Nisan ayının başlarında dünyamıza giriverdi bu sene Ramazan-ı şerif ayı. Hem de ne giriş. Rahmetiyle, bereketiyle, mağfiretiyle, tebessümüyle… Bizi biraz terbiye etmeye geldi sanki. Biraz açlık, biraz susuzluk, biraz da uykusuzlukla terbiye etmeye çalışacak gibi. Aç kalan midemiz, susuz kalan dudağımız ve uykusuz kalan gözlerimiz bir ders çıkarmalı bu Ramazandan. Bu dersin adı belki de sabır olmalı. İnsan sabır etmesi gerektiğini en çok Ramazan ayında anlıyor belli ki…
Evet, Ramazan-ı şerif bir bakıma sabır ayıdır. Bize sabır etmemiz gerektiğini öğretir. Çünkü Rahman sabredenleri sever. Bu hasleti Kerim kitabında defalarca öğütler. Muhakkak ki Cenab-ı Hak çok sabreden ve sabrı sevendir. Aç kalmaya, susuz kalmaya sabretmek. Ama sabır sadece bunlar ibaret değildir. Malumdur ki dinimizde sabır üç nevidir. Ne güzeldir bu sınıflandırma. İbadete ve taate devamda sabır, günahlardan kaçınmakta sabır ve de eza, cefa, sıkıntı ve dertlere yani musibetlere karşı sabır. Evet, bu üç nevi sabrı en çok Ramazan-ı şerif ayında yaşarız. Yaşayabilirsek tabii.
Ramazan-ı şerif şükür ayıdır. Bize sonsuz nimetleri bahşedeni bilip o nimetlerin değerini anlayıp şükrün önemini kavrama ayıdır. İnsan açlık çekince ekmeğin, çorbanın, yemeğin kısacası bilumum nimetlerin değerini, kıymetini, kadrini bilir. Yoksa her zaman mideyi doldurup gerçek açlığı tam hissetmeyen bir insan, nimetin değerini anlayamaz, hatta nimete karşı şükürsüzlük ederek küfran-ı nimet denen bir hürmetsizlik etmiş olur. İşte Ramazan-ı şerif ayında şükür etmemiz gerektiğini daha iyi anlarız. Anlayabilirsek tabii.
Ramazan-ı şerif tefekkür ayıdır. Her yıl özel bir ay olarak gelir. Düşünmemizi, tefekkür etmemizi ister. Nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz? Bu dünyada neciyiz? Yine Kutsal kitabımızda “Hiç düşünmez misin?” diye müteaddit defa bize soru sorar. İşte bu soruları düşünmek, fikir etmek için muhteşem bir zamandır Ramazan. Dünyaya dalmış gönüllerimizi biraz düşündürmek ister. Bu dünyada kalıcı değilsiniz diyerek ölümü hatırlatır. Ölümü düşünün, ahreti düşünün, sizi Yaradan’ı düşünün diye bize ders verir. Tefekkür ettirir. Ne güzel manalar öğretir düşünerek, yorumlayarak. Bir saat tefekkür bir yıllık nafile ibadetten evla olduğunu hatırlayarak Rabbimizi tefekkür etmeye çalışırız. Edebilirsek tabii.
Ramazan-ı şerif Kur’an-ı Kerim ayıdır. Çünkü Yüce Kitabımız yeryüzüne Ramazan ayında inmiştir. Semadan inen rehber gönüllere Ramazan ayında nakşolmuştur. En çok Ramazan-ı şerifte okunur, dinlenir, anlaşılmaya çalışılır, öğretileri de uygulanmaya çalışılır. Müminler Kur’an-ı Kerim ile daha çok zaman geçirir bu ayda. Gönüllere şifa olan, yolumuza ışık olan, hayatımıza hidayet olan ayetlerini bu ayda daha çok okumaya çalışırız. Okuyabilirsek tabii.
Ramazan-ı şerif kardeşlik, merhamet, yardımlaşma, dayanışma ayıdır. Bu ayda kardeşlerimize karşı kalbimiz biraz daha yumuşar ve açın, yoksulun, garibanın halinden anlamaya başlarız. Belki içimizde onlara yardım etme isteğimiz uyanır. Zekat, sadaka vermeye yöneliriz. Empati yapıp onların hallerinden anlamaya çalışırız. Kin, gadap, öfke duyguları yerini merhamet, rikkat, isar gibi hasletlere bırakır. Böylece gönlümüz güzel bir şekle bürünür. Yapabilirsek tabii.
Ramazan-ı şerif temizlik ayıdır. Gönül dünyamız günahlardan temizlenir. Aklımız kötü düşüncelerden temizlenir. İçimiz kötü duygulardan temizlenir. Damarlarımızda biriken yağlar temizlenir. Tüm organlarımız bir temizlenme yaşar. Hücrelerimizin zararlı hale gelmiş, okside olmuş olanları temizlenir. Hatta yıllar önce Japon bir bilim adamı aç kalarak yani oruç tutarak hücrelerin temizlenip iyileştiğini ispatlayan çalışmasıyla Nobel ödülünü kazanmıştı. Orucun sağlığa büyük faydası bilimsel olarak da bir kez daha tasdik edilmiş oldu. Yani Ramazan ayında hem maddi hem manevi yönden tamamen temizlenmiş oluruz. Temizlenebilirsek tabii.
Rahmet, mağfiret ve cehennemden kurtuluş ayı olan Ramazan-ı şerifinizi tebrik ediyor hem ülkemiz hem de tüm Müslümanlar için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Kalın Ramazanın bereketliyle. Hayırlı Ramazanlar
YORUMLAR