Orta doğuda kurulması hedeflenen Yahudi devletinin planlarını Osmanlı döneminde ilk olarak yayınlanan eserde, bugün yaşanan insanlık dışı kıyımların adeta önsözü yazılmıştır. Siyonistlerin 19.yy sonlarında planlamış olduğu bu tasarının o günlerden itibaren bölgeye ve insanlığa getireceği kıyımlar eserde daha örtülü şekilde anlatılmaktadır.
Yazar ve gazeteci Theodor Herzl tarafından kaleme alınan eserde, Filistin topraklarında kurulması planlanan bir Yahudi devleti fikrinin ilk temelleri ve bu süreçte yapılması gereken organizasyonel çalışmalar konu edilmektedir.
Osmanlı İmparatorluğunun son zamanlarında Sultan II. Abdülhamit ile görüşme gerçekleştiren kitabın yazarı Herzl, padişahımızdan Filistin topraklarını çok yüksek bir meblağ karşılığında talep etmiştir. Ancak Abdülhamit Han, bu teklifi net bir şekilde reddetmiştir. Ardından 1896 yılında bu eserin ilk taslağı olarak hazırlanmış olan Yahudi devlet projesini Rothschild ailesine göndermiş ve onlardan destek istemiştir.
Eserde, kurulması planlanan devletin öncesinde bir Yahudi Derneği (ya da dernekleri) ve Yahudi Şirketlerinin oluşturularak desteklenmesi, devletin temellerinin atılmasına dair hazırlıkların başlatılması gerektiği ifade edilmiştir. Kaldı ki, 1. Dünya Savaşından hemen sonra çevirmenin önsöz kısmındaki alıntılarında da görüleceği üzere, Yahudilerin oldukça büyük şirketlerin sahipleri haline geldikleri görülmektedir. Şirketin özellikle Londra’da merkezini kurması ifade edilmekle birlikte birincil yatırımcının projeyi desteklemeye karar veren Rothschild olduğu anlaşılmaktadır.
Yahudileri bir ırk olarak gören yazar, diğer Yahudilerde olan genel birtakım sözde üst insan tasvirlerine de yer vermiştir. Yahudilerin sözde alt sınıf insanları, üst sınıfa hizmet ve üretim bandında çalıştırılması gereken popülasyon olarak gördükleri açıkça hissedilmektedir.
Eserde, insanların ve toplumların sahip oldukları bölgelerden uzaklaştırılamayacağı söylenmektedir. Buna karşın, Filistin toprağındaki insanların yerlerine sahip çıkmayı açıkça hakları olarak görmeleri de, Filistin ve Arap insanının önceki paragrafta belirtildiği gibi kendi şartlarında eş görülmeyen bir sınıf olarak telakki edilmesinden kaynaklanmaktadır.
Yahudilerin bulundukları bölgelerde az maliyetlerle hayatta kalmalarını ve ticaret hayatında biriktirip yatırım yaparak zenginleşen bir anlayışa sahip oldukları ne kadar ifade edilse de, bu anlayışın temeline ilişkin ipuçları bu eserde de hiçbir şekilde anlatılmamıştır.
Günümüzde, Filistin toprağındaki belirli yerler ele geçirildiğinde yapılması gereken doğal kaynak araştırmalarının yapıldığı ve bu sebeple özellikle Gazze’den Filistin halkı çıkarılmadan bunların işlenmeyip saldırıların başlatılmış olması muhtemel gözükmektedir. Çünkü Gazze bölgesindeki doğal kaynakların tespitinin İngiliz şirket BP’nin 2003 yılında yaptığı tetkiklerden beri bilindiği açıklanmıştır. Buna karşın, İsrail’in bütün kaynakları tek başına işleyebilmek için şu ana kadar herhangi bir rafineri kurmadığı açıkça görülmektedir.
Belirtilen hususlara ek olarak; eserde, Yahudilerin yaklaşık 150 yıl öncesinden hayallerini kurmayı hedefledikleri devletin, kurulması için her alt yapının önceden hazırlandığı, ABD’nin ve AB’nin günümüzdeki koşulsuz İsrail desteği ile açıkça görülmektedir. Birbirlerine olan tutuculukları neticesinde dünyanın önemli mevkilerine hangi ülkede olursa olsun gelmeyi başaran Yahudiler, bu koltuklara geldikten sonra doğru zamanı bekleyerek en sert hamleleri yaparken özellikle batı devletlerinin kendilerine desteğini teminat altına almayı başarmış gözükmektedir.
Yahudilere yapılan ayrımcılıklara çokça değinen yazar, onların düşünüldüğü gibi insanlar olmadığını ifade etse de, günümüzde Gazze’de ve 40 yıldır Filistin’de yapılan sistematik soykırımın sonuçları şu anda açıkça dünyanın gözü önünde Yahudi devletinin saçtığı dehşeti göstermektedir.
Görüleceği üzere, Yahudilerin hem hayata bakış açılarına hem de günümüzde İsrail olarak adlandırılan devletin temellerinin atılması sürecindeki fikir babasının düşüncelerine net şekilde yer verilen eser, yaşanan insanlık dramının arka planını ve tarihçesini merak eden okuyucular için önemli bir mihenk taşı mahiyetini taşımaktadır.
Sonuç olarak eser, sistematik olarak Filistin halkına yapılan zulmün tarihçesini ve gerekçesini daha iyi idrak etmek isteyen okuyucular için kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Eserin daha detaylı incelemesi ve alıntılarına internet sitemden ulaşabilmek için ( https://www.kirmizicantaliavukat.net/post/yahudi-devleti-theodor-herzl ) linke tıklayabilirsiniz.
Köşe yazımda bahsedilen bütün kısımlar:
YAHUDİ DEVLETİ
Yazar: Theodor Herzl
Yayınevi: Ataç Yayınları
Baskı: 9. Baskı – Mart 2022
kitaptan kullanılmıştır.
YORUMLAR