Artık geleneksel hale gelen 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlamaları için, İzmir Karşıyaka Bostanlı Güzel Sanatlar Parkı, Park Kafedeki kahvaltı etkinliğinde buluştuk. Öğretmenler Günü buluşmasına Hacer Özel, Ömer Özel, Ayla Somyürek, İsmail Yolcu, Zeliha Şen,Levent Şen, Zekeriya Özdeş ve Zeki Şahin öğretmenlerimizle birlikte yaklaşık doksan kadar mezunumuz katıldı. Kahvaltı salonu Türk Bayrakları, Diomeder ve Demirci Öğretmen Okulu logolu pankartlar ve dövizlerle süslenmişti.
Dernek Başkanımız Sayın Haldun Cezayirlioğlu Bey ve Ahmet Ali Yıldız Bey gelenleri kapıda karşılayıp buyur ederken, Raşit Selçuk Bey de adlarımızın ve mezuniyet yıllarımızın yazılı olduğu yaka kartlarımızı dağıtıyordu. Hemen her etkinlikte olduğu gibi uzun aylar sonra tekrar bir araya gelen mezunlarımız bir o masaya bir bu masaya, bir o gruba bir öteki gruba karışarak hal hatır sorup hasret gideriyorlardı. Hemen herkes ayakta ve hareket halinde olduğundan kahvaltı servisi bir türlü başlayamıyordu. Aralarında hiç tanıdığınız olmasa bile, çoğu artık yetmişlerinde hüküm süren elli beş altmış yıllık arkadaşların bu denli samimi ve sıcak kucaklaşmalarını izlemek çok keyifli ve ziyadesiyle ibretlikti.
Önceden hazırlanan çayların bayatlamasına ramak kala başlayan kahvaltı sırasında hal hatır sorup hasbıhal etme cümleleri çatal bıçak sesleri eşliğinde hala devam ediyordu. Herkes mutlu, herkes halinden memnundu. İlk mezunlarını altmış yedi yılında veren Demirci Öğretmen Okulu on yıl boyunca binlerce öğretmen yetiştirip Anadolu’nun dört bir bucağına göndermişti. Yetmiş altı yılından sonra da beş yıl boyunca da yine yüzlerce öğrencisini lise diplomasıyla hayata uğurlamıştı.
Demirci İlköğretmen Okulu Mezunları Derneği (Diomeder) tarafından yılda iki kez düzenlenen bu tür etkinliklerde mezuniyet yıllarına göre numaralandırılan uzun kalabalık masaların en sonuna kısacık bir masa daha konur ve üzerine “1977 Ve Sonrası Mezunları” yazılırdı. Herkes mutlulukla gülüp eğlenirken, '81 mezunu olarak ben hüzünle bu az sandalyeli küçük masaya otururdum. Benim yanı başımda ne bir sıra arkadaşım ne de tam karşımda bir sınıf arkadaşım olurdu. Dönem arkadaşlarımdan bir tanesini görmek, hatta bir alt bir üst dönemlerden tanıdıklarımı görmek bile çoğu zaman mümkün olmazdı.
Öğretmen olmak ümidiyle Demirci Öğretmen Okuluna başlayan, yıllarca emek verdikten sonra ancak lise diplomasıyla Demirci’den ayrılmak zorunda kalanlar, sonradan öğretmen olmayı başarsalar bile herhalde artık gönülleri kırgındı. Bir de yetmişli yılların tozlu dumanlı ortamlarında eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kalanlar muhtemelen kendilerini bu gruba ait hissetmiyorlardı. Hâlbuki Diomeder etkinliklerine katılmak için ille de Demirci Öğretmen Okulu mezunu olmak gerekmiyordu. Demirci Öğretmen Okulu çatısı altından gelip geçmiş, Öğretmen Okulu havasını solumuş herkesin birbirleriyle paylaşacak çok şeyleri vardı. Hatta “eş durumundan” katılanlar bile bu etkinliklerde çok güzel vakit geçiriyorlardı.
Bu öğretmenler gününde de “1977 Ve Sonrası” masasında sadece dört kişi oturuyordu. Üstelik birisi eş birisi de Öğretmen Okulu mezunu olmayan arkadaştı. 1977 Ve Sonrası masasına oturması gereken birkaç arkadaş da başka masalara oturmuşlardı. Hüzünlü de olsa Demirci Öğretmen Okulu mezunu arkadaşlarımızla ve öğretmenlerimizle aynı havayı teneffüs etmek, hep bir ağızdan Öğretmen Marşını söylemek (elli yıl önceki Türkçe öğretmenim için kitabımı imzalamak) çok keyifli ve heyecan vericiydi. Önümüzdeki etkinliklerde daha fazla arkadaşımızla bir arada olmak ümidiyle, bizlere bu heyecanı yaşatan Diomeder yetkililerine çok teşekkür ederiz. Sevgilerimle…
YORUMLAR