Gördesli Yazarların  Değerlendirmeleri-III

Kolektif Bir Kültür Faaliyeti: Gördesli Yazarlar
Günümüzde de yeni yetişen Gördesli yazar, şair ve akademisyenler edebî, kültürel ve akademik üretimleriyle dikkat çekmeye devam ediyor. Üstelik son zamanlarda kolektif çalışmalar hususunda da mesafe kat edip el ve gönül birliği içinde faaliyetler yürütmeleri, son derece görünür ve sevindirici bir vakıa hâlini aldı.
“Gördesli Yazarlar İmza Günü” etkinliğiyle fuara âdeta bir çıkarma yaptı ve Manisa gündeminde büyük dikkat çekti.
7. Manisa Kitap Fuarı’nda düzenlenen “Gördesli Yazarlar İmza Günü” kolektif ruhu sergilemesi bakımından olduğu kadar benim iç dünyamdaki bazı çatışmaların giderilmesine sağladığı katkıdan dolayı da nazarımda son derece kıymetli bir konumda bulunuyor. İnsanın aidiyet duygusu, özelden genele doğru halka halka genişleyen dalgalardan oluşur. Ailemiz, köyümüz, kasabamız, şehrimiz, bölgemiz, vatanımız, kültür ve gönül coğrafyamız birbirini saran halkalar hâlinde kimlik ve aidiyet dünyamızı oluşturur. Tam da bu noktada en içteki küçük halkalar çok büyük ehemmiyet arz eder. Kişi; ailesinde, köyünde, kasabasında değer gördüğünü hissettiğinde daha geniş saha ve iklimlerde mücadele azmine sahip olur. Bu bakış açısıyla bakıldığında -son birkaç yıl içinde başımızdan geçen birçok acı ve menfur hadisenin ardından- “Gördesli Yazarlar” topluluğunun bir mensubu olarak düşünülmek dahi iç âlemimdeki derin yaralara pansuman oldu.
Netice olarak şunu söylemek gerekir ki “Gördesli Yazarlar” ismi dahi son derece heyecan verici. Yerel kültürün teşkilatlı bir biçimde insanlık âlemiyle buluşmasını çağrıştıran bir göstergeler bütünü oluşturuyor. Dolayısıyla “Gördesli Yazarlar İmza Günü” birçok anlamı bir arada barındıran bir faaliyet olarak hem kendi iç âlemimde müstesna bir yer işgal etti hem de -Gördes ve Manisa başta olmak üzere- insanlığın kültür tarihinde kayda değer bir iz bıraktı. Hayırlara vesile olur inşallah…
Dr. Fatih KESKİN


