Nereye gitsen, nerede olsan mevzu aynı. Bu ülkede hemen herkes, elektrik faturalarını konuşuyor. Ocak ayının zamlı faturaları herkese ulaştı. Rakamlar dudak uçuklatıcı. Kaygılar, sorular zirvede.
Ortada makul seviyesi yerle bir olmuş faturalar var.
Elektrik hayatımızın olmazsa olmazı. Bu faturalarla, bu geçim düzeyi ile hayat nasıl devam edecek. Kaygıları ve korkuları zirveye taşıyan, bu sorunun cevabını arıyor insanlar.
Emekli, sabit gelirli, asgari ücretli kabarmış elektrik faturalarıyla nasıl baş edebilir.
Esnaf, ikiye ve daha fazlasına katlanmış faturalar karşısında kıvranıyor. Bu işin içinden, çıkmanın yollarını arıyor.
Ticarethaneler cereyan çarpmış gibi yanıyor.
İşletmelerin, imalat sanayisinin derdi daha büyük. Faturalar, müthiş bir maliyet artışı getirmiş. Zaten enflasyonist bir baskı var, bir de elektrik faturaları eklenince, ne yapacağını şaşırmış.
Sosyal medya, elektrik faturalarıyla sallanıyor.
Tepkiler çığ gibi ülke geneline yayılıyor.
Ocak ayı zamlı tarife, bir defaya mahsus değil. Her ay, böyle kabarık faturayı ödeyebilmek marifet ister. Buna güç mü yeter. Dükkân kirasının iki misli elektrik faturası var. Öyle mekânlar var, kira ve elektrik parasını bir ay çalışsa ödeyemeyecek halde.
Böyle gider mi? Elbette gitmez. Çünkü toplumun, bu yükü kaldırması mümkün değil.
İlginç uygulamalar beraberinde geliyor. Her biri, aslında bir çaresizliğin sonucu.
Mesela restoran ve kafelerde, açılış ücreti gelmiş. İçeride kalış süreniz sınırlandırılmış. Ayağınıza elektrikli ocak istiyorsanız, tarife ödeyeceksiniz. Buna paralel olarak, yediğiniz ürünlere elektrik zamlı tarife ödemek zorundasınız.
Bu şartlarda kafe ve restoranlara gidip, nasıl yemek yersiniz.
Elektrikteki fahiş fiyatlar, enflasyonu daha da azdırmayacak mı?
İmalat sanayinde elektrik maliyeti, otomatik olarak ürünlere yansıyacak. Her şey ama her şey, yeni bir zam furyasına tabi olacak. TOBB başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu duruma dikkat çekerek, elektrik fiyatının makul bir seviyeye çekilmesini istedi.
Böyle devam edemez.
Çünkü hassas dengeler üzerinde yürüyen ekonomi, elektrik faturalarıyla daha büyük darbe alır. Güneşe kar dayanmazmış. Önümüzdeki aylarda pek çok esnaf, dükkân kapatmak zorunda kalacak.
Ticarethaneler küçülmeye çalışacak. İmalat sanayisi kapasite düşürecek. Dolayısıyla işten çıkarmalar gündeme gelecek. Enflasyon daha azgınlaşarak, hiperenflasyona doğru yol alacak.
Yetkililer bu durumu görmüyor mu acaba?
En azından görmesi lazım.
Siyasi kaygıların ve lüzumsuz tartışmaların, bir an önce bir kenara bırakılması lazım.
Millet elektrik faturalarıyla yatıp kalkıyor. Yediği ekmek, içtiği su değil adeta. Elektrik yiyip, elektrik içiyor.
Böyle devam etmez. Yetkililerin bir an önce, gereğini yapmasını bekliyor halkımız…
YORUMLAR