Evet, o yıllarda ne Coca Cola ne Pepsi ne Fruko ne Fanta vardı. Sadece ve sadece o vardı; Gördes Gazozu…
-Hararete birebir! Haydee var mı gazoz isteyennn?” diye bağırarak ellerindeki su dolu kovaların içine ıslattıkları gazoz şişeleriyle pazar yerinde dolaşan çocuklar;
-Hey gazozcu, patlat bir tane! diye seslenen pazarcının sergisi önünde kovasından çıkardığı su damlayan şişenin kapağını elindeki açacakla ustaca patlatarak açıp:
-Buyur abi, afiyet olsun! diyerek pazarcının uzattığı 25 kuruşu cebine atarak şıngırdata şıngırdata giderken tekrar:
-Haydii hararete birebir! Var mı gazoz isteyennn? diyerek bir başka sergiciye dönüp:
-Patlatayım mı abi? dedikten sonra:
- Buz gibi gazozzz! Var mı isteyennn? diye diye yoluna devam eder.
Gazozcu Musa Amca’dan aldığı 1 kasa gazozun tamamını satınca gidip topladığı 25 kuruşlukları teslim ederek, kasa başına payına düşen 1 liralığı alıp ikinci bir kasa daha alarak, tekrar buz gibi su ile doldurduğu kovasının içine gazoz şişelerini yerleştirip yine pazar yerinde alır soluğu ve yine aynı nakaratlarla satışına devam eder.
Maç günlerinde de gazoz satıcıları, sahanın girişine kurdukları tezgahlarda satarlardı gazozlarını.
Millî Bayram günlerinde ise sessizdi gazoz satıcıları; bayramın heyecanlı atmosferi içinde gayet sessiz bir şekilde ve patlatmadan açarak satarlardı gazozlarını. Sıcaktan bunalan öğrenciler kaçamak yaparak sıraların arkasına geçip sessizce içerlerdi aldıkları gazozlarını.
Havaların ısınmasıyla birlikte okullarda da aranan bir numaralı içecekti Gördes gazozları. Tamamen yerli ve millî olan bu içecek, Gördes’in ve Gördeslilerin bildiği tek içecekti. İlçemizin en önemli sanayi kollarından biriydi Gazoz imalatı. Bunun yanında; leblebi, leblebi şeker, nohut, çiğdem, çekirdek, fıstık, akide şeker, badem şeker, kaba şeker, helva, macun, şambali ve dondurma hepsi de Gördes’te bizzat Gördesli ustalar tarafından üretilip satılırdı. Bunun yanında çeşitli kurabiyeler de simit üreten fırıncılar tarafından yapılarak, yine gençler ve çocuklar vasıtasıyla satılırdı mahalle aralarında. Sokaklar sabahları “sıcacık gevreeek!”, “gevrek isteyeeen!” sesleriyle çınlar, öğleye doğru ceviz helvacılar, macun satıcıları, şambaliciler ve yazın ise Gördes’in tek dondurmacısı Ümmet Dede’nin “Dondurmam kaymak! Tadına bak!” sesleriyle yankılanırdı. İkindiye doğru ise kurabiyeciler çıkardı başlarının üzerindeki tepsilerde renk renk boyanmış mis gibi kokan kurabiyeleriyle. Sokaklarda oynayan çocuklar hemen evlerine koşar büyüklerinden koparabildikleri 10 kuruş veya 25 kuruşlarla koşarak satıcıların yanına gelir ve büyük bir heyecanla sıranın kendilerine gelmesini beklerlerdi.
O yıllarda; Coca Cola, Pepsi, Fruko, Fanta, Yedi Gün vs. gibi içecekler henüz girmemişti hayatımıza.
Cumhuriyet’in ilk yılları Gördes Sanayii ve Ticaretinin altın yılları olmuştur. Gördes kendi kendine yeten ve dışarıdan çok az ürün alan zengin bir ekonomiye sahipti. Leblebiden tutun da kadayıfa, helvaya, sucuğa, akide şekerine ve birçok sıvı yağ çeşidine kadar hep Gördes’te üretilirdi. Gördes eşrafının birçoğu, atadan ve dededen beri intikal eden ve meşgul oldukları sanayi kollarıyla anılırdı. Kadayıfçılar, Helvacılar, Yağcılar, Sucukçular, Leblebiciler, Şekerciler, Semerciler, Nalbantlar, Dondurmacılar, Keçeciler, Dülgerler… Bu sanat kollarından günümüzde kalan sadece iki tanedir; Helvacılar ve Dondurmacılar. Diğer bütün sanat kolları maalesef bir bir yok olmuş ve günümüzde ya sülale adı ya da soy isim olarak kalmıştır.
Bunlara, 1950-60 ve 70’li yıllarda varlığını sürdüren ve Gördes ekonomisini daha da canlandıran bir sanayi kolu daha katılmıştır; Gazozculuk.
Gördes’te, Gazozculuk 1951 yılında başlar.1951 yılına kadar Gördes’e gazoz, Salihli’den ve Akhisar’dan gelirdi. Salihli Gazozu, karbonatı az olduğundan şerbet gibi bulunur ve pek tutulmazdı. Akhisar Göçmen Gazozu beğenilirdi. Akhisar Gazozu gelince, Salihli Gazozu onunla rekabet edemedi ve gelmemeye başladı.
1951 yılında Eski Gördes’te Hasan Kabasakal, kapatılan Halk evinin olduğu yerde bir gazoz imalathanesi kurdu. İmalathanede Hacı Hüsnü İşleyen ve Simavlı Ali İnce işçi olarak çalışıyorlardı. Kabasakal ayrıca Bakkaliye, Benzin satışı ve Tütün tüccarlığı işleriyle de uğraşmaktaydı. Çalışanları bu işleri de yürütürlerdi.
İlk gazoz imalathanesi, sermayesi Hasan Kabasakal’dan, işçilik ise diğer iki ortaktan olmak üzere açıldı. İmalathanenin şoförü ise Kayacıklı Mehmet Akka idi. Bir yıl sonra Balıklı Köyü’nde de bir gazoz imalathanesi açılır ve bir süre rekabet yaparlar. Gördes’in pazarının kurulduğu pazartesi günleri Balıklı Gazozları da pazar yerine getirilip satılırdı.
1953 yılında Şekerci Mehmet Çavuş (Yılmaz) da Gazoz imalathanesine ortak olur. Gazozlar yine 24 adetlik kasalar da satılırdı ve o yıllarda bir kasa gazozun fiyatı 145 krş. idi.
Gazoz imalathanesi, 1959 yılında Kayacık’a satıldı. iki yıl kadar orada kaldıktan sonra tekrar Gördes’e getirildi. Şekerci Mehmet Çavuş tarafından Abdullah Kıstır’ın Nakıpağa Mahallesi’ndeki evine getirilip, bir yıl orada imal edildi. Ev, Hanyalı birisi tarafından satın alınınca, gazoz makinesini kayınbiraderi Karadağlıların Musa Kâzım Güzelce’ye devretti. Bundan böyle Gazozcu Musa adıyla anılacak olan Musa Kâzım Güzelce, 3500 TL. taksitle devraldığı imalathaneyi çarşıya taşıdı. Önce Kubbeli Cami’nin karşısında Hacı Berber’in dükkânının yanına, iki yıl sonra da Hal Binası’ndaki yerine taşıdı. Orada 1972 yılına kadar gazoz imalatını sürdürdü.
1972 yılında, işletme ruhsatı ile ilgili mevzuat değişikliği ve Fruko, Fanta ve Kola gibi içeceklerin Gördes piyasasına da girmesiyle birlikte hem ruhsat alamamak ve hem de belediyeye olan kira borçlarını ödeyememek gibi sebeplerle imalathaneyi kapatmak zorunda kaldı. Böylece 1951 yılında başlayan Gördes Gazozu’nun serüveni, 21 yıl sonra sona erdi. Gördes sanayi bir kolunu daha kaybetti.
Gazozcu Musa Kâzım Güzelce yıllar sonra tekrar esas mesleği olan fırıncılığa dönerek hayatını devam ettirdi. Şu anda 90’ına merdiven dayamış ve halen delikanlı gibi çarşı-pazar dolaşan Gazozcu Musa Abi’ye daha nice sağlıklı ömürler dileriz.
KAYNAK:
Musa Kâzım GÜZELCE (Emekli Fırıncı ve Gazozcu/GÖRDES)
YORUMLAR