EMEKLİLİK HAZIRLIKLARIMIZ
Herkes genelde bayramlarda, tatillerde doğup büyüdüğü baba ocağını görmek ve hasret gidermek ister. Eşim de ben de bu özlemi içimizde de hep duymuşuzdur. İkimizin de ayni köyden olmamız nedeniyle memleket hasreti, doğup büyüdüğümüz yerlere gitme özlemini daha da kuvvetlendirmiştir. Tatil dönemlerinde memlekete yani köyümüze zaman zaman gideriz. Bu gibi durumlarda eş, dost, hısım akraba bir araya gelir, birlikte yenilir içilir. Çocukluk anılarından bahsedilir. Sohbetler derinleşir. Herkes birbirinden bir şeyler öğrenir.
İnsanlar birbirlerini daha iyi tanır. Küçükler büyüklerin, büyükler de küçüklerin anlattıklarını dinleyerek kuşaklar arası bilgi alışverişi meydana gelir. Herkes anlatılanlardan kendine göre bir şeyler öğrenir. Böylece geçmiş ile gelecek arasında yeni köprüler kurulur. Bu toplantılardan sonra artık herkes bilgi ve görgü açısından biraz zenginleşmiş olarak ayrılır. Herkes birbirini davet eder yeni dostluklar kurulur.
Onun için memleket özlemi hiç bitmez ve insan doğup büyüdüğü yerlerin sokaklarını, arkadaşlarını, komşularını, bir daha görmek anılarını tazelemek ister. Çay sohbetlerini bir daha yaşamak, yeni öğrendiklerini paylaşmak için memleketine tekrar gitme ihtiyacı duyar.
Fakat ne kadar baba ocağı da olsa konaklamak için doğup büyüdüğü ev eğer yeterli olanaklara sahip değilse rahat edilemez. Anne babanın kendine göre bir düzeni vardır. Bu ev düzeni bize uymaz. Benim ailemin evi küçük olduğundan biz rahat edemiyor, gelen misafirlerimizi istediğimiz gibi ağırlayamıyorduk. O nedenle hep kendi evimiz olsun ve kendi zevkimize göre düzenleyelim istiyorduk. Anne baba ile hasret giderdikten ve onların gönlünü hoş ettikten sonra Gördes’te kendi kalabileceğimiz bir evin hasretini eşim ve ben hep çekmişizdir. Fakat olanaklar elvermediği için uzun yıllar hep böyle bir olanaktan mahrum kaldık. Hatta eşimle hep tartışırız niçin daha önceden borç harç yaparak ev almadık diye pişmanlık duyduğumuz da olmuştur.
2008 yılında Gördes’te bir ev almaya niyetlendik. Çünkü sekiz yıl sonra emekli olunca doğduğumuz topraklara geri dönme hayali hep içimizde vardı. Eşimle ayni köyden olmamız emekli olduktan sonra Gördes’e yerleşmeye karar vermemizde etkili oldu. Bu yüzden evi bir an önce alıp kendimize göre gerekli değişiklikleri yapıp kullanmaya başlamak istiyorduk. Böylece köye geldiğimizde kimseye rahatsızlık vermeden kendi evimizde kalabilecektik. Aynı zamanda emeklilik zamanı geldiğinde inşaat işleri ile uğraşmayıp sadece İstanbul’dan Gördes’e taşınma işi kalacaktı. Evimiz Gördes’te bizi bekliyor olacaktı. Bu düşüncelerle baldızımın kızı Semra ve eşi Osman’a uygun bir ev olursa bize bildirmesini söyledik. Osman Gördes’te resmi bir dairede çalışıyordu. Kendilerine evin bahçeli olmasını özellikle belirtmiştik.
Osman ve Semra bizim için ev araştırmaya uzun süre devam ettiler. Nihayet kendilerinin de evine yakın Atatürk Mahallesi’nde satılık bahçeli bir ev bulup bize haber verdiler. Evin fotoğrafını çekip gönderdiler. Bu ev 101 evlerin alt kısımda bulunan bir parkın yanındaydı. Bize verilen bilgiler ışığında evi almaya karar verdik. Tapu işleri için damadımız Osman Kafadar’a vekalet verdik. Parasını göndererek evin alım işini gerçekleştirdik. 101 evlerin her biri, ayni projeye sahip ve yaklaşık dört yüz metre kare bir bahçe içinde 70 m2 bir zemin üzerine oturmaktadır.
YORUMLAR