Geçen gün ulusal gazetelerden birini okurken hemen ikinci sayfasında bir kitap tanıtımı yapıldığını gördüm. Bu kitap Üniversiteden hocam Prof.Dr. Ayşe İlker'in yeni yayınlanan 'Eflatun Hüzünler' adlı kitabıydı. Haberi okuyunca çok sevindim. Hocamla bir kez daha gurur duydum.
Prof. Dr. Ayşe İlker, benim Celal Bayar Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde hocam idi. Dil derslerimize giriyordu. Kendisi fakültede sevilen, sayılan hocalardan biridir. Bilgisiyle, mükemmel diksiyonuyla, insanlığıyla ve hanımefendiyle örnek bir akademisyendir. Ayrıca da benim hemşehrimdir. Yani Gördeslidir. Gördesimizin yetiştirdiği cevherlerden biridir diyebiliriz. 2001 yılında bana 'Elfaz-ı Türki-Farsi' isimli Türkçe-Farsça sözlük olarak (Metin-inceleme-Dizin) yazdığı bir kitabını hediye etmişti. Bu kitap hala kütüphanemde durur.
Ayşe hocam Batı grubu Türk dillerinden Türkmen Türkçesi, Gagavuz Türkçesi ve Azerbaycan Türkçesi alanlarında uzmandır. Tezlerinin çoğu Türk Dil Kurumu tarafından kitap olarak yayınlanmıştır. Bu akademik başarılarının yanında bir de böyle sanatsal bir başarı ortaya koyması gerçekten gurur verici bir durum. Çünkü bilim ayrı bir alandır sanat ayrı bir alandır. Her akademisyen sanatsal eser yazamaz. Sanatkârlık ayrı bir maharet, yetenek ve birikim gerektirir.
Eflatun Hüzünleri adlı yeni hikaye kitabıyla Ayşe hocam kültürel ve edebi bir birikimini ve sanat becerisini okurlarına sunuyor. Ötüken Neşriyat gibi önemli bir yayınevinde yayınlanan bu kitabı en kısa zamanda sipariş edip okumak istiyorum. Gazetede anlatıldığına göre akıcı bir olay silsilesi ile yazılan öyküler zengin bir dil ile yazılmış. İnsanların yaşadığı psikolojik acılar betimlenmiş. Ortalama iki-üç sayfalık 23 hikayeden oluşan bu kitap titizle yazılmış. Bekleyiş, umut ve özlem gibi temaların işlendiği hikayeler adeta hayatın içinden alınan hüzünlü tabloların cümlelere dökülmüş fotoğrafını gözler önüne seriyor.
Hüzünler artık eflatun renkli. Ben de çok severim eflatun rengini. Eflatun, morun açık tonlarının genel adıdır. Leylak ve lavanta çiçeğinin renkleri buna örnektir. Eflatun rengi Roma/Bizans dünyasında soyluluk ve otorite simgesi olduğu için Arapça'da filozof Eflatun'a atfedilmiş, oradan Türkçe'ye girmiştir. Bu renk duygu rengidir, çok özel bir renktir, mistik bir yücelik getirir ve metafizik gücü simgeleştirir. Mor imparatorlukların, dinlerin, ölümün, cazibenin ve sevginin sembol rengi olarak yüzyıllar boyu kullanılmıştır. Mor rengi mistikler, büyük sanatçılar, düşünürler, toplumları düşünce ve ideallerle yönlendirenler tarafından seçilir ve kullanılır. Büyük, ölümüne ve çok özel aşklar mor rengin aşklarıdır onlardan sürekli mor renk yayılır. Bu renk nedeni anlaşılmaz bir bütünlük ve birlik sağlar çünkü bu gizemli gücün önünde mor bir sis ve buğu vardır. Müzikte mor rengi veren nota si'dir. Eflatun seçilmiş ve mükemmeliyetçi bir renktir, seçilmişler içindir. Manevi enerjiyi simgeler, ruhsal yetenekleri geliştirir, sır küpü olmanızı sağlar. Zeka düzeyinizi arttırır.
Bu kitap vesilesiyle Ayşe İlker hocamı bir kez daha kutluyor ve Hocama hem akademik hem de sanatsal alanlarda başarılarının devamını diliyorum.
YORUMLAR