Ey Ezan-ı Muhammedi

Ne güzel sedayı nursun sen ey ezan-ı  Muhammedî
            Gönüllere daima huzursun sen ey ezan-ı Muhammedî
            Müminlere hep sürursun sen ey ezan-ı Muhammedî
            Bize kutlu bir davet olursun sen ey ezan-ı Muhammedî
             Minarelerimizden günde beş defa okunan bu mübarek ezan-ı Muhammedî'yi Ramazan-ı şerifte dinlerken daha fazla heyecan, daha fazla coşku duyduğumuzu düşünüyorum. Ayrıca Ramazan-ı şerifte ezanı beklemek insana tarifsiz huzur veriyor. Çünkü sahurda yemeğimizi Sabah ezanı ile bitiriyoruz ve günün sonunda da iftarımızı akşam ezanı ile açıyoruz. Akşam olup güneş batınca semalara yükselen 'Allahu Ekber Allahü Ekber' sedalarını duyduğumuz zaman içimize bir huzur, bir mutluluk,  bir neşe ve bir sevinç doğuyor. Vazifemizi yapmış olmanın süruru ve Rahmanımızın bize bahşettiği nimetleri tatmanın mutluluğu birbirine karışıyor. Ve insan bu duygularla huzura eriyor.
            Rabbime sonsuz şükürler olsun ki bizi günde beş defa ezanlar okunan bir memlekette yaşatıyor. Bir bakıma ezanların içinde doğduk, ezanların içinde büyüdük, ezanların içinde yaşıyoruz ve hamdü senalar olsun ki ezanların içinde son nefeslerimizi vereceğiz. Ezanları dinlerken hep yaratılış gayemizi idrak edeceğiz. Şeair-i İslamiye denilen İslam işaretlerinin en başında ezan gelir. Müslümanlığa ait delil, emare, işaret, sembol, ispat ne varsa ezanın içindedir.
Allah en büyüktür. Büyüklüğün hakiki sahibi ancak Allah'tır. (c.c) Sonra şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur.  Yine şahitlik ederim ki Hz. Muhammed ,(sav.)  Allah'ın (c.c) elçisidir. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Allah en büyüktür.  Allah'tan başka ilah yoktur.
            Kainatın Efendisi  (sav.) ezan vakti gelince 'Erihna ya Bilal' (Bizi ferahlat ya Bilal) buyururlarmış. Biz de ezanlarını dinlerken ferahlıyoruz ya Resulallah.(sav.) Ve ezanla birlikte sana salavatlar getiriyoruz. Sana olan biatımızı yeniliyoruz. Çünkü biz senin ümmetiniz. Senin ümmetin olmakla şerefleniyoruz. Şerefimiz de değerimiz de kıymetimiz de hep Sana ümmetin olmaktan geliyor.  Bunu için Senin ezanını çok seviyoruz Ya Resulallah.(sav.)
Edebiyatımızın Mehmet Akif Ersoy, Tevfik Fikret, Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl Kısakürek gibi büyük şairleri hep ezan-ı Muhammedi'yi öven şiirler yazmışlardır.  Yahya Kemal Beyatlı şöyle demiş : 'Emr-i bülendsin ey Ezan-ı Muhammedî. /Kâfi değil sadana Cihan-ı Muhammedî.' Yani Ne yüce bir emirsin ey ezân-ı Muhammedî, Sesin için kafi değil Müslüman ülkeler.
Tevfik Fikret şöyle demiş: 'Bir samt-i ulvî: Güya tabiat /Hâmûş hâmûş eyler ibâdet. /Allahü ekber... Allahü ekber.../Bir samt'i nâlân: Güya avalim /Pinhan ü peyda, nevvâr ü muzlim /Etmekte zikr-i Hallâk'ı dâim. /Allahü ekber... Allahü ekber.../Bir samt-ı ulvi: Kalb-i tabiat, /Bir samt-ı nâlân: Ruh-ı avâlim /Etmekte zikr-i Hâllâk'ı dâim /Etmekte ra'şân ra'şân ibâdet.'  Günümüz Türkçesiyle şu anlamlara gelir. Allah en büyüktür' Allah en büyüktür' Sanki tabiat yüce bir suskunluk ile sessiz sessiz ibadet eder. Allah en büyüktür' Allah en büyüktür' Sanki inleyen bir sessizlik olan gizli ve aşikâr, ışıklı veya karanlık alemler daima Yaradan'ı zikretmektedir. Allah en büyüktür' Allah en büyüktür' Yüce bir suskunluk içerisinde olan tabiat, inleyen bir sessizlik olan alemler daima Allah'ı zikretmekte ve titreye titreye ibadet etmektedir.
İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy şöyle demiş:' Zaman geçmez ki yüz binlerce kalbin vecd-i sekrânı, /Zeminden yükselip, göklerde vahdetzâr-ı Yezdân-ı/Ararken, dehşet-âkîn etmesin bir sayha vicdânı./Ne lâhûtî sadâ "Allâhu ekber!" sarsıyor cânı.../Bu birgülbank-i Hak'tır, çok mudur inletse ekvânı? Necip Fazıl Üstad ise şunları dizelere dökmüş:' Ölürken aynı ahenk, sala sesinden sızan: Kulağıma doğduğum günde okunan ezan.'
            Bu konuda daha yazacak çok cümlem vardı ancak yer da kalmadı vakit de kalmadı. Son söz olarak Rabbim bizi ezansız, bayraksız ve de vatansız bırakmasın. (Amin)Ramazan bayramınız mübarek olsun. Rabbim bizi gelecek seneki Ramazana da kavuştursun. Hayırlı bayramlar'