Gördes’i Tanımak ve Tanıtmak
Bir Gördesli olarak Gördes’i anlatabilmek, eski yaşanmışlıkları hatırlamak inanın bana çok iyi geliyor. Biz aslında eski günleri değil, eski günlerdeki güzel insanları özledik.
Eski yıllara özlemimde komşuluk var, “Kahve bitmiş, şu fincanı götür de komşudan kahve al gel.” diyebilmenin rahatlığı var, hastalanınca ziyaretine gelen komşunun getirdiği hem ruhunu hem de bedenini iyileştiren sıcacık çorba var.
Gördeslilerle sohbetin tadı da bir başka...Babam Mustafa Zeybek yaşanmışlıkları öylesine güzel ve esprili bir şekilde anlatırdı ki, sohbetine doyum olmazdı. Hoşça vakit geçirmenin keyfiyle, gülüşmelerle anlattığı hikayelerden birini sizlerle de paylaşmak istiyorum. İstanbul'a göç eden Gördes'lilere hem komşuları hem de Gördes'ten misafirler gelmiş. Biz Gördesliler her ortama ayak uydurabilen insanlarız. İstanbullu komşularıyla dikkatli şekilde, kelimeleri seçerek ve özellikle “artık”lı cümlelerle hasbihal etmişler. İstanbullu komşuları “Artık biz kalkalım.” diyerek izin istemişler. Ev sahibi komşularını yolcu edip içeri girince "Obuu kendimizi de pek sıktık. Artık öyle, artık böyle diye konuşmaktan yorulduk gari hemşerilerim. Hadi gari şöyle rahat rahat konuşverem. "demiş. Diğer Gördesli de "Hani İstanbul'a gelince gari demecedik ya, gari gari demeyem gari. "diye karşılık vermiş.
Gördesli yazarlar olarak bizler özümüze dönerek geçmiş yıllara ait yaşanmışlıkları kelimelerle ifade eden bir grup oluşturduk ve bu grupta Gördes'i tanıtmak ve tanımak insanı bazen savaş yıllarına götürüp hüzünlendiriyor, bazen ise tarhana başındaki sohbetlerin güzelliğine götürüp ruhumuzu dinlendiriyor. Gruptaki arkadaşlarımız bahçemizdeki çeşit çeşit bezenmiş çiçekler gibi... Hepimizin yazılarındaki ayrı renk ve kokular ruhumuza keyif veriyor.
Gördesli yazarlar buluşmasına öncülük eden başta Manisa Gördesliler Kültür ve Dayanışma Derneği olmak üzere emeği geçen tüm arkadaşlarıma grubumuzu bir araya getirdiği için çok teşekkür ediyorum. Okurlarımızla ve siz yazar arkadaşlarımızla bir arada olamadım. Gelecek günlerde birlikte yeni buluşmalarda tanışmak dileğimle...
                                                                                                          Gülruh DEMİREL

Gördesli Yazarların Sayısı Artıyor ve Artacak
29 Nisan 2023, 02 Eylül 2023, 22 Eylül 2024 tarihli üç defa düzenlenen Gördesli Yazarlar  Buluşmasının yalnızca ilkine katılabildim. Çok istediğim halde ikisine çeşitli özürlerim nedeniyle katılamadım.
Gördesli Yazarlar grubuna üye olabilmek için henüz basılmış kitabı olmasa da, çeşitli dergilerde, gazetelerde yazıları, öyküleri çıkmış yazar arkadaşlarımızın da gruba üye olabilmelerini, olmalarını diliyorum. Önemli gördüğüm bir ikinci husus: Biz bütün Gördesli yazarlarımızı bilmek, tanımak istiyoruz. Bunun için uzun uzun yaşam öykülerine gerek olmadığını düşünüyorum. Onu ayrıca  başka yerlerde yayınlayabilirler. Sayımız artıyor, artacak. Tanıtımlar uzun olursa okuma güçlüğü, özün, esası kaybolması olabilir.
Dr. Fatih Keskin'in "Kolektif Bir Kültür Faaliyeti: Gördesli Yazarlar" yazısını beğenerek okudum. İlginç bir yazı. Sözünü ettiği Yörükler yöremizde Gördes'ten daha çok Selendi ve Borlu'yu yurt edindiler. Yazdıklarına paralel olarak şunu belirtmek istiyorum: Yörükler son derece sabırlı insanlar. Akıl almaz derecede sabırlı, inatçı ısrarlı bir kişilikleri var. Çıkarlarını hiç sinirlenmeden, vazgeçmeden, sakince, ısrarla korumasını iyi biliyorlar. Fatih Hoca Yörükleri yazmış. Ben bunun yanında ısrarla hep "Biz Lidya'nın Çocuklarıyız." diyorum. Köken olarak Lidya'nın da üzerimizde bir etkisi olduğuna inanıyorum. Bu yazım yeterince uzun oldu. Okunmamasından korkuyorum. Bu nedenle Lidya konusunu daha sonra yazmak bütün Yazar Arkadaşlarıma saygı ve sevgilerimle yazımı bitiriyorum.
Av. Cenap GÜVEN