Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfının (ZİÇEV) nüvesini; zeka düzeyi (IQ) 50’nin altında öğretilebilir çocukların eğitimi amacıyla Makbule Ölçen’in önderliğinde Öğretilebilir Çocukları Koruma Derneğinin (1970) kurulması oluşturuyor. (1)
Kiralık bir binanın mütevazı odasında dört öğrenciyle başlayan çalışmalar kısa zamanda gelişiyor ve derneğin Ankara’da eğitim verdiği okulun 16 sınıfında 152 öğrenci eğitim almaya başlıyor.
Zihinsel yetersiz çocuklara daha iyi ve kapsamlı şekilde eğitim vermek, eğitim alan çocuklarımızın ailelerinin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla, 1982 yılında Makbule Ölçen başkanlığındaki bir grup gönüllü tarafından ZİÇEV kuruluyor. Zaman içerisinde devlet de bu alanda adımlar atarak, MEB 1985 yılından itibaren öğretilebilir çocukları eğitim programına dahil ediyor.
ZİÇEV, Bakanlar Kurulunun, 28 Şubat 1987 tarih, 19386 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla topluma yararlı vakıflardan sayılıp, vergi muafiyeti ile (14 Haziran 2010 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı) “İzin Almadan Yardım Toplama Hakkı” tanınıyor.
Vakıf gönüllülerinin 1983 yılında Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde sembolik bir ücretle Devlet’ten aldıkları 155 dönümlük arazi üzerinde; yönetim merkezi, her yönüyle örnek olacak eğitim ve uygulama birimleri, rehabilitasyon tesisleri, spor alanları, parklar, atölye ve yatakhaneler bulunuyor.
Bugün itibarıyla Vakfa bağlı on dört şube üç yüze yakın personeliyle bin beş yüze yakın zihinsel yetersiz çocuk ve ailelerine hizmet sunuyor.
İlimizde, Özel Makbule Ölçen Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin yanında, 2015 yılı Şubat ayında açılan Vakıfbank-ZİÇEV Zihinsel Yetersiz Çocuklar Yatılı Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi de hizmet veriyor.
Ülkemizdeki özel eğitim alanında farklı bir konuma sahip ZİÇEV hakkında verdiğim kısa bilgiye Vakıf yönetim kurulu üyesi, Manisa şube başkanı Hüseyin Okumuş vesile oldu.
Sayın Serpil Kaya Ceran’ın manisahaberleri.com internet sitesinde, ZİÇEV yararına düzenlenen kahvaltılı toplantı hakkındaki izlenimlerini ve memnuniyetini ifade ettiği yazının bağlantısını ve Ceran’a hitaben yazdığı duygu yüklü birkaç paragraflık bölümü bana da göndermiş.
“Kardelenler, bizim kardelenler!!!”
“Çok güzel ifade etmişsiniz mahallemizdeki okulu. Duyarlı gazeteciliğinizden dolayı teşekkür ederiz. Lâkin birkaç kelam da biz ifade etmek isteriz. Her defasında bahçesine baktığımızda o güler yüzlerle birbirimize el sallarız kardelenlerle... Her lokma döküldüğünde bir tepsi gider yavrularımıza çünkü dua etmelerine gerek yoktur yüzlerine bakınca cenneti görürsünüz kardelenlerin.
Hassastır onlar, kardelendir. Gecenin tüm karlı soğuğuna inat her sabah çiçek açarlar, kimi pencereden, kimi bahçeden gülücük atar bu kardelenler...”
Duygulandım...
Benim de kardelenlerle, ZİÇEV (1) ailesiyle beraber geçirdiğim kocaman bir yılım var! Mesleğimin 32. yılında (2012) emekli olmuş, onca yılın yorgunluğunu bir nebze olsun atmak ve dinlenmek için ailemle birlikte tatildeyken, Gazi İlkokulunda beraber çalıştığımız kıymetli bir meslektaşım telefon etti. Kardeşinin yöneticisi olduğu, ZİÇEV’e bağlı Özel Makbule Ölçen Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin idari sorumluluğunu almayı düşünüp düşünmeyeceğimi sordu. Değerlendirmek için süre istedim. Vakfı, kurumu ve faaliyetlerini inceledim.
Bir süre tembellik (!) etmeye niyetlenen yeni emekli ben, ülkemizdeki özel eğitim alanında müstesna yere sahip ZİÇEV’e bağlı Özel Makbule Ölçen Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde (2) çalışmayı kabul ederek, İncinur Mumcuoğlu hanımla halef-selef olduk.
Sınıf öğretmeni olarak özel eğitim alanına ve öğrencilerimize tabii ki yabancı değildim. Fizyoterapist yeğenim Manisa’nın ilk rehabilitasyon merkezlerinden birisini açmış, emekli öğretmen eşim de farklı merkezlerde yıllarca bu alanda çalışmış, sınıf ve okullarımızdaki çocuklarımızla ilgilenmiştik.
Fakat, yönetici ve öğretmen olarak “kardelenler”i yakından görmek, tanımak, onlarla vakit geçirmek, yardımcı olabilmek, fedakârlık abidesi aileleriyle tanışmak çok farklı ve tarif edilmez bir duygu. Bunu her eğitimcinin yaşaması lâzım.
İyilik yapmak, başkalarının huzuru ve mutluluğu için çalışmak, böyle bir gayretin parçası olmak, çocuklarımızın bedensel ve zihinsel gelişmelerine katkıda bulunup kendilerine yetecek bireyler olmalarını sağlamak, hayata daha olumlu bakmasına ve insani meziyetlerini zenginleştirmesine vesile oluyor.
Seksen civarında öğrenciye hizmet verdiğimiz bir yıllık (2012-2013) görev süremde, velilerimizdeki iş birliği ve dayanışma duygusu o zaman da mükemmeldi. Kurdukları dernek marifetiyle başta Hüseyin Okumuş’un eşi Ayfer hanım ve diğer velilerimizin, yardımseverlerin gayretleriyle; gezi, yemek, kahvaltı gibi sosyal faaliyetlerle katkı sağlanırdı.
Bu tür eğitimler için özel olarak planlanan ve yapılan iki katlı binamız güzel bir bahçe içinde, ilimizin görece daha sakin Laleli Semti’ndeki Mesir Mahallesi’nde.
Binadan bahsetmişken, vakfın Manisa şubesi; kıymetli büyüğümüz merhum Dr. İbrahim Erdemir ağabeyimizin kıymetli eşi yüce gönüllü yardımsever insan merhum Efdal Erdemir başkanlığında, Nuran Pakdemirli, Nevin Dirik ve Müyesser Gürel tarafından 21 Aralık 1988’de kuruluyor. Aynı yıl bir apartman dairesinde eğitim ve rehabilitasyon hizmetine başlanıp, 1991 yılında Laleli semtinde alınan arsa üzerine yapılan bina 1994 yılında hizmete açılıyor. Emeği geçenleri şükran ve minnetle anıp ölenlere rahmet diliyorum.
Özel Makbule Ölçen Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde, haftada 5 gün yaklaşık 8’er saat eğitim veriliyor, servislerle alınıp bırakılan öğrenciler, öğlen yemeklerini de merkezde yiyorlardı. Bir okul hüviyetindeki kurumda, belirli gün ve haftalar, millî bayramlar kutlanır, öğrencilerimizin farklı sosyal etkinliklere katılması, halkla bütünleşmesi sağlanırdı.
Özel eğitimin önemini bilen, bu süreçleri yaşayan, gören ve şahit olan, maddi ve manevi katkısını esirgemeyen gönüllülerimiz vardır. Emekli maaşından düzenli bağış yapanlar, kurumumuzu ziyaret edip hal hatır soranlar, düzenli gıda yardımında bulunanlar, tarladan topladığı meyveleri çocuklarımıza getirenler, fitre ve zekâtlarıyla destek olanlar, kestiği kurbandan bize de pay ayıranlar bu büyük ailenin birer üyesidir...
Kardelenlerin anne ve babalarının en derin kaygılarından birisi; emrihak vaki olduğunda, bu hayattan göçüp gidince geride kalan evlatlarının ne olacağıdır. Vakıf genel başkanı, yönetim kurulu üyeleri ile başta Hüseyin Okumuş olmak üzere Manisa şubesi üyelerinin on yıl süren gayretleri sonunda, 2003 yılında Manisa Belediyesinden alınan 4.372 m²’lik arsaya, engelli bireylerin yaşam boyu güvenli ve sağlıklı bir ortamda yaşayabilmeleri için, Vakıfbank’ın desteği ile Özel Vakıfbank-ZİÇEV Yatılı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinin temeli (2012) atıldı.
Vakfın ilk yatılı bakımevi hızla tamamlanıp 1 Nisan 2015 tarihinde açılarak çocuklarımızın anne ve babalarının bir hayali daha hayata geçirilmiş oldu. 19 yaş ve üzeri, zihinsel engelli 24 kadın ve 24 erkek olmak üzere 48 kişiye yatılı bakım hizmeti veren kurumda 30 personel görev yapıyor. (3) Sayılar tabii yetersiz. Bu alanda hizmet verecek yatılı bakım ve rehabilitasyon merkezlerini arttırmamız lazım.
Bilvesile, ZİÇEV Ailesi’nde çalıştığım o çok kıymetli bir yılı, çalışma arkadaşlarımı, vakıf yönetim kurulu üyelerini, öğrencilerimizi, “Kardelenler”in anne ve babalarını, katkıda bulunan güzel insanları anmış ve hatırlamış oldum. Ulvi görevin yolcularına başarılar dilerim. Mutluyum...
Lütfen ilk fırsatta bu eğitim kurumlarımızı ziyaret ediniz, özel eğitim alanına dikkat kesiliniz! Kendinize, “Ben ne yapabilirim, nasıl yardımcı olabilirim?” diye sorunuz.
Yazımı, hizmetlerinde kâr gayesi gütmeyen ZİÇEV’in çok sevdiğim bir o kadar da anlamlı bulduğum sloganı ile bitiriyorum: “Tut elimi geleceğim olsun!!!”
KAYNAKLAR:
1) https://www.zicev.org.tr/
2) https://www.zicev.org.tr/manisa-subemiz-egitim-ve-rehabilitasyon-merkezimiz
3) https://www.zicev.org.tr/ozel-vakifbank-zicev-yatili-bakim-ve-rehabilitasyon-merkez
YORUMLAR