GÖRDES’E TAŞINMA
Emekliliğime yedi yıl kala, Gördes’te evimiz olsun diye eşimle birlikte düşünmeye başladık. Daha önce anlattığım gibi evimizi aldık. Tadilat yaparak daha kullanışlı hale getirdik. Emekli olduğumda taşınıp yerleşilebilecek durumdaydı. Tadilattan önce yaklaşık 65 m2 kullanım alanına sahip olan evimiz tadilattan sonra 150m2 bir alana ulaştı. Başlangıçta altı ay İstanbul’da altı ay Gördes’te kalırız diye hayal kuruyorduk. Fakat zaman içinde bu fikirden vazgeçtik. Çünkü İstanbul Gördes arasında gidip gelmeler bizim gözümüzü korkuttu. Onun için Gördes’e temelli yerleşmeye karar verdik. Paris Benelüks seyahatinden döndükten sonra hemen taşınma işlerine başladık. Seyahatimiz 16 Temmuz 2016 da bitmişti.
Taşınmak için anlaştığımız kamyon ise 20 Temmuz günü sabahtan Kilyos’taki evimize gelecekti. Biz bu aradaki dört gün boyunca evde taşınma için gerekli hazırlıkları yaptık. Nitekim 20 Temmuz sabahleyin kamyon evimizin önündeydi. Kamyon başlangıçta gözüme küçük geldi. İçimden “Umarım bütün eşyalarımızı bu kamyon alır” diye düşündüm. Oysa ilk görüşmemizde kamyonun büyük olması gerektiğini nakliyatçıya söylemiştim. Onlarda “Abi hiç merak etme Evvel Allah hiçbir sorun çıkmaz merak etme” diyerek yanıt vermişlerdi. Kamyon tamamen dolduktan sonra pinpon masamız ve yatağımız dışarda kaldı. Gördes’teki evimizde yatağımız olduğu için dışarda kalan yatağı Kilyos’ta bir komşumuza verdik. Pinpon masasını da daha sonra kargo ile getirtiriz diye düşündük. Fakat daha sonra pinpon masasının kargo ile getirilmesinin çok pahalı olduğu anlaşıldığı için getirtmekten vazgeçtik. Eğer kamyon yeterli büyüklükte olsaydı her iki eşyamız da Gördes’e gelecekti. Onun için Nakliyat yaptıracak kişilerin kamyonun durumunu gördükten sonra anlaşma yapması en doğrusudur.
Nakliyat kamyonumuz öğleden sonra Gördes’e doğru harekete geçti. Fakat biz gece yolculuğu yapmak istemediğimiz için 21 Temmuz sabahı arabamızla gitmeye karar verdik. Evimizde artık kalamazdık. Her şey kamyondaydı. Onun için Beşiktaş’ta bir öğretmen evinde yer ayırtmıştık. Öğretmen evine geldik. Küçük daracık bir yerdi. Artık yapacak bir şey yoktu. Orada kaldık. Ertesi gün arabalı vapurla Bandırma üzerinden Gördes’e yolculuğumuz başladı. Yeniköy’den kalkan arabalı vapura ulaşmak için öğretmen evinden ayrıldık. Yeniköy’e varıp arabamızı, vapurun içine park ettikten sonra, oturma koltuklarımızın olduğu bölüme geçtik. Bilet numaramıza göre koltuklarımızı bulduk ve yerleştik. Yerimiz cam kenarındaydı. Gemi seyahati diğer yolculuklara kıyasla daha ferah ve konforlu oluyordu.
Geriye doğru baktığımda Y.T.Ü de 42 yıl hizmet yapıp binlerce öğrencinin eğitimine katkıda bulunup emekli olarak doğup büyüdüğüm topraklara dönmenin heyecanı içinde deniz yolculuğumuz başladı. Ayni heyecan eşim için de geçerliydi. Çünkü kendisi ile ayni köydendik. Emine Hanım da turist rehberi olarak yaklaşık otuz yıl Türkiye’nin doğusundan batısına kuzeyinden güneyine tarihi ve turistik yerleri Japon gruplarına tanıtmıştır. Bu çalışmaları esnasında her ay emeklilik primlerini yatırarak emekliliğe hak kazandı. Benden iki yıl önce emekli olmuştu. Hava güzeldi. Sakin geçen bir deniz yolculuğundan sonra Bandırma’ya ulaştık. Bandırma’dan yaklaşık 230 km mesafedeki Gördes’e ulaşmak üzere arabamızla yola çıktık. Eşimle dönüşümlü araba kullanarak yaklaşık üç saat güzel bir yolculuk yaparak Gördes’e evimize ulaştık. Nakliyatçı yükünü indirmiş kamyon evin önünde duruyordu. Nakliyatçıya evin gösterilmesi ve yükün indirilmesinde eşimin yeğeni Semra Kafadar ve damadımız Osman Kafadar yardımcı oldu. Nakliyatçıya, kazasız belasız eşyalarımızı evimize getirdiği için teşekkür edip parasını ödeyerek uğurladık. Eşyalar eve gelişigüzel konduğu için yerlerini bulması hayli zaman aldı.
YORUMLAR