PROF. DR. AYŞE İLKER (Akademisyen –Yazar)
1960 yılında Manisa’nın Gördes ilçesinde doğdu. Beşeylül İlkokulu’nu ve Gördes Ortaokulu’nu ilçemizde okuyan İlker, daha sonra Demirci Öğretmen Lisesini bitirdi. 1977-1978 öğretim yılında, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin “Türk Dili Kürsüsü”nü ilk tercihi olarak kazandı ve 1982’de mezun oldu.
1983 yılında Ankara Polis Koleji’nde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaparken Gazi Üniversitesi’nde Türk Dili Bilim Dalı’nda yüksek lisansa başladı. 1992 yılında “Dr.” unvanını aldı. 1995 yılından itibaren Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde çalışmaya başladı. 2002 yılında Yeni Türk Dili Anabilim Dalında Doçent unvanını, 2009 yılında da Profesör unvanını aldı.
2003-2006 yıllarında Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü müdür yardımcılığı görevini yaparken, Enstitünün ilk yayın organı ve bilimsel bir dergi olarak Sosyal Bilimler Dergisi’ni yayın hayatına soktu ve üç yıl editörlüğünü yaptı.
2000-2008 yılları arasında Manisa’nın yerel televizyon kanalı ETV’deDilimiz/Kültürümüz/Edebiyatımız; Kitaplarla Baş Başa, Kitap ve İnsan, Bir Kitap Bir Konuk gibi programlar yaptı. Bunların bir bölümünü Doç.Dr. Ferhat Karabulut ile gerçekleştirdi.
“Manisa Ağızları” adıyla hazırladığı ve daha sonra genişleterek ayrıntılı bir gramer haline getirdiği kitabı, 2017 yılında Türk Dil Kurumu tarafından basıldı. 2018 yılında Elginkan Vakfı Türk Kültürüne Hizmet Ödülü’nü “Manisa Ağızları” eseri ile aldı.
“Bir Başka Sevda”, “Eflatun Hüzünler” ve “Def ve Mendil” adlı hikȃye kitaplarıyla “Söyleşiden Denemeye Bir Yol Gider” başlıklı deneme kitabı vardır. Ayrıca “Kalem Anne Derse” adlı bir günlüğü yayımlanmıştır. Ulusal ve uluslararası dergilerde pek çok makalesi yayımlanmıştır.
40. meslek yılında, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesinde Yeni Türk Dili Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürütmüştür. MCBÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesidekanı olarak görevine devam etmektedir. Evli ve üç çocuk annesidir.
***
“…insanların evlerinden çıkamadığı zamanların, 1980 öncesi günlerin ve tam da Türkiye’nin bir dönüşüme sürüklendiği bıçak sırtı olayların anlatıldığı gerçekliğe ve yaşanmışlığa dayanıyor. Derinde ülke üzerinde oynanan oyunları görme çabasıyla yoğrulan ve gündelik ilişkilerde, aile bağlarını, arkadaşlık ve dostlukları ele alan, mahallenin ve sokağın soluk alış verişlerini duyuran hikâyeler çoğunluğu. Yazarın, üniversite öğrenciliği yıllarından itibaren işleyen kalemi, ilk öğretmenlik tecrübeleriyle daha da işler hale geliyor ve umudunu hiç tüketmeyen bir Türkçe sevdasıyla, Türk dünyasına kapıların ilk aralandığı o sihirli günlerin aydınlığıyla işlemeye devam ediyor…
İlk baskısı 1987 yılında Kültür Bakanlığınca yapılan ‘Bir Başka Sevda’daki hikâyeler, Milli Eğitim Bakanlığı ve özel yayınevlerinin ders kitaplarında “konu metni” olarak da işlenmiştir. Ömür Törpüsü, Bir Şekerli Bir Ispanaklı ve Çiçek ve Umut hikâyeleri ilkokul ve ortaokul Türkçe kitaplarında yer almıştır. Bir Başka Sevda ve Ayşe İlker hakkında bir de yüksek lisans tezi yapılmıştır.” Bir Başka Sevda
***
“…İlker, Türkçeyi ne kadar duru ve ne kadar latif bir şekilde kullandığını insanlık hâlleri üzerinden okuyucularına gösteriyor.” Eflatun Hüzünler
***
“…İlker, hikâyecilikteki başarısını Türkçeyi arı duru kullanmasıyla perçinledi hep. O, yalnızca bizden olanların hikâyesini yazmadı. Aynı zamanda bizim hikâyelerimizi, bizim dilimizi en latif şekilde kullanarak okuyucuyla buluşturdu. İşte Def ve Mendil de hem o hikâyelerin hem de o latif dilin bir arada olduğu çalışmalardan biri… Nicesinin hayatını, sanki o hayatların tam ortasındaymış gibi anlatan hikâyelerin birlikteliği…” Def ve Mendil
***
“...1988-2004 arası müteselsil olarak değil ama hep yazma arzusuyla savrulduğum ve yazıya tutunduğum zamanların, dağınık ve bazıları zaman olarak epeyce aralıklı sayılabilecek günlük notlarıdır. Başladığımda hep kurşun kalemle ve yılbaşlarında bankaların ve başka kurumların hediye ettikleri ajandalara yazdım.
Kurşun kalemimden ayrılmadım hiç, ama bazı hallerde tükenmez kalemle yazdığım da oldu. Kurşun kalemden hala vazgeçmiş değilim; onsuz olamayacağımı biliyorum. Bu günlük için hayatımın ipuçlarıdır da denilebilir. Ailemle, eşim ve çocuklarımla, dostlarım ve arkadaşlarımla var oldum. Mutfak - çalışma odası -kütüphane - okul - ev ve gökyüzü arasında geçen bir hayatın, bilince dönüştürülme öyküsü bu aynı zamanda. Bu öyküye hiç müdahale etmedim, duyguları ve düşünceleri tashih etmedim. Nasıl hissedildiler ve düşünüldülerse öyle bıraktım.” Kalem Anne Derse
AHMET YETİK (Yazar )
1996 yılında Manisa’nın Gördes ilçesinde doğmuştur. Çocukluğu Gördes’in Dutluca Köyü'nde geçmiştir. İlköğretimi Gördes Beğel İlköğretim Okulunda, Liseyi Uşak Eşme'de Ahmet Avcı Anadolu Öğretmen Lisesi'nde tamamladı. 2018 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümünden mezun oldu. Bir süre Şanlıurfa'da Türk Kızılay'ında çalıştı. Halen Denizli'de bir Kamu Kurumunda “Sosyal Hizmet Uzmanı” olarak görev yapmaktadır.
2021'de İz Yayıncılık'tan "Kapkaraydınlık" isimli öykü kitabını çıkardı. Muhayyel, Trendeki Yabancı, Temmuz, Çıvgın, Öykümen, Deruhte, İshak Edebiyat, Edebistan gibi dergi ve mecralarda öyküleri yayımlandı. 2018'de yedi arkadaşıyla birlikte Deruhte Dergi'yi, 2021'de ise üç arkadaşıyla birlikte Öykümen Edebiyat Dergisini kurdu. Öykümen Edebiyat Dergisi'nde yayın kurulunda yer almakta ve aynı derginin mizanpajını yapmaktadır.
***
“…Yetik, öykülerindeki betimlemeleri, tasvirleri ve diri tuttuğu duygularla daha ilk kitabında okuyucuyu sarıp sarmalıyor. Çarpıcı üslûbuyla yalnızca öykü yazmıyor, öyküdeki satır aralarıyla yeni ufukların, farklı diyarların, ateşin buram buram yaktığı acılı gönüllerin, yanlarından geçip gittiğimiz insanların hikâyelerine ortak ediyor okurunu. Toplumsal bir kangrene dönüşmüş olaylara parmak basıyor. Hayatın göremediğimiz yahut görmekten kaçtığımız dehlizlerine doğru yolculuk yaptırıyor. Kapkaraydınlık, okurunu karanlık gibi görünen acıyla, kederle, hüzünle yoğurarak aydınlığa çıkarmanın peşinde.” Kapkaraydınlık
YORUMLAR