Doç.Dr.İbrahim KOÇ

Doç.Dr.İbrahim KOÇ

49ibkoc@gmail.com

Anılarım-16

18 Ağustos 2023 - 19:45 - Güncelleme: 18 Ağustos 2023 - 19:45

ORTAOKUL DÖNEMİ
Oraya Ev Mi Yapveren?
Çanakkale gazisi Mahmut dedemle yaz damlarımız birbirine yakın.  Aramızda yaklaşık 150m bir uzaklık var. Birbirimize ihtiyacımız olduğunda sesimizi duyurabiliyoruz. Dedem eşi ile birlikte yaşıyor. O sıralarda yaşları yetmiş civarında var. Tarla ve bahçe işleri yapıyor ve yaptırıyorlar. Dedem aynı zamanda Karayağcı Köyü’nde imamlık yapıyor. Ayşe ninemi, uzun yılların verdiği yorgunluktan mı nedendir bilmem mutsuz görürdüm. Belki bize açıklamadığı rahatsızlıkları nedeniyle sık sık “ah nolcen ben nolceeen !“ dediğini zaman zaman duyardım. Dedem, ninemin bu yakınmalarının birinde ona hitaben “mebbos (milletvekili) ol goca garı mebbos onların maaşları yüksek olur” demişti. Dedem zeki ve espritüel birisiydi.
Birgün dedem bahçesinde bizim öküzlerle çift sürüyor. Ben de yanında ona yardım yapıyorum. Toprağın sertliğinden dolayı öküzler ilerlemekte oldukça zorlanıyor. Hayvanlar sağa sola tırmanıyor. Dedem terlemiş vaziyette. Öküzler düzgün gidemedikçe elindeki üvendire ile dürtmeye devam ediyor, bağırıyor çağırıyor. Öküzlerin kalçaları kanamaktan kırmızıya bürünmüştü. Bu olay hala hatırladıkça gözümün önündedir. Dedemin acımasız yönü de vardı.
Annemin anlattığına göre, dedem oğlu Mehmet’e (dayım) kuran surelerini öğretirken annem de anlatılanları ve öğretilen sureleri dinlermiş. Bu çalışmalar rutin bir şekilde her gün tekrarlanırmış. Birgün, dedem öğrettiği surelerden birini dayıma okumasını söylemiş. Dayım belli bir kısmını okumuş fakat daha sonra arkasını getirememiş. Bunun üzerine anneme “Fatma gel kızım sen oku” demiş. Bunun üzerine annem o sureyi kulak misafiri dinlemelere dayanarak doğru okumuş. Dedem “sen nasıl bilemezsin bu sureyi, Fatma uzaktan dinlemekle biliyor sen bilemiyorsun “demiş ve dayıma çok kızmış bağırmış çağırmış.
Annem bu hikâyeyi bana anlattığında, dedemin dayıma yaptığı bu incitici davranış sanki bana yapılmış gibi geldi. Çok üzüldüm. Eğitim bağırıp çağırmakla ve şiddete başvurarak olacak bir iş değildir. Bence, eğitim sevmek, sevdirmekten ve hoşgörülü olmaktan geçer. Bu şekilde davranılmasına rağmen yine olmuyorsa çocuk hangi konuya ilgi duyuyorsa o konuda eğitim alması için kendisine yardımcı olunmalıdır.
Bir gün dedem beni çağırarak yanına gelmemi söyledi. Ben de hemen yanına gidip “Ne istiyorsun dede” dediğimde elindeki tırpanı bana vererek “Şu çamın ağacına çık ve benim işaret edeceğim dalları kes” dedi. Ben de hemen çamın ağacına çıktım ve işaret ettiği dalı kesmek için yerimi ayarlamaya başladım. Fakat yer ayarlamam biraz gecikmiş olacak ki; dedem aşağıdan “Maden arar gibi ne kıpırdayıp duruyorsun orada çabuk kes şu dalları” dedi. Ben de “Dede, burada dalları kesebilmek için ayaklarımı koyacak uygun bir yer bulamıyorum. Gecikmem o yüzdendir.” deyince dedem “Ne yapveren sana oraya ev mi yapveren kerata” demişti. Nur içinde yat dedeciğim.
Yatılı Fen Lisesi Sınavı
Orta okulun ikinci sınıfında okurken yatılı fen lisesi sınavı olacağını haber verdiler. Sınav Manisa’da olacaktı. Ben de şansımı denemek için bu sınava katılmak istedim. Bir iki hafta bu sınavın heyecanını Gördes’te yaşadık. Sınav Gününden bir gün önce arkadaşlarımızla Gördes’ten yola çıktık. Çoğu arkadaşımızın yanında velileri de vardı. Benim yanımda ailemden kimse yok. Manisa’ya vardık. Bir otele yerleştik. Sınav heyecanı beni iyice sarmıştı. Sabahleyin doğru dürüst kahvaltı yapıp yapmadığımı şimdi hatırlamıyorum. Sınav yapılan okula vardık ve sınav salonuna girip sıralarımıza oturduk. Çoktan seçmeli Sınav kağıtları dağıtıldı. Sınava başlama işareti verildi. Ben de heyecanla sınav sorularını incelemeye başladım. Fakat belli bir süre sonra sınav kağıdındaki satırları sanki kalın siyah bir çizgi gibi görmeye ve terlemeye başladım. Sınav başlayalı yarım saat oldu olmadı ben baygın düştüm. Gözetmen geldi benimle ilgilendi. Lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadım tekrar yerime geldim. Fen lisesi sınavı öyle kolay bir sınav değildi. Yapabildiğim kadar devam ettim. Fakat sonuç olumsuzdu. Sınavı kazanamadım. Fakat bu olay bana bir deneyim kazandırmış oldu. Öğrenci sınava ne kadar hazır olursa olsun, sınav günü mutlaka kahvaltısını çok iyi yapmalı ve kazanamadığı takdirde dünyanın sonu olmadığını düşünerek sınava sakin girmeyi başarabilmelidir.
Fen lisesi sınavından geldikten sonra öğretim ve eğitimimiz kaldığı yerden devam etti. Derslerim birinci sınıftakine göre daha başarılı idi. Fakat dönem sonunda yine iftihar listesine girememiştim. Fakat notlarım iyiydi. Sınıfımı iyi derece ile geçtim.

Bu yazı 531 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum