Siyasetin sert, kaba ve haşin dili yüreğimiz dağlıyor. Nasıl olur, niye böyle söylenir sorularını, kendimize sorup kahroluyoruz. Biz böyle değildik, bize böyle ne oldu demekten kendimizi alamıyoruz.
Seçimlere 1 yıl kaldı. İster istemez siyaset ısınıyor. Bunu anlamak mümkün. Ancak sertliği ve kabalığı anlamak mümkün değil. Bu ülke demokrasiyle yönetilmiyor mu? Seçim zamanı gelince adaylar çıkar ortaya, millet gider sandığa.
Bugünden münakaşaya girmek, anlaşılır gibi değil.
Çünkü ülkenin gündemi başka. Halkın gündemi başka. Hiper enflasyona yol alıyoruz. Piyasalar alt üst durumda. Toplumun her kesimi biraz daha fakirleşiyor. Esnaf darda, çiftçi zorda, emekli ve dar gelirliler sıkıntıda.
Ama gündem başka yönlere çekiliyor. Millet ittifakının adayı Kılıçdaroğlu mu? Değil mi? Cesaretin varsa çık meydana diyen de var.
Ekonomi darboğazda, iktidar partisinin oyları eriyor mu diye merak edenler var.
İktidara laf söyletmek istemeyen seçmen var, medya var. Yaşadığımız kriz dış güçlerin işiymiş. Dünyada varmış, bizde olması normalmiş. Hükümet gerekli tedbirleri almasaymış, durum daha kötü olurmuş.
Netice itibarıyla, herkes birbirine masal anlatıyor.
Bir ekonomik krizin nelere mal olduğunu, göremiyor düşünemiyor.
Kaç devir gördüm ömrümde. Nice iktisadi buhran yaşadık.
Halk fakirleşti. Birikimlerini kaybetti. Esnaf kepenk kapattı, sanayici işini kaybetti. Halkın tasarrufları buhar olup uçtu. Her kriz toplumsal dokuyu biraz daha bozdu. Sınıflar arasındaki mesafe uçurum oldu.
Başka, devlet gücü ve imkânları itibarıyla kan kaybetti. Yeniden toparlanmak zaman aldı. Bu zaman kaybı, uluslar arası piyasalarda rekabet gücümüzü düşürdü. Hep yeniden başlamak, bize pahalıya mal oldu.
O tecrübe bana bir şey öğretti. İktidarlar kötü gidişattan hiç sorumlu olmadı. İktidardan gittiklerinde, yanlış politikalarının, yanlış tercihlerinin bedelini kesinlikle ödemediler.
Farkında mısınız, bugün yaşadıklarımız bize bir şey anlatmıyor mu?
Devletin maliyesi, hazinesi zor durumda değil mi? Dünyada emsali olmayan bir ekonomik uygulama, işleri daha berbat hale getirmiyor mu? Bütün uyarılara kulak tıkanmıyor mu?
Toplum çaresizlik içinde gelişmeleri izlerken, “bu işin sonu nereye varır diye” diye sormuyor mu?
Bütün bunları düşünme, masal anlatmaya devam et.
İktidar partisinin oyları düşüyor mu? Düşmüyor mu? Seçimi tekrar kazanır mı? Kazanamaz mı?
6’lı masa dağılıyor mu? Dağılmıyor mu?
Millet ittifakının adayı kim? Kılıçdaroğlu adaylığını açıklasın mı? Açıklamasın mı?
Allah aşkına bunların bir önemi kaldı mı?
AK Parti kazansa ne olur, kaybetse ne olur? Millet ittifakı kazansa ne olur, kaybetse ne olur?
Devlet ve millet olarak, yaşadığımız iktisadi buhranın ağır bir faturası olacak. O faturayı kim ödeyecek? Elbette millet ödeyecek.
Zira geçmişte hep böyle oldu. Bugün de öyle olacak.
YORUMLAR