“Çocuğum benim gibi düşünmüyor, tek başına takılıyor, sürekli elinde telefon, dışarı çıkmıyor, bizimle konuşmuyor, ne dersek tersini yapıyor, düzensiz, temizliğe dikkat etmiyor, para kazanmanın ne demek olduğunu bilmiyor, kafasına göre takılıyor” gibi sözleri büyüklerden sıkça duyarız.
Bu durum, Z kuşağı (1997-2012 arası doğanlar) ile eski kuşak arasında bir kuşak çatışması…
Z kuşağı, dijital çağın içine doğmuş, bilgiye hızlı erişen ve teknolojiyi benimsemiş…
Eski kuşaklar ise teknolojiyi sonradan öğrenmiş ve daha az benimsemiş…
Bu durum, Z kuşağı için yeniliklere kapalılık, eskiye bağımlılık ve algısal zayıflık...
Gelişen teknoloji ile birlikte Z kuşağının farklı kültür ve bireylere ulaşımı kolaylaşır.
Bu durum eski kuşak için bireysel takılma, kendi kültür ve değerlerinden kopma…
Eski kuşak, onların kendileri gibi düşünmesini ve davranmasını ister.
Z kuşağı için bu durum, özgürlüğün kısıtlanması ve eski kafalılık…
Z kuşağı, esnek çalışma ve kısa sürede başarıya ulaşma özelliğine sahip…
Eski kuşak için bu durum, kalıcı olmayan, düzensiz, gelip geçicilik…
Ve eski kuşak, kalıcı, garantili işi arzular, bu durumu başarı, istikrar sayarak sabır, disiplin ve kurallara bağlı bir yaşamı önemser…
Z kuşağını sabırsız, çabuk pes eden, gerçeklikten uzak kişilikler olarak yorumlar.
Z kuşağı için bu durum, özgürlüğün kısıtlanması, uzak hedef, az gelir, tek düzelik, başarısızlık, zamanın okunamaması, basit hedef ve esneklikten uzaklık…
Z kuşağı, sosyal ve çevresel konularda oldukça duyarlı…
İklim krizi, eşitlik, özgürlük ve adalet, çevreye duyarlılık gibi konularda daha aktif…
Eski kuşaklar ise bu konulara daha az duyarlı…
Ne yapmalı?
Kuşak çatışmaları, farklı bakış açılarına saygı duyarak ve iletişim kanallarını açık tutarak aşılabilir.
Eski kuşakların Z kuşağını daha iyi anlamaya çalışması ve empati yapması önemli…
Duyarlılık gösterdiği konulara duyarlılık göstermeli…
Yapmacık, sadece etkilemeye yönelik davranışlardan kaçınmalı, samimiyetle yaklaşmalı…
Eski kuşak, Z kuşağının teknolojiyi ve yenilikleri nasıl etkili kullandığını görerek onlardan öğrenebilir.
Z kuşağı ise eski kuşakların tecrübelerinden faydalanarak geçmişten ilham alabilir.
Kuşak çatışmasını bir sorun olarak görmek yerine, bir öğrenme fırsatına dönüştürmeli…
Her kuşak, dünyayı biraz daha ileri taşıyan bir halka olarak görülmeli…
İletişim anında;
Duygusal kontrol sağlamak önemli…
Öfkeli anlardaki iletişim sağlıksız… Tepkiden kaçınmalı, düşünerek konuşmalı...
Empati kurup, “Seni anlıyorum” “Bu konuda haklı olabilirsin” sözlerini çok kullanmalı…
Tartışmadan uzak dengeli bir ses tonu sergilenmeli…
Göz teması kurulmalı, söylediklerini tekrar edip “Demek istediğin şu mu?” sözü söylenmeli…
Konuşmasını kesmeden düşüncelerini ifade etmelerine olanak tanımalı…
Bütün insanları kapsayıcı, değer algısına yönelik farklı söylem ve tutum sergilenmeli…
Ve sorunu çözmeye yönelik bir yaklaşım sergileyip yapıcı bir dil kullanmalı…
YORUMLAR