Gusül Abdesti

Muhterem okuyucularım. Bugün her Müslümanın bilmesi ve yapması icap eden bir husustan, gusül abdestinden bir nebze bahsetmek istiyorum. Daha teferruatlı bilgi isteyenler ilmihal kitaplarına müracaat edebilirler.
Gusül, tepeden tırnağa kadar, ağız ve burun da dâhil olduğu hâlde vücudumuzun her tarafını yıkamaktır. Bir müslüman guslü icap eden bir hâl vuku bulmasa bile hiç olmazsa haftada bir defa olsun gusül etmeli, vücudunun her tarafını yıkamalıdır. Gusül icap eden bir halin zuhurunda kadın ve erkek üzerine mutlaka gusül etmek farzdır. Bunun için hafta veya gün yoktur. Böyle bir halin vukuunda yıkanmamak müslümanlığa yakışmaz. Dinine, kitabına, peygamberine muhabbeti olan hakiki bir müslüman temizliğe dikkat eder. Dinine mugayir olan şeylerden daima kaçınır.
Cenabet denilen halin vukuunda erkek ve kadın üzerine gusül etmek farzdır.
Âdeti ve lohusalığı tamam olan kadınlar için de gusül etmek farzdır. Gusül icap ettiği hâlde yıkanmayıp da öyle pis pis gezmek Müslümanlığa yakışmayan bir şeydir, pek büyük bir günahtır. Çünkü İslamiyet'e mugayirdir. Müslüman cemiyetinde bulunan bir müslüman böyle şey yapmaz. Bunun hem dünyada hem de ahirette pek büyük zararları vardır. Bundan katiyen sakınmak lâzımdır.
Guslün farzları:
1 — Ağzına su vermek,
2 — Burnuna su vermek,
3 — Tepeden tırnağa kadar bütün vücudunu hiç bir nokta kalmayacak surette yıkamak.
Bu üç rükün icra edilince gusül tamamdır. Binaenaleyh gusül icap eden bir kimse denize girecek olursa gusül yapmış sayılır. Fakat dört dörtlük, pürüzsüz ve kusursuz bir gusül için aşağıdaki tertip ve şekle riayet lâzımdır. Evvelâ temizlenmeye niyet ederiz. Sonra ellerimizi yıkayarak bedenimizde ve avret mahallimizde bir pislik varsa onu yıkarız. Bundan sonra Euzu-Besmele çekerek evvelce bir abdest alırız. Abdestten sonra üçer defa olmak üzere evvelâ başımıza, sağ omuzumuza, daha sonra sol omuzumuza su döker ve her döktükçe bedenimizi ovuştururuz. Bundan sonra geriye kalan yerleri de güzelce yıkar ve bu suretle tam tekmil bir gusül almış oluruz.
Üzerlerine gusül farz olmuş kimseler gusül etmedikçe namaz kılamazlar, Kur'an-ı Kerim okuyamazlar, Mushaf-ı şerif tutamazlar.
Denize, akarsuya veya büyük bir havuza bir kere dalıp çıkan kişi ağzına ve burnuna da su almış ise gusül etmiş sayılır. Böyle bir kişi suyun içinde üç kere azasını hareket ettirir veyahut akarsuda cüz'i müddet durursa şimdi tarif ettiğimiz mükemmel guslü de icra etmiş sayılır.
Sevgili Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Cuma ve Bayram günlerinde, mübarek gün ve gecelerde, bir felâket dolayısıyla Allah'a dua ve niyaz edeceği zamanlarda gusül alırlardı. Binaenaleyh Peygamberini çok seven, dinine büyük hürmeti olan insanlar da mümkün olduğu takdirde, her cuma ve bayram günleri vücudunu yıkar ve bu suretle Peygamberinin gittiği yolu tutmaya çalışır. O hâlde biz de bu yolda hareket ederek bu umumî ve çok mühim olan temizliğe dikkat etmeli ve bu hususta katiyen tembellik etmemeliyiz.