Gördesli Şehit Abdülkadir Çelik'in Kutlu Ruhuna ithaf ediyorum;
2012 yılında onlarca şehit haberinden sonra, Haber Açısında yazdığım yazı:
Bir postalın içinde keçe tabanlık olsaydım;
Yeşil siyahlı bir asker gömleğinin içinde ipek bir zırh'
Mektupların içinde söylenmeyen bir söz,
Telefon ahizelerinde bir tayyi mekan,
Şafak vakti uyanılan uykularda duru bir düş olsaydım'
Küçük bir kızın elbisesinde bir kemik düğme,
Doğmamış bebeğe hazırlanmış bir zıbın,
Sevgili için defter aralarında kurutulmuş bir yaprak,
Ve sararmış bir resim olsaydım maziden ışık veren'
Buram buram terlerde bir zerre,
Küt küt yüreklerde bir çırpıntı olsaydım'
Ana-oğul, baba-oğul, karı-koca, baba-kız arasında
Bir kromozom olsaydım hayatı dönüştürecek'
Dönme umuduyla gidilen vatan topraklarında,
Bir varış katarı olsaydım kapkara'
Kara gözlerden süzülen yaşların
Tutucusu olsaydım göz pınarlarında'
Bir bardak okunmuş su olsaydım dertlilere sunulacak'
Çileli başlara çevrilerek dökülen kurşun '
Ve bir ihlas olsaydım dudaklarda üfürülecek!
Şehitlerin anne ve ablalarının elinde gözyaşına bulanmış bir mendil,
Amcasının resmini çerçevesinde okşayan sabi bir el'
Atıldığında geri dönecek bir ok, hedefi şaşıran bir namlu,
Ve patlamayacak bir mayın olsaydım'
Yollarda zift, geçit vermez dağlarda patika, köprülerde çelik bir halat,
Kamyonlarda tekerlek, camlarda silecek,
Telsizlerde bir sinyal olsaydım'
Ve Abdülkadir Çelik olsaydım '
Onun tabutuna atılan bir gül,
Ve toprağa tutturulan bir çelenk kaidesi olsaydım ..
Toprağa geçseydi acılarım sızı sızı,
Ve çatlasaydı taşlar, çatlasaydı toprak,
Analara, babalara, sevgililere
Sızılarımdan bir merhem olsaydım'
Süt gibi, su gibi geçseydim yollardan,
Kara yazıları aklara çeviren bir kalem olsaydım!
YORUMLAR