MCBÜ Tıp Fakültesi Genç Yeryüzü Doktorları Kulübü Çavuşoğlu ilkokulundaydı.
Çok güzel, verimli, neşeli ve eğitici bir gün yaşadıķ, yaşattık. Yer; Şehzadeler ilçesine yakın, Gediz ovasının ortasında bir köy. Tamamı Siverekli, ama çok yıllar önce mevsimlik amele olarak buralara gelmiş, sonra da yerleşmiş insanlar. Devletine bağlı, çalışkan ve üretken bu insanların çocukları ve öğretmenleriyle birlikte yarım günden fazla bir arada kaldık.
Okul müdürü adaşım. İşini seven, tecrübeli ve vatansever bir öğretmen. Daha önceki müdüre Nimet Hanım kendi isteğinize sınıf öğretmenliğine geçmiş aynı okulda. Ana sınıfı öğretmeni, İngilizce ve sınıf öğretmenleri ile toplam yedi kişilik güzel, uyumlu bir ekip.
ÖĞRENCİ KULÜBÜ
Danışmanları olduğum Tıp Fakültesi Genç Yeryüzü Doktorları Kulübü üyelerinden bir grup, bu okul öğrencileri ile buluşacaklar bugün. Hem öğretecek hem de eğlendirecekler. Haftalar önce yazışmalar, izinler, hazırlıklar. İnsan vücudu ve organlarımızı tanıtan küçük bir oyun da hazırlamışlar tıbbiyeliler. Kulüp, fakültede dikkat çekecek kadar ilgi görüyor. Faaller.
Gençler Tıp Fakültemizin ilk dört sınıfından. Dördü Sağlık Bilimleri Fakültesinden (SBF) toplam 19 öğrenci. Çoğu kız. SBF'de Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün(GSİM) bir görevlisi de bize teknik destek veriyor. GSİM'nün SBF'de kurduğu Sosyal Sorumlulukları Destekleme Birimi ve Gönüllüleri ile bu tür faaliyetlere destek veriyormuş. Yakında Tıp Fakültemizde de benzeri kurulacakmış. Ses düzeni, sarf malzemeleri ve bir görevli memur. Ne güzel.
Rektörlük SKS dairesi bir minibüs tahsis etmiş. Ben de iki öğrencimizi alıp kendi aracımla minibüsü takip ediyorum. Yol rehberimiz (navigasyona) de açık. Ova içi yollarda epey gittikten sonra okulun önündeyiz.
ŞEHİT KIZI
Arabamdaki kız öğrenci Midyatlı. Esmer güzeli. Yan koltukta 2.sınıftan Eren var. Cuma günü Eren ve bir başka kulüp öğrencisi ile göz hastalarını birlikte muayene edeceğiz. Fakültenin daha 2.sınıfındaki bu gençlere göz muayenelerini öğreteceğim, hasta başında.
Hal hatırdan sonra kız öğrenci, hocam pek çok kişi bilmez ama ben şehit çocuğuyum dedi. Babana ne zaman ne oldu diyorum. Şu tarihte, şurada şehit oldu, korucu idi, diyor. Dualar ediyor, rahmet diliyoruz. Yurtta mısın soruma, evde kalıyorum. Kaç kişisiniz soruma da, yalnızım diyor. Masraflı olmuyor mu soruma ise, bir öğretmenim yıllardır bana büyük destek veriyor. Başarılı olmam için yalnız kal diyor, diye cevaplıyor.
Ne iyi öğretmenler, ne güzel insanlar var bu ülkede. Biz de bu yıl 146 öğrenciye burs veriyoruz diyorum dernek olarak. Güzel insanlar yaptıkları güzel işleri sessiz sedasız yapıyorlar. Çok şükür.
ÖNCE SPOR
Okul müdürü adaşım ve öğretmenler bizi karşılıyorlar. Sizin adınızı çok duydum. Emekli öğretmen Murat Kemal Bey, ustam sayılır. Sizi de çok sever. Gelmeniz sürpriz oldu diyor. Eski müdüre Nimet Hanım da programın sonlarında, buraya bir tıp hocası gelecek dense zor inanırdım, diyor. Memnuniyetler karşılıklı diyorum.
Hemen, ana sınıfı dahil bütün öğrenciler bahçeye toplanıyor talimat üzerine. Büyük bir halka, ortada şehitkızı kızımız. Güçlü ses düzeni ve Barış Manço müziği ile (ona da rahmet olsun) ısınma hareketlerini oyun tarzında yaptırıyor. Kendisinde beklemediğim kadar güçlü bir performans görüyorum. Maşallahı hak ediyor.
İLKOKUL
Okul tek katlı. Müdür bey, inisiyatif kullanıyor kullandırıyor. Öğretmenlerin yaratıcı düşünce ve eylemlerine kolaylık sağlamış hep. Böylece, birçok sıradışılık dikkat çekiyor okulun içinde. Gençler bütün öğrenciler için hediye paketi hazırlamışlar. Ben de öğretmen ve öğrencilere getirdiğim hediye kitaplarımı teslim ediyorum. Bir taraftan öğrenciler için hazırlanan oyunun oynanacağı oda hazırlanırken, diğer yandan da iki kız palyaçomuz giysi ve makyaj hazırlığındalar.
HAZIRLIK TAMAM, OYUN BAŞLIYOR
Dörtler, üçler, ikiler, birler ve ana sınıfı arkadan öne oturtuluyor öğretmenlerce. Önce bilmeceler başlıyor. Boynunda büyük bir resim, ama ters çevrilmiş. Organın özelliklerini anlatıyor, şiirsel tarzda. Bilin bakalım ben neyim diyor gencimiz. Hemen topluca cevaplıyorlar. Resim döndürülüyor, alkışlar. Sonra diğeri. Devam ediyor...
TİYATROYA GEÇİŞ
Bir doktor ile internet düşkünü hastalık hastası bir hanım Egeli teyze canlandırılıyor. Yanlışları organlara sorularak, ortaya çıkarılıyor. Sonuçta, kaygılardan ve yanlıştan kurtuluyor hasta hanım. Alkışlar. Gençlerimizin bu kadar özgüvenli, yetenekli ve umut dolu, neşeli oluşlarından kıvanç duydum. Ümitvar oldum geleceğimiz açısından.
BAHÇEDE TEKRAR OYUNLAR
Bütün öğrencilere sınıflarda yüz boyamaları, renk muayeneleri ve kumaşa boya ile el baskıları yaptırdılar gençler. Sonra bahçede toplandılar. Palyaço kızlar ve şehitkızı gençlerimizin önceden hazırlanmış Barış Manço ve diğer oyun şarkıları ile çocukları, öğretmenleri ve bizi nasıl neşelendirdiklerini görmeliydiniz.
Çocukların öğle yemeği için evlerine gönderilmesinden sonra, bir süre arabamızı bekliyoruz. Bu arada müdür bey kendi topladığı, toplattığı ısırgan otlarından 7-8 poşet teslim ediyor. Nasıl pişirileceğini tarif ediyor öğretmen arkadaşlar. Arabamız hazır. Kapıya yakın iki öğrenci "yine gelin emi" "tekrar gelmenizi istiyoruz" diyorlar. İnşallah diyoruz. İki yıl önce de grup buraya gelmişti.
SONUÇ
Umut, mutluluk, neşe, özgüven, geleceğin cemiyet işlerine alışmış zeki yetenekli yönetici adayları hekimler, sağlıkçılar. Türkiye'nin geleceği güzel, merak etmeyin. Sadece, elimizi taşın altına biraz daha fazla koyalım, burs ve kültürel faaliyetlere destek verelim, beşinci kol faaliyetlerine kulaklarımızı tıkayalım, derim.
YORUMLAR