Ahmet İNCE

Ahmet İNCE

gordesgazetesi@gmail.com

Türkiye Sonucu

24 Haziran 2019 - 11:19

31 Mart'ta 13 bin oy farkla İstanbul'u kazanan Ekrem İmamoğlu, 83 gün sonra yenilenen seçimi, 800 bin farkla bir daha kazandı. Bu inanılması güç bir rakamdır.  Siyaset sosyolojisinde bunun adı depremdir.
            Yıkıcı sonuç bırakan büyük depremler, bir anda meydana gelmez. Fayların hareketliliği, gaz sıkışması ve benzeri nedenler uzun bir zaman alır. Ve gün gelir, en hassas yerinden kırılır.
            23 Haziran itibarıyla sadece İstanbul'un değil, Türk siyasetinin fay hatları şiddetli bir biçimde kırılmıştır.
            Şöyle anlatayım.
            İstanbul'da seçmen sandığa, tamamen vicdani bir zemin üzerinde gitmiştir. Peki niye? Çünkü uzun zamandır toplumun vicdanı paramparça edilmiş,  kedinin fareyle oynadığı gibi aklıyla oynanmıştır.
            Ayrıştırıcı ve kamplaştırıcı söylemler, toplumu derinden yaralamıştır. Hak ve hukuk kavramları adeta paspas edilmiştir. 31 Mart seçiminin iptali, sadece demokrasi ve hukuk açısından kara bir sayfa olmamış, milletin ruhuna bir katran gibi çökmüştür.
            Toplum mühendisliği ile vatandaşa; yalanlar doğru, günahlar sevap olarak algılattırılmaya çalışılmıştır.
            İftiranın sınırı aşılmış, yeter artık dedirtecek bir isyana dönüşmüştür. İmamoğlu Yunandı, Rum'du söylemleri bunun bariz örneğidir.
            Bütün bunlar olurken, bazı dini kesimlerin oy vermeyi farz, helal-haram noktasına getirmesi, fıkıh delilleri ortaya koyması insanları çıldırtmıştır.
            Vatandaşın geçim sıkıntısı yaşadığı, ekonominin tehlike işaretleri verdiği, işsizliğin tehlikeli boyutlara ulaştığı bir ortamda, toplumun yaşadığı vicdani parçalanma hızla bir kırılma noktasına sürüklenmiştir.
            O kırılma noktası, terörist başı Öcalan'ın mektubudur.
            Bebek katili Öcalan'ın mektubuyla, HDP seçmenini etkileyeceklerini düşündüler. Erzurum'da terörist Öcalana asılsın diye urgan atan Doktor Devlet Bahçeli, mektubu şirin göstermeye çalışınca, kırılmanın şiddetini arttırmış oldu.
            Türkiye'nin her köyünde, ilçesinde ve şehrinde yaşanan gelişmeler dikkatle takip edildi. İstanbul'daki vatandaş ne düşündü ise ülkenin dört bir köşesindeki vatandaşta aynısını düşündü.
            Dolayısıyla İstanbul'daki sonuç, sadece İstanbul'a ait değildir. 23 Haziran'da ülke genelinde yapılsaydı bu seçim, aynı sonuç çıkardı.
            31 Mart seçiminin hemen sonrasında bir değerlendirme yazısı kaleme almıştım. 'İmam O Olsun' başlıklı yazımı, okuyucularım mutlaka hatırlayacaktır. Affınıza sığınarak, o yazıyı bir kez daha okumanızı rica ediyorum.
http://www.gazetegordes.com/yazar/imam-o-olsun-1326.html

Bu yazı 1259 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum