Fatma VURAL

Fatma VURAL

fvur.69@gmail.com

Ramazan Bereketi

03 Mart 2025 - 13:15 - Güncelleme: 03 Mart 2025 - 13:20

Merhaba sevgili okurlar,
Çocukluğumuzda oruç tutmak ayrı bir heyecan verirdi. Annem ve babam “Siz orucunuzu yarım tutun.” derdi. Öğle ezanında orucumuzu açmamızı isterlerdi. Biz de kardeşlerimle akşama kadar orucumuzu devam ettirirdik. Sanırım biraz zorlanıyorduk. O yüzden böyle söylüyorlardı. Ama o zamanların oruç tutması, Ramazan ayı bile çok daha anlamlıydı. Çocuk aklımızla büyüklerimizi taklit eder, ibadetlerimizi kusursuz yerine getirmek isterdik. İftardan sonra mutlaka camiye, teravih namazı kılmaya giderdik. Nasıl bir heyecanla giderdik. Kutsal mekâna gidip, üst kata çıkıp kadınlarla birlikte namaz kılmayı sabırsızlıkla beklerdik her akşam. Şimdi ise Ramazan ayına girmemize birkaç gün kaldı. Çalışma hayatında olduğumuzdan mıdır, nedir tam olarak bilmiyorum, o çocukça saf heyecanı o zamanki gibi hissetmiyorum. Tabii ki Ramazan geliyor diye seviniyorum, gerekli hazırlıkları da yapıyorum ama o çocuk saflığını özlüyorum.
Çocukken büyüklerimiz ne yapıyorsa biz de sadece onu yapıyorduk. Kur’an-ı Kerim’de yazılanları, dinî konuları doğru dürüst bilmiyorduk. Küçükken Hocaya duaları öğrenmek için gönderirlerdi bizi. Arapça dualar ezberlerdik. Türkçe meallerinin öğretildiğini hiç hatırlamıyorum. Bugün düşünüyorum da keşke Türkçe anlamlarını da öğrenseydik o zaman. Çünkü küçük yaşta öğrenilenler kolay unutulmuyor. Şimdi teknoloji sayesinde daha çok bilgiye ulaşabiliyoruz ve bu bilgileri öğreniyoruz. Küçükken Ramazan ayında oruç tutmayı, ibadet etmeyi sadece akşama kadar yiyip içmemek olarak algılıyorduk. Bir de büyükler gibi namaz kılmak. Sonra büyüdükçe Ramazan ayının ve oruç tutmanın bunlardan daha fazla anlamları olduğunu öğrendik tabii.
Ramazan ayı Kur’an-ı Kerim’de adı geçen tek aydır ve bu ayda Müslümanların oruç tutması esastır. Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmiştir. Bakara suresinde şöyle denmektedir: “O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun hükümler gönderiyor)(185.ayet).
İbadet olarak yerine getirdiğimiz oruç tutma sabahtan akşama kadar yeme ve içmeden uzak durmayı gerektirir. Ancak yaptığımız ibadet sadece yeme ve içmeden kesilme değildir mutlaka. Aslında her zaman yapmamız gereken nefsimizi terbiye etmek ve iyi insan olmak yolunda kendimizi geliştirmektir. Bu ayda ibadetlerimiz ile cimrilik ve öfkeden uzaklaşıp cömert ve sabırlı olmaya çalışmalıyız. Zaten Ramazan ayı bereketin, sabrın ve bolca ibadet etmenin ayıdır. Ayrıca her zaman yapmamız gereken ihtiyacı olanlara destek olmak en çok bu ayda yapılmaktadır.
Oruç tutmak aynı zamanda dilimizi, düşüncelerimizi kontrol altına almayı da gerektirir. İşte bu yüzden Ramazan, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar için maneviyata yönelme, kendini geliştirme ve değiştirme ayıdır.
Oruç tutmak bize bir sorumluluk bilinci verir.  Gün boyu yaptığımız ibadeti tam anlamıyla yerine getirmeye çalışırız. Orucumuzu açtıktan sonra da ibadet etmeye devam ederiz. Bu ayda sahip olduğumuz nimetlerin büyüklüğünü fark etme imkânı buluruz. Mahrumiyet içinde olanların durumlarını daha iyi anlarız ve üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye çalışırız. Ramazan birlik ve beraberliğin ve aynı zamanda dayanışmanın ayıdır.
Dünyamız ne kadar gelişmiş olursa olsun, ne yazık ki bazı yerlerde yoksulluk ve açlık hâlâ devam etmektedir. Sosyal yardımlaşmanın ve dayanışmanın ayı Ramazan, bu eşitsizliklerin daha çok farkına varmamızı sağlıyor. Bu yüzden ihtiyacı olanlara yardım etmek yaşadığımız dünyayı hepimiz için daha iyi, daha yaşanası bir yer haline getiriyor.
Ramazan ayı bereketiyle gelsin. Tüm okurlarımızın Ramazan ayı mübarek olsun. Hayırlı Ramazanlar diliyorum herkese.

Bu yazı 155 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum