Bu hafta, sizlerle güzel bir konuyu paylaşmanın heyecanı içindeyim. Aynı zamanda müthiş keyifliyim. Son zamanlarda, yazmaktan bıkar hale geldim. Ülkenin içinde bulunduğu durum, insani ve toplumsal değerlerin içini dışına çıkardı.
Bir yanda terörün ruhumuzu karartan ve aklımızı zorlayan devamlılığı, bir yanda siyasilerin akıl almaz üslupla ortalığı toz duman etmesi, toplumda karamsar bir hava oluşturdu.
Aynı dertleri, aynı akılsızlıkları; aynı çetrefil üslupları konu edinerek yazmak, bana işkence yerine geçti.
Sadece ufkumuzu değil, zihnimizi de kara bulutlar sarmışken, bir mektup aldım. Bu mektup, şahsımda tüm Gördeslilere iletilmek üzere gönderilmişti. Heyecanla okudum. Aylardır devam eden kasvetli iklim, birden değişmeye başladı.
Meğer ne kadar ihtiyacım varmış. İnanıyorum ki böyle bir konuya, sizinde çok ihtiyacınız vardı. Düşünebiliyor musunuz? aylardır ilk defa insani ve toplumsal duyarlılık açısından, bir güzel konu üzerinde yazma imkânı yakalıyorum.
Evet, Gördeslilere iletilmek üzere elimde bir mektup var.
Ve bu mektup tarihe geçecek ve Gördesliler için, bir onur madalyası gibi saklanacak bir mektup.
Mektup IAN THOMSON'dan geliyor.
Peki, kim bu Ian Thomson?
Sizde merak ediyorsunuz, anlatayım..
Onu ilk defa geçen yıl tanıdım. Eşi Gina ile iş yerimize geldiler. META Nikel işletmesinde çalışıyormuş. Nakıpağa mahallesinde bir daire tutmuşlar. Mobilya ihtiyaçları için gelmişler.
Oğlum Ali Taha, bir keresinde de kızlarım Elif ve Yasemin'le birlikte kendileriyle ilgilendik. Benim biraz, çocuklarımın akıcı İngilizcesiyle kısa sürede samimi bir ortam oluşturduk.
Daha sonra birkaç kez daha geldiler. İstedikleri standart ve kalitede ürünleri kendilerine temin ettik ve böylece dairelerini döşedik.
Dünyayı gezmiş, pek çok kültürü tanıma imkânı bulmuş olan Thomson çiftinin davranışlarından müthiş etkilendim. Bilgi, zarafet, incelik ve insanilik ancak bu kadar mükemmel olabilirdi.
Mesela şu olayı anlatayım..
Sattığımız ürünleri eve teslim ederken, elemanlarımız çalışıyordu. Bir aksilik olmaması için, bizzat işin başında oldum.
Bir şey hemen dikkatimi çekti. Gina Thomson'un elinde bir su sürahisi ve bardak hazır duruyordu. Elemanlar daireye her eşya çıkarışında, su ikram etmek istiyordu. Onların yorulduklarını görüyor ve böylece yüklerini hafifletmek istiyordu.
Ian Thomson ise bir ara elemanların yanına sokularak, üst kata çıkarılan eşyalara yardım etme gayreti gösteriyordu.
İş bitmiş, daireyi döşemiştik. Geri döndükten yarım saat sonra, Thomson çifti iş yerimize geldi. Taşımayı yapan elemanlarımıza ücret ödemek istediklerini söylediler ve borcumuz ne kadar dediler.
Kendilerine ücret söz konusu olmadığını, taşımanın firmamıza ait olduğunu söyledim. Hayret ettiler. Israr edince, nedenlerini anlattım. Çokça teşekkür edip, elimi sıktılar.
Alışveriş vesilesiyle onları tanıma imkânım oldu böylece. Sonraki aylarda epey görüştük. Bir keresinde kendilerini evimde misafir etmek istediğimi ve Gördes'in geleneksel yemeklerini ikram edeceğimi söyledim. Nasıl sevindiler.
Fakat birbiri üzerine gelen işler sebebiyle, teklifimizi yerine getiremedik. Şimdi çok üzgünüm. Mektubu aldıktan sonra üzüntüm daha çok arttı.
Ian Thomson ve eşi Gina ilçemizde 12 ay kaldılar. Bu süre içerisinde META Nikel işletmesinin üretiminde, Ian Thomson çok önemli rol oynadı.
Çünkü dünya çapında bir isim. Bu tür maden üretimlerinde uluslararası şöhrete sahip. Sistemi kuruyor, üretimi kusursuz hale getiriyor ve sonra ayrılıyor. Bugüne kadar dünyanın pek çok ülkesinde çalışmış. Sanırım metalürji mühendisliği dendiğinde, akla gelen dünyadaki sayılı isimler arasında.
Thomson çifti, geçtiğimiz günlerde işlerini tamamlayıp Gördes'ten ayrıldılar. Memleketleri Avustralya'ya döndüler. Ancak bize de hiç unutamayacağımız bir sürpriz yaptılar.
O mektubu bu haftaki sayımızda, tam olarak yayınlıyoruz. Okuyucularımızın ilgiyle okuyacağını umuyorum.
12 aylık süre içerisinde, Gördes'in kadim tarihine ve kültürüne bu kadar mükemmel vakıf olmak ayrı bir incelik. Gördesliler bu satırları okuduğunda, sınırsız bir haz duyacak. Ben daha fazla tafsilata girmek istemiyorum.
Ancak şunu söylemeden edemem. Ehli Kitap olanların (dinen), nasıl ortak insani değerler üzerinde buluşabileceğinin kanıtıdır bu mektup.
Bu mektubun yayınlandığı nüshayı, tüm Gördesliler bir vesika gibi saklamalı diye düşünüyorum. İleride çocuklarımıza iftiharla sunabileceğimiz, bir mektup var onun içinde çünkü.
Ian ve Gina Thomson çiftine; bu köşeden tüm Gördesliler adına, gösterdikleri nezaketten ve övgüden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Hem kendilerini ve hem mektuptaki duygularını hiç unutmayacağız ve hep saklayacağız.
YORUMLAR