeye teşvik ediyor. Bazı bölümlerinde daha önce hiç karşılaşmadığım kişi ve düşüncelerle karşılaştım. İlk sayfalarda okuması biraz zor gelse de ilerleyen bölümlerde doğu ilminin havasını hissediyorsunuz. Doğu kültürünü edebi, bilimsel ve objektif bir açıdan gözlemleyebiliyorsunuz.
Cemil Meriç'in bu eserinin bir bölümü, birçok yazar ile çalışarak ortaya koymaya çalıştığı ve kendisinin de bazı maddelerini yazmayı kabul ettiği İslam Ansiklopedisi için 1981 yılının başından itibaren yaptığı çalışmaların elden geçirilmiş halidir. Kitabın içeriğine gelecek olursak İhvan-ı Safa Risaleleri, İslam’da kozmolojik doktrinler, Kuran ve bilim, akıl ve cinnet, Kitab-ı Mukaddes, Doğu kütüphanesi, İslam’da tercüme ve hermetik düşünce gibi konular ele alınmaktadır. Ayrıca sadece İslam üzerinde durulmamış diğer dinlerin kaynaklarına da değinilmiştir. İnancımız gereği İslam üzerine olan kısımlar daha fazla dikkatinizi çekebilir lakin diğer dinlere ait yazıları da okumanızı tavsiye ederim. Özellikle Kitab-ı Mukaddes kısmını okurken şaşırabilir ve diğer kaynaklardan edindiğiniz bilgilerin hatalı olduğunu fark edebilirsiniz. Kitabın 67. sayfasında yer alan şu cümleyi sizinle paylaşmak isterim.
‘’İhvan-ı Safa için, bilgi saflaşmadır; ilme uygun olarak yaşamak, saf olarak yaşamak. Ahlak kaideleri, yaşanılan hayatla temaşa mebdei arasındaki uyuşmayı sağlar. Bu mebde nizam ve ahenktir.’’ Peki saf olarak yani ilme uygun olarak yaşamak mümkün müdür?
Ayrıca Risalelerde Kuranın ağır bastığını da belirtmiş ve risalelerin düzenlenmesi hakkında bilgi verilmiştir. Özet geçecek olursak İlimler tasnif edilirken 3 zümreye ayrılır. 1- Esas İlimler (Riyaziyat)
Dini İlimler (Şeriat el-vadiye)
Felsefi ilimler (felsefiyat el-hakikiye)
Yazımı kitabın arkasına düşülen şu notla bitirmek isterim. ‘’Işık Doğudan gelir, siyasî, felsefî, dogmatik herhangi bir inancın peşinde olmayan, başka milletlere, başka fikirlere, başka düşünce ve duyma tarzlarına sonsuz bir tecessüs besleyen bir Cemil Meriç klasiği’’.