Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Taş Taşa Çarpıyor!

01 Nisan 2022 - 19:18 - Güncelleme: 01 Nisan 2022 - 19:18

Tütüncülüğün temel geçim kaynağı olduğu yıllardı. Gördes’te hayat tütünle şekillenirdi. Alışverişler tütün parasına yapılır, düğün dernekler tütün mevsimine göre belirlenirdi.
            Piyasa tabii olarak, tütün parasına göre vaziyet alırdı. Alışverişlerde temel kaide veresiyedir. Vade dendi mi, tütün parası akla gelirdi. Esnaf yıldan yıla para görürdü. Her şey ama her şey, tütün parasına bağlıydı.
            Bazı yıllarda, önemli sorunlar yaşanırdı.
            Tütüne hastalık gelir, tabii afetler olur, piyasa anında sallanırdı. Hastalık yüzünden verim, tabii afetler yüzünden kalite düşerdi. Tütünü alan satan olmaz denilen yıllar yaşanırdı. Tüccar artık nazlanır, fiyatları dibe çektiği gibi, bir de ıskarta isterdi. Mesela 20 balya tütünün varsa, 2 balyasını ıskarta olarak hibe ederdiniz.
            70’li yıllardı. Hastalık bir yandan, afetler bir yandan birbiri ardınca geldi. Tütüncü felç olmuştu. Çarşı fokur fokur kaynamaya başladı. Üretici çaresiz, esnaf şaşkındı. Piyasa tedirgindi.
            O yıl tütün piyasa açıldı. Fiyatlar dip yaptı. Bir de ıskartalar geldi. İlçe piyasası alt üst oldu.
            Ne borç ödeniyor, ne alacak alınabiliyordu. Ortalık adeta kilitlenmişti. Şehirde yaşayan herkesin, hesapları altüst olmuştu.
            Çarşı esnafı havuzlu çarşıda, çınarların altında durum muhasebesi yapıyordu.
            Umur görmüş bir esnaf, sohbete şu sözleriyle nokta koydu: “Beyler uzun lafın kısası, “Taş Taşa Çarpıyor” dedi.
            Bu söz, beynimde kıvılcımlar çıkardı. Ne demekti taş taşa çarpıyor. O gün anlıyor gibi oldum, zira daha gençtim. Sonraki yıllarda, taş taşa çarpıyor deyiminin ne demek olduğunu, hayat bana tecrübeyle gösterdi.
            Alışveriş durmuş, borç ödenemiyor, alacak alınamıyor. Çiftçi zor durumda, esnaf daha bir zor durumda. Düğünler yapılamaz olmuş. Kimsenin kimseye yardım edemeyeceği bir ortam oluşmuş. Yani taş taşa çarpar hale gelmiş.
            Bunları niye anlatıyorum?
            Bugün müthiş bir pahalılık var. Enflasyon azgınlaşmış. Paramız değerini yitirmiş. Benzerini yaşamadığımız bir durum söz konusu. İğneden ipliğe her şey, her gün zamlanıyor. Çiftçi zorda, esnaf bitik, imalatçı çaresiz. Dar ve sabit gelirli kesim, bu durumdan en fazla etkileniyor.
            Doğalgaz, elektrik, akaryakıt, gıda ve diğerleri..Mevcut kazançlarla bunları karşılamak mümkün değil.
            Piyasalar kilitlenmiş, alışverişler durmuş.
            Diyorlar ki halkın sesi neden çıkmıyor.
            Türk halkının tarihi bir sağduyusu var. Bütün olumsuzlukları sineye çekiyor. Toplum ortalaması olarak, belli birikimlere sahip. Hayat pahalılığını, o birikimleri ile tolere etmeye çalışıyor.
            Ama nereye kadar?
            Halkın birikimleri tükendiği gün, taş taşa çarpar hale geleceğiz.

Bu yazı 1553 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum