Senin Matematiğin Kaç?

Üniversite ve Lise giriş sınavlarının sonuçları açıklandı. Sonuçlar üzerine ilginç rakamlar dikkat çekiyor. Eğitim sisteminin ne hale geldiğinin ve çocuklarımızın ne hale getirildiğinin, dramını yansıtan rakamlar bunlar.
            Ancak konuya girmeden önce, size ‘Senin Matematiğin Kaç' sorusunun hikâyesini anlatmak istiyorum.
            25 yıl önce bir Esnafspor vardı bu ilçede. Kuruluşunu ve hocalığını ve aynı zamanda futbolculuğunu üstlendiğim, efsane bir kulüptü. Liseden, İmam Hatipten genç çocuklarla oluşturduğumuz bir takımdı.
            Onları futbolun içinde hayata hazırlayan, istikballerine yön veren bir 12 yıl geçirdim. Hepsi de pırıl pırıl çocuklardı. Heyecanları, üzüntüleri, sevinçleri yaşadık onlarla. Hayata sağlam şahsiyetler olarak atılmaları için gayret sarf ettim.
            Gündüz idman yapar, akşama ders çalıştırırdım. Üniversite sınavına hazırlananların Matematik sorularını çözerdim. Durumu yetersiz olanlara, Matematik çalıştırırdım. İdmanlarda pas, mesafe, şiddet, kavis çalışmaları yaparken, hep Matematik konularını hatırlatırdım.
            Ben İzmir Atatürk Lisesi mezunuyum. 1971–74 yıllarında yatılı okudum. Modern müfredat ilk defa, bizim zamanımızda uygulamaya konuldu. Okula başlarken, bölüm seçmek zorundaydık. Matematik –Fizik benim tercihimdi.
            Atatürk Lisesinde mühendislik okur gibi, matematik öğrenimi gördük. Hocalarımızın hepsi efsane isimlerdi.
            O matematik öğrenimi, bizim zihnimizi açtı. Muhakeme gücümüzü kuvvetlendirdi. Kişilik sahibi yaptı. Sonraki yıllarda, öğrendiklerimi hiç unutmadım. Bu sayede Esnafsporlu gençleri Matematik çalıştırabildim.
            Bir gün, Somada önemli bir maçtayız.
            Gördes'in adını Manisa'da marka yapmıştık. Çok iyi top oynuyorduk. Ekibimizin genç ve enerjik kadrosu, sempati oluşturuyordu.
            Sanırım Soma Sotes ile oynuyoruz. Kafa kafaya maç oluyor. Güçlü rakibimizi kestik. İlk yarının sonlarına doğru, sağ bek Mustafa Ölmez zamanlama hatası yaparak, rakibini kaçırdı ve golü yedik. Nasıl bağırdım bilemiyorum.
            Soyunma odasına, bu golle yenik girdik. İçeride çıt çıkmıyor. Ben de susuyorum, biraz dinlensinler diye bekliyorum.
            Bu Mustafa Ölmez'dir. Benim canım ciğerimdir. Gördes Lisesinde okuyor. Sonraki yıllarda hep, muazzam bir abi kardeşlik güzelliği yaşadık.
            Neyse devre arasına gelelim. ‘Mustafa' diye seslendim. 'Buyur abi' dedi. Ben devam ettim. 'Mustafa senin matematiğin kaç?'
            Mustafa şaşırmıştı. Önce ne diyeceğini bilemedi. Sonra mahcup bir halde cevap verdi. 'Abi benim matematiğim 4'tür'
            Tek bir cevap vermiştim Mustafa'ya. 'Belli oluyor zaten'
            Aradan yıllar geçti. Mustafa'yla her görüşmemizde, bu 'Matematiğin Kaç' hikâyesini anlatmadan edemeyiz. O, şimdi eşiyle birlikte Ankara'da başarılı bir polis olarak görev yapıyor.
            Bütün mesele Matematik üzerinde yoğunlaşıyor.
            Liselere giriş sınavından sonra, Yüksek Öğretim Kurumlarına giriş sınavının da sonuçları açıklandı biliyorsunuz. Ortada tam bir felaket var. Bir eğitim sisteminin ne hale geldiği ve çocuklarımızı ne hale getirdiğini üzülerek görüyorum.
            Ne mi oldu diyorsunuz?
            Aşağıdaki rakamları, doğru cevaplama ortalaması olarak veriyorum.
            Türkçede 40 soruda 16 cevaplama
            Sosyal Bilimlerde 40 soruda 6 cevaplama
            Fen bilimlerinde 20 soruya 2,8 cevaplama
            Temel Matematikte 40 soruya 6,6 cevaplama
            Şimdi sıkı durun, YKS'de 41000 öğrenci sıfır çekmiş.
            Devam edelim.
            Küresel Rekabetçilik Raporuna göre, ülkelerin eğitim kaliteleri her yıl yayınlanıyor. 2008 yılında eğitim kalitesi açısından, 146 ülke arasında 91. sıradaydık. Bu yıl itibarıyla 105. sıraya geriledik.
            PİSA sınavlarında elde edilen sonuçları, bir kere daha yazmaya gerek görmüyorum.
            ABD Temsilciler Meclisi; 14 Mart 2009 gününü, 'Ulusal Pİ Günü' olarak tescil etti. O günden beri, her 14 Mart'ta tüm ulus, Pi Günü etkinliği düzenliyor.
            Başka, evet daha başkası da var. ABD'de 5 Mart tarihi, Dünya Matematik günü olarak kutlanıyor. Yanılmıyorsam Başkan Reagan, bu günü ilk başlatan isim olmuştu.
            Keşke bizde de yılın bir haftası, Matematik için ilan edilebilseydi.
            Ne hüzündür ki bolca siyaset tartışılan bir ülkede, Matematiği kim düşünecek.
            Netice itibarıyla okuduğunu anlamayan çocuklarımız, nasıl Matematik çözsün, nasıl Fizik çözsün.
            Matematiğiniz yoksa problem çözemezsiniz. Çözemedikçe problemin bir parçası haline gelirsiniz.
            Sınav sonuçları; 'kral çıplak' diyor.
            Ama kimin umurunda? Varsa siyaset, yoksa siyaset.
            Yazacak daha çok şeyim var. Söyleyecek nice sözüm var. Fakat söyleyemiyorum, yazamıyorum. Beynimde karıncalar, yüreğimde sızılar daha fazlasına imkân vermiyor